Müzzemmil Suresi
Kuran-ı Kerim'in 73. suresi olan Müzzemmil Suresi, Mekke'de nazil olmuştur ve 20 ayettir. Müzzemmil Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali
Kuran-ı Kerim’in 73. suresi olan Müzzemmil Suresi, Mekke’de nazil olmuştur ve 20 ayettir. Müzzemmil Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali
Müzzemmil ne demek, anlamı nedir? Müzzemmil Suresi, Kuran’da kaçıncı sure ve kaç ayettir? Müzzemmil suresi ne zaman ve nerede okunur? Müzzemmil suresini okumanın faydaları ve fazileti nedir? Müzzemmil suresinin konusu ne? Müzzemmil suresi hakkında hadisler, Müzzemmil suresi Arapça okunuşu
73. Sure Müzzemmil Suresi
Hakkında Kısa Bilgi
Sure, Mekke döneminde inmiştir. 20 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.
Müzzemmil Suresi adını, birinci ayette geçen “müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil kelime anlamı olarak “örtünüp bürünen” anlamına gelmektedir.
20 ayetten oluşan sure, Mekke’de inmiştir. 20. ayetinin Medine’de indiğine dair bir rivayet de vardır. Mushaftaki sıralamada 73., nüzul sırasına göre ise 3. suredir.
Konusu
Müzzemmil Suresinde Hz. Peygamber`in nasıl davranması gerektiğinden, Allah`ın emirlerine karşı gelen firavun`un uğradığı sondan Kur`an okumanın gereğinden iyilik yapanların bunun karşılığını Allah katında göreceğinden bahsedilir.
Arapça müzemmil sözcüğü “örtüsüne bürünen” anlamını taşır. Sûrenin 1. ayetinde geçtiği için bu adla bilinir.
Sûrenin başlangıç ayetleri şöyledir:
“Ey örtüsüne bürünen. Gecenin az bir kısmından sonra kalk. Gece yarısında ya da ondan biraz da sonra ya da biraz önce Kuran’ı yavaş ve açık açık oku. Doğrusu biz sana taşıması ağır bir söz vahyediyoruz. Hiç kuşku yok ki, gece kalkışı daha etkili ve o zaman okumak daha elverişlidir. Çünkü gündüz seni uzun uzun meşgul edecek işler vardır. Rabbinin adını an. Her şeyi bırakarak yalnız O’na yönel…”.
Sûrenin son ayeti olan 20. ayeti Kuran’daki en uzun ayetlerinden birisidir. Bu ayette gece ibadetinin ne kadar önemli ve faziletli olduğundan söz eder.
Surenin temel konuları; Gece ibadeti, İbadet ve tefekkür konularında gece ile gündüz arasındaki fark, Kur’an’ın vahiy keyfiyeti, İnanmayanların eleştirileri karşısında takınılması gereken tavır, Kıyametten bazı sahneler anlatılmaktadır.
Fazileti ve Faydaları
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Kim Müzzemmil suresini (vird olarak) okursa, Allah’u Teala, o kişiden dünya ve ahiretteki sıkıntıları giderir.”(Ebûl-Leys Semerkandî, Tefsirul-Kur’ân, 6/320; Kâdı Beyzâvî, Beyzâvi Tefsir (Envârut-Tenzîl ve Esrârut-Te’vil), 2/540)
- Maddi işlerde bereket, rızık için 40 defa okunur. Okumaya devam eden kimsenin rızkı ummadığı yerden gelir.
- Bu sureyi okumayı adet haline getiren kimsenin, Allah’u Teala gerek dünyaya ait olan, gerekse ahirete mahsus bulunan bütün güçlüklerini kolaylaştırır.
İmam Kastalani (Rahimehullah) bu sure hakkında şöyle buyurmaktadır
“Kim Müzzemmil ve Kevser surelerini okumaya devam ederse, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’i rüyasında görür.
- Ürkek, çekingen veya içine kapanık olan çocuğa okunursa, Allah’ın izniyle şifa olur.
- Müzzemmil Sûresini (40) defa okuyan kimsenin rızkı ummadığı yerden gelir.Bu sûreyi gece yada gündüz okuyan kimsenin Allah hem dünya hemde ahiret güçlüklerini giderir.
- Kim Müzzemmil sûresini okursa, Allahü teâlâ ondan dünyâda ve âhirette zorluğu kaldırır. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîrî)
Müzzemmil Suresi Arapça, Latin Harfli Okunuşu Ve Türkçe Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
1. يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ
1. Yē eyyuhel muzzemmil.
1. Ey örtüsüne bürünen (Peygamber),
2. قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلاً
2. Gumil-leyle illē galîlē.
2. Az bir kısmı hâriç olmak üzere, geceleyin kalk:
3. نِصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلاً
3. Nisfehû evingus minhu galîlē.
3. (Gecenin) Yarısı kadar. Ya da ondan biraz eksilt.
4. أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلاً
4. Ev zid aleyhi verattilil gur’ēne tertîlē.
4. Veya üzerine ilâve et. Ve Kurân’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku.
5. إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلاً ثَقِيلاً
5. İnnē senulgî aleyke gavlen segîlē.
5. Gerçek şu ki, Biz, senin üzerine ‘oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız.
6. إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءاً وَأَقْوَمُ قِيلاً
6. İnne nēşietel-leyli hiye eşeddu vet ev-veegvemu gîlē.
6. Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır.
7. إِنَّ لَكَ فِي اَلنَّهَارِ سَبْحاً طَوِيلاً
7. İnne leke fînnehēri sebhan tavîlē.
7. Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır.
8. وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلاً
8. Vēzkurisme Rabbike vetebettel ileyhi tebtîlē.
8. Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel.
9. رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلاً
9. Rabbul meşrigi vel mağribi lē ilēhe illē huve fētte[k]hizhu vekîlē.
9. (Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka İlâh yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekîl tut.
10. وَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْراً جَمِيلاً
10. Vasbir alē mē yegûlûne vehcurhum hecran cemîlē.
10. Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl.
11. وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلاً
11. Vezernî vel mukezzibîne ûlinnağmeti vemehhilhum galîlē.
11. Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen Bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
12. إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالاً وَجَحِيماً
12. İnne ledeynē enkēlev-vecehîmē.
12. Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır:
13. وَطَعَاماً ذَا غُصَّةٍ وَعَذَاباً أَلِيماً
13. Vetaâmen zē ğussativ-veazēben elîmē.
13. Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azap vardır.
14. يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيباً مَّهِيلاً
14. Yevme tercuful erdu velcibēlu vekēnetil cibēlu kesîbem-mehîlē.
14. (Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve dağlar titremeye-tutulur ve dağlar göçüveren bir kum yığını olur.
15. إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولاً شَاهِداً عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَى فِرْعَوْنَ رَسُولاً
15. İnnē erselnē ileykum rasûlen şēhiden aleykum kemē erselnē ilē fir’avne rasûlē.
15. Şüphesiz size, üzerinize şâhit olacak bir elçi gönderdik; Firavun’a bir elçi gönderdiğimiz gibi.
16. فَعَصَى فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذاً وَبِيلاً
16. Feasâ fir’avnur-rasûle fee[k]haznēhu e[k]hzev-vebîlē.
16. Fakat Firavun elçiye isyan etti, Biz de onu pek vahim bir tarzda (azapla) yakalayıverdik.
17. فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْماً يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيباً
17. Fekeyfe tettegûne in kefertum yevmey-yec alul vildēne şîbē.
17. Eğer inkar edecek olursanız, çocukların saçlarını ağartan bir günde kendinizi nasıl koruyacaksınız?
18. السَّمَاء مُنفَطِرٌ بِهِ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولاً
18. Essemēu munfetırum-bih. Kēne vağduhû mef ûlē.
18. Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O’nun vaadi gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir.
19. إِنَّ هَذِهِ تَذْكِرَةٌ فَمَن شَاء اتَّخَذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلاً
19. İnne hezihî tezkiratun femen şēet-te[k]haze ilē Rabbihi sebîlē.
19. Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.
20. إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَى مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَى وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضاً حَسَناً وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْراً وَأَعْظَمَ أَجْراً وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
20. İnne Rabbeke yağlemu enneke tegûmu ednē min suluseyil-leyli venisfehû vesulusehû vetâifetum-minellezîne meak. Vallâhu yugaddirul-leyle vennehēr. Alime el-len tuhsûhu fetēbe aleykum fegraû mē teyessera minel gur’ēn. Alime en seyekûnu minkum merdâ veâ[k]harûne yedribûne fil ardi yebteğûne min fadlillēhi veâ[k]harûne yugâtilûne fî sebîlillēhi fēgraû mē teyessera minhu veegîmûs-salēte veētuz-zekēte veegridullâhe gardan hasenē. Vemē tugaddimû lienfusikum min [k]hayrin tecidûhu indellâhi huve [k]hayrav-veeğzame ecrâ. Vestağfirûllâhe innallâhe ğafûrur-rahîm.
20. Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamayacağınızı bildi, böylece tövbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kurân’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kurân’dan) kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.