Yaşam

Sabır cennetin anahtarıdır

Sabır cennetin anahtarıdır. Peki sabırlı olmak ne demektir, neden sabırlı olmamız gerekiyor? Sabrın faydaları nelerdir? İslam dinine göre sabır nedir, nasıl olmalıdır? 

Sabır cennetin anahtarıdır. Peki sabırlı olmak ne demektir, neden sabırlı olmamız gerekiyor? Sabrın faydaları nelerdir? Sabır bir erdem mi? İslam dinine göre sabır nedir, nasıl olmalıdır? Sabrın önemi nedir? Neye sabretmek daha çok sevaptır? Kuran’da sabır ifadesi geçiyor mu? Peygamberimizin sabır hakkında hadisleri nelerdir?

Peki, sabır kelimesi ne demek, TDK’ye göre anlamı nedir? Sabır kelimesinin kökeni ne, sabır kelimesinin kaç anlamı var?

Sabır, okyanustaki su gibi uzun ve kademeli bir birikim sürecidir, her zaman daha fazlası için yer vardır. Hayatımızın tamamını mükemmel bir sabır düzeyini biriktirmeye veya elde etmeye çalışarak geçirebiliriz ama asla yeterince sabırlı olamayabiliriz. Sabrın son noktası veya nihai mükemmellik durumu yoktur. Peki sabır nedir, sabırlı olmak ne demektir? Bir insan için sabırlı olmak ne anlama geliyor ve neden sabırlı olmalıyız? Sürekli değişen işleri halletmek ve bir yere varmak için, her zaman acele eden bir dünyada neden sabırlı olmamız gerekiyor?

Sabır Ne Demek?

Sabır, günlük hayatımızda ve yaşantımızda sıklıkla kullandığımız ve duyduğumuz kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar.

Arapça dilinden Türkçe’mize geçmiş olan sabır kelimesi, TDK’ye göre anlamı şu şekildedir:

Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme, sıkıntı ve meşakkatlere karşı dayanmak, beklemek anlamına gelir.

Sabretmek; Sabır göstermek, sabırlı davranmak anlamında kullanılır.

Sabır cennetin anahtarıdır

Sabır, doğası gereği nazik olduğu için her zaman fark edilmez; bir yaz gününde bir esinti gibidir. Evet, ‘sabır cennetin anahtarıdır’ sözü Türklere özgü bir atasözü olsa da bir çok dilde ve millette benzer anlamı ifade eder.

Çünkü, Allah sabreden kulunu sever, ona cennetinin kapılarını açar. Sabır, yaratıcımız Allah tarafından da takdir edilen seçkin bir üstünlüktür, meziyettir.

Sabır bir erdemdir! Birkaç önemli sıfattan oluşan Sabır, bir tanım olan “gecikmeyi, beklemeyi, sıkıntıyı veya acıyı sinirlenmeden veya üzülmeden kabul etme veya tolere etme kapasitesi” olarak tanımlanır. Sabır da bir beceridir. Sabırlı olma yeteneğimizi artırmak ve daha sabırlı bir insan olmak için çalışabiliriz.

Hayat bazen korkunç olabilir, maddi ve manevi huzursuzluk, sıkıntı, endişe, kaygı gibi. Ama devamlı böyle olmak zorunda değil; sorunlar karşısında etrafınızdaki her şeyi ezmek, kırmak, çiğnemek gerekmiyor.

İleriye doğru adımlarınızı atarken dikkat edin, etrafınıza bakın ve hayatın size neler sunabileceğini görün, büyük resimle birlikte küçük şeyleri fark etmeye çalışın. Sorulan her soruyu cevaplamanıza gerek yok, yarının ne getireceği konusunda endişelenmemize gerek yok çünkü yarın ne olacağı yarın olacak…

Sabır zorunlu değildir ama sabırlı olma ihtiyacını hissederiz, tıpkı bir insanı selamladığımızda doğal olarak gülümsemenin kaşlarını çatmaktan daha iyi olduğunu bildiğimiz gibi. Belki de bize sabırlı olmamızı söyleyen doğamızın veya fıtratımızın iyi tarafıdır.

Sabırlı olmanın erdemleri çoktur ve ebeveynlerini özleyen ağlayan küçük çocuklara karşı daha nazik ve hoşgörülü olmak, zor bir ilişki yaşayan bir arkadaşı dinlemek, yargılayıcı olmaktan çok empatik olmak, sert ve yaralayıcı sözlere yanıt vermek ve benzeri gibi örnekleri çoğaltabiliriz.

Beklentilerimize göre gitmeyen yaşamdaki zorluklara veya gecikmelere bir yanıt olarak sabır veya sabırsızlık kavramları ortaya çıkar. Hemen hemen herkesin bir gün dahi karşılaştığı zorluklar ve planlarımıza müdahale eden aksaklıklar hayatın normal bir parçasıdır; aksini beklemek ise sabırlı olmayı zorlaştıracaktır.

İslâm Dininde Sabır

İslam dinine göre Müslümanlarla için sabır kavramı, Allah’a iman, davet ve ibadet yolunda karşılaşılan zorluk ve sıkıntılara paniğe ve telaşa kapılmadan, sükunetle ve sağlam emin adımlarla ilerleyip Allah’ın takdirini bekleme anlamına gelir. Bu nedenle sabır ile Hakk’a teslim olma, ilahi rızayı gözeten ahlaki bir vasıftır.

Hayatta karşımıza çıkan sıkıntı, bela ve musibetler, ölüm, hastalık, kıtlık, deprem âfeti gibi insanın iradesi dışında gerçekleşen musibetlerden farklıdır. Söz konusu musibetleri kaçınılmaz kılan, kişinin kendi tercihleri sonucu başına gelecek bir belâdır.

Sabır, müminin dünyada başına gelen derin acılar, gönlünü daraltan maddi manevi sıkıntılar ve ölümler, felaketler karşısındaki yegane sığınağıdır. Bir Müslüman sabrederek Allah’a yönelir ve başına gelen acıları, problemleri, ölümle gelen ayrılıkları, Allah’a teslimiyet ve tevekkül inancıyla uhrevî bir mükafata dönüştürür.

Sabır; insanın öfke anında öfkesini yutması; kendisine yapılan kötülüklere karşı iyilikle karşılıkta bulunması; şeytanın ve nefsinin kışkırtmaları karşısında günah işlemekten kaçınması; musibet ve sıkıntılar karşısında metanetli olması ve son nefesine kadar Allah’a ibadette daim olması demektir.

Dolayısıyla mü’min; daima bir sabır insanı olmak zorunda, sabırla hareket etmek durumundadır.

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de yetmiş küsur yerde sabırdan bahsedilir. Ayrıca yine bir çok ayet-i kerimede Hazret-i Peygamber Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem)’e ve O’nun şahsında bütün Müslümanlara sabır tavsiye edilmiştir.

اِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَ  

İnnallâhe Meassabirin

“Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/153, Enfâl, 8/46).

Sabır acıdır. Fakat sonucu tatlıdır. Hz. Peygamber Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem)’in de sabırla ilgili söylediği bir çok hadis-i şerif ve sözü vardır.

Hz. Peygamber, “Sabır ilk sarsıntı sırasında gösterilen metanettir” buyurmuştur. (Buhârî, “Cenâʾiz”, 32, 42; Müslim, “Cenâʾiz”, 14, 15).

Hz. Ali’nin, “Allahım! Senden sabır diliyorum” dediğini duyan Resûlullah, “Bu sözünle Allah’tan ağır bir imtihan istemiş oldun; O’ndan âfiyet dile!” buyurmuştur (Müsned, V, 231, 235; Tirmizî, “Daʿavât”, 93).

“Sabreden başarıya ulaşır.” (Müsned, 1/307);

“Sabır başarının anahtarıdır.” (Acluni, Keşfü’l-Hafa, 2/21);

“Sabır bir ışıktır.” (Müslim, Taharet 1);

“Sabır cennet hazinelerinden bir hazinedir.” (Gazalî, İhya: 4/61);

“Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende birçok hayır vardır.” (Müsned, 1/307)

Sabır cennetin anahtarıdır. (Türk Atasözü)

Sabır Üç Çeşittir

İbn Abbas’a göre, Kur’an’da geçen ayetlerde üç çeşit sabırdan söz edilmiştir. Bunlar Allah’ın emrettiği farzları eda etmede (ibadetlerde) gösterilen sabır, Allah’ın yasakladığı haramlardan sakınmada gösterilen sabır ve musibet zamanında gösterilen sabırdır.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Mektubat eserinde “Allah sabredenlerle beraberdir.” ayetinin hikmet ve gayesi sorulmuş ve şu şekilde cevap vermiştir;

Elcevap: Cenâb-ı Hak, Hakîm ismi muktezası (gerekliliği) olarak, vücud-u eşyada (varlıkların yaratılmasında), bir merdivenin basamakları gibi bir tertip vaz etmiş. Sabırsız adam, teennî (tedbirli ve akıllıca) ile hareket etmediği için, basamakları ya atlar düşer veya noksan bırakır, maksut damına çıkamaz. Onun için hırs mahrumiyete sebeptir.

Sabır ise, müşkülâtın anahtarıdır ki,

“Sabır, ferahlık ve genişliğin anahtarıdır.” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:21)

“Hırslı olan kimsenin ümidi boşa çıkar ve hüsrâna uğrar.”

durub-u emsal (atasözü) hükmüne geçmiştir. Demek, Cenâb-ı Hakkın inâyet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir.

Çünkü sabır üçtür:

Biri: Mâsiyetten (günahlardan) kendini çekip sabretmektir. Şu sabır takvâdır;

اِنَّ اللهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ

“Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.” (Bakara 2:194) sırrına mazhar eder.

İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki, tevekkül ve teslimdir.

اِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ

“Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân Sûresi, 3:159)

وَاللهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ 

“Allah sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân Sûresi, 3:146) şerefine mazhar ediyor.

Ve sabırsızlık ise Allah’tan şikâyeti tazammun (içerir, ihtiva) eder. Ve ef’âlini (fiil ve işlerini) tenkit (eleştiri) ve rahmetini ittiham (suçlama) ve hikmetini beğenmemek çıkar.

Evet, musibetin darbesine karşı şekvâ suretiyle elbette âciz ve zayıf insan ağlar. Fakat şekvâ Ona olmalı; Ondan olmamalı.

Hazret-i Yakup aleyhisselâmın اِنَّمَۤا اَشْكُوا بَثِّى وَحُزْنِى اِلَى اللهِ 

“Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah’a şikâyet ederim” (Yusuf Sûresi, 12:86)  demesi gibi olmalı.

Yani, musibeti Allah’a şekvâ etmeli; yoksa Allah’ı insanlara şekvâ eder gibi “Eyvah! Of!” deyip “Ben ne ettim ki bu başıma geldi?” diyerek âciz insanların rikkatini (acımasını) tahrik etmek zarardır, mânâsızdır.

Üçüncü sabır: İbadet üzerine sabırdır ki, şu sabır onu makam-ı mahbubiyete (Allah sevgisini kazanma makamı) kadar çıkarıyor, en büyük makam olan ubûdiyet-i kâmile cânibine (mükemmel kulluk seviyesine) sevk ediyor.

(Kaynak: Risale-i Nur / Yirmi Üçüncü Mektup / Dördüncü Sualiniz)

Sabreden başarıya ulaşır

Bir dakika düşünün. Hepimiz anında, beklemeden memnuniyet ve bir şeylerin olmasını istiyoruz. Okulumuzda, iş yerimizde, spor salonunda hemen sonuç almayı bekliyoruz. Bir yemeği 10 dakika daha hızlı pişirebilmemiz için önceden hazırlanmış yiyeceklerimiz var. Sanırım bu ve buna benzer örnekler bizi daha sabırsız olduğumuz bir hayata götürüyor. Belki de yavaşlama ve biraz sabır uygulama zamanı gelmiştir.

Daha sabırlı bir kişi olmamıza yardımcı olacak 4 İpucu

  1. Kendini Bekle

Sabır göstermenin ve sabırlı olmanın en iyi yolu kendinizi beklemektir. Peki bu ne demek? Bir şeyleri beklemenin uzun vadede bizi daha mutlu ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Bir çay içmek için bile birkaç dakika demlenmesini beklemek gibi küçük bir şeyle başlayın ve sonra daha büyük bir şeye geçin. Pratik yaptıkça daha fazla sabır kazanmaya başlayacaksınız.

  1. Önemli Olmayan Şeyleri Yapmayı Bırakın

Hepimizin hayatımızda önemli olan ve zaman alan şeyler vardır. Hayatımızdaki stresi gidermenin bir yolu, bunları yapmayı bırakmaktır. Birkaç dakikanızı ayırın ve haftanızı değerlendirin. Uyandığınızdan uykuya gittiğiniz zamana kadar programınıza bakın. Yaptığınız, önemli olmayan ancak zaman ayırdığınız iki veya üç şeyi çıkarın. Strese neden olan ve bizi sabırsız kılan şeylere hayır demeyi öğrenmenin.

  1. Sizi Sabırsız Yapan Şeylere Dikkat Edin

Çoğu insanın kafasında birkaç plan ve görev vardır. Önce bir görevi bitirmek için zaman ayırmadan düşünceden düşünceye atlarlar. Çoklu görev yapmaya çalışırken kesintiye uğramış hayatlar yaşıyoruz ve ilerleme kaydetmediğimizi hissetmemiz sinir bozucu oluyor. Düşüncelerimize dikkat etmek daha iyidir ve bunu anlamanın en iyi yolu sizi sabırsız yapan şeylerin farkına varmak ve bunlara dikkat etmektir. Bu, yavaşlamanıza ve her seferinde bir göreve odaklanmanıza ve sizi strese sokan şeyleri ortadan kaldırmanıza yardımcı olacaktır.

  1. Rahatlayın ve Derin Nefesler Alın

En önemlisi, sadece rahatlayın ve derin nefes alın. Yavaş derin nefes almak zihni ve bedeni sakinleştirmeye yardımcı olur. Bu, deneyimlediğiniz sabırsız duyguları hafifletmenin de en kolay yoludur. Nefes almak işe yaramazsa, kafayı boşaltmak için yürüyüşe çıkmak, önceliklerimiz sırasına yeniden odaklanmaya yardımcı olabilir. Önemli olan, stresi azaltmak için biraz zaman bulmaktır.

Hepimiz için yavaşlama ve biraz daha sabır uygulama zamanı. Bu sayede daha az stresli oluruz ve bizi strese sokan şeylere daha fazla dikkat ederiz. Bu daha mutlu olmaya yol açıyorsa, denemeye değmez mi?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün