Kıssadan Hisse ibretli bir mücadele hikâyesi. Çiftçinin Eşeği – Kuyuya Düşen Eşek Hikayesi. Acı ve kazanç üzerine bir benzetme, Kör Kuyuya Düşen Eşeğin Aklı
Dünya Eşek Günü her yıl 8 Mayıs’ta kutlanır. Uzun yıllar boyunca eşeğin insanlara büyük bir hizmeti olmuştur. Dolayısıyla bu özel gün eşeği tanımaya ve onların şaşırtıcı özelliklerine dikkat çekmeye adanmış bir gündür.
Hayatın bize sunduklarını veya bizden aldıklarını fırsata çevirmek, zorluklara karşı vazgeçememek, pes etmemek, kararlı ve azimle her meselenin üzerinden gelmeye çalışmak biz insanoğlunun başarıya giden en kesin yoludur.
Sadece hayal kurarak ve düşünerek hiçbir şey başaramayacağınız gibi, azim ve kararlılık, sebat ile zorluklardan korkmadan ilerlemek için sadece başlayarak harekete geçmeniz gerekir.
“İlerlemenin sırrı, başlamaktan geçer. Başlamanın sırrı ise; tek bir seferde yapılması zor olan karmaşık işleri, üstesinden gelinebilir daha küçük işlere bölmekten.” Mark Twain
Hayatımız boyunca pek çok zorluk ve sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Kimi zaman mücadele edecek gücümüz olmaz veya o gücü ve azmi kendimizde bulamayız. İşte bu noktada bizlere örnek olabilecek, hayatın her alanı için geçerli ibretli kısa bir hikaye…
Kuyuya düşen eşek hikâyesi
Günlerden bir gün bir çiftçinin eşeği kuyuya düştü. Çiftçi onu dışarı çıkarmanın yollarını aradı. Her türlü yolu denediyse de eşeği o kuyudan çıkarmanın bir yolunu bulamadı. Kuyunun içindeki hayvan saatlerce acıyla kıvranıyor ve korkudan ağlıyordu.
Çiftçi onu dışarı çıkarmak için elinden geleni yaptı ama başaramadı. Sonunda eşeğin kuyunun içinden çıkarmanın imkânsız olduğuna ve hayvanın yaşlı ve yaralı olduğuna, bu yüzden eşeği geri çıkarmaya değmeyeceğine karar verdi.
En sonunda çiftçi, diğer komşularını kuyuyu kapatmak için yardıma çağırdı. Hepsi kürekleri kaptılar ve her biri birer kürek, kuyuya toprak atmaya başladılar.
Eşek ilk başta ne olduğunu anlamadı. İyice korkmuş şekilde daha beter bağırıp ağlamaya başladı.
Sonra, herkesi hayrete düşürerek şekilde ağlamayı ve anırmayı kesti, sessizleşti. Köylüler birkaç kürek toprak daha attıktan sonra ne olduğunu görmek için çiftçi kuyunun içine baktı. Gördükleri karşısında şaşırdı, gözlerine inanamadı.
Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla inanılmaz bir şekilde müthiş bir şey yapıyordu. Sırtına gelen toprakları silkeliyor, toprağı aşağı yere atıyordu. Bu şekilde yükselen toprak onun yukarı çıkmasına basamak hazırlıyordu.
Bir süre daha köylüler toprak atmaya devam ettikçe, eşek, onu silkelemeye ve yukarı doğru bir adım atmaya devam etti. Kısa bir süre sonra, toprak tepeye kadar ulaştı ve herkesin şaşkınlığı altında, eşek kuyunun kenarından çıktı, koşarak oradan uzaklaştı!
Kıssadan Hisse
Hayatta sık sık benzer durumlarla karşılaşıyoruz. Bazen veya sıklıkla hayat üzerimize toprak veya pislik atacak. Kuyudan çıkmanın püf noktası onu silkelemek ve bir adım atmaktır. Sadece sallayın ve bir adım atın.
Her sıkıntı bir sıçrama adımına dönüştürülebilir. En derin kuyudan çıkmanın yolu zorluklar karşısında vazgeçmemekten ve kendinizi silkeleyerek ve bir adım yükselmeye çalışmaktan geçiyor.
Yaşam bize meydan okuduğunda, iki seçeneğimiz var. “Neden ben?” diye kendimiz için üzülüp ağlayıp şikayet edebiliriz, ya da durup kendimize şöyle diyebiliriz: “Ortaya çıkan yeni koşullar göz önüne alındığında ne yapabilirim?”
Hayat, problem biçiminde zorluklar atmaya devam edecek. Vazgeçmek kesin ve anında yenilgi anlamına gelir. Tek şans, bir kez daha denemeye devam etmektir. Başarıya giden tek garantili yol kişinin çabalarını sürdürmesidir.
İlgili Diğer Konular
- Neden ‘Eylem’ Hayatımızdaki En Önemli Şey?
- Sarhoş ve Cami Hikayesi ve Dervişin cevabı
- Yolun Kenarına Diken Eken Adam – İbretlik Hikayeler
- Fuzuli ile Ruhi Atışması
- En büyük hayalin ne? Hayalinize ulaşmak için 7 adım
