Kıyamet Suresi
Kuran-ı Kerim 75. suresi Kıyamet Suresi, Mekke’de nazil olmuştur 40 ayettir. Kıyamet Suresi Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali ve Fazileti
Kuran-ı Kerim 75. suresi olan Kıyamet Suresi, Mekke’de nazil olmuştur ve 40 ayettir. Kıyamet Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali ve Fazileti
75. Sure Kıyamet Suresi
Hakkında Bilgi
Kıyamet Suresi Arapça-Türkçe okunuşu ve Meali, Faziletleri,Kuran-ı Kerim sure sıralamasına göre 75. suredir. Önceki sure Müddessir suresi, sonraki sure ise İnsan Suresidir.
Mekke devrinde Karia Suresinden sonra nazil olmuştur. Sure kırk (40) ayetten oluşur. Sure ismini ilk ayette geçen ve ölümden sonra dirilme anlamına gelen kıyame kelimesinden alır.
Konusu
Kıyame Suresinde Kıyamet gününden, insanların öldükten sonra yeniden diriltileceklerinden, Peygamberin kendisine vahiy geldikten sonra onu nasıl okuyacağından, günah işleyenlerin kıyamet günündeki durumlarından, insanların başıboş bırakılmadıklarından bahsedilir.
Kıyamet Suresi Fazileti ve Sırları
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle şöyle buyurmaktadır.
“Bir kimse her gece Kıyamet suresini okursa (okumayı alışkanlık haline getirirse), kıyamet günü yüzü ayın ondördü gibi olduğu halde Allah’a mülaki olur, kavuşur.” Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma)
“Kıyameti gözüyle görür gibi olmaktan hoşlanan kimse Tekvir, İnfitar ve İnşikak surelerini okusun.“(Tirmizi, Fedailül-Kuran, 3333)
“Her gece Kıyamet Suresini okuyanın kıyamet gününde, Allah’u Teala’ya yüzü ayın ondördü gibi (parlak) olur.“(Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri (İrşâdü Aklis-Selim), 9/63)
“Kim Kıyame Suresini (vird olarak) okursa, Ben ve Cibril (Aleyhisselam) kıyamet gününde onun kıyamete inandığına şahit olurum. Kıyamet günü bütün yaratıkların yüzleri üzerine onun yüzü parlayacak.”(Ebûl-Leys Semerkandî, Tefsirul-Kur’ân, 6/337; Kâdı Beyzâvî, Beyzâvi Tefsir (Envârut-Tenzîl ve Esrârut-Te’vil), 2/540)
- Ahiret ve kıyamet zorluklarından kurtulur.
- Kıyame suresini vird olarak okursa, kıyamet gününde günahlardan arınmış olarak haşrolunur.
- Bir gece içerisinde, Yasin, Tebareke (Mülk) sureleriyle birlikte okuyanlar için, iki cihanda da büyük bir nur temin eder.
- Cuma geceleri okuyan kimse, ahiret saadetine nail olur.
- Bu sureyi okumaya devam edenler, mutlu ve uyumlu bir aile hayatına kavuşur.
- Günah işlemeye devam eden kişi bu sureyi okumaya devam ederse, inşallah yaptığına pişmanlık duymasına sebep olur. Gerekli nasihatı alarak bir daha eski kötü alışkanlıklarına dönmez.
“İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?
Kıyamet Suresi Latin Harfli Okunuşu Ve Türkçe Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
1. لَا أُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيَامَةِ
1. Lē ugsimu biyevmil giyēmeh.
1. Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2. وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ
2. Velē ugsimu binnefsil-levvēmeh.
2. Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3. أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَلَّن نَجْمَعَ عِظَامَهُ
3. Eyehsebul insēnu ellen necmea izâmeh.
3. İnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak bir araya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4. بَلَى قَادِرِينَ عَلَى أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُ
4. Belē gâdirîne alē en-nusevviye benēneh.
4. Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5. بَلْ يُرِيدُ الْإِنسَانُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُ
5. Bel yurîdul insēnu liyefcura emēmeh.
5. Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de ‘fücurla sürdürmek ister.’
6. يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ
6. Yes elu eyyēne yevmul giyēmeh.
6. “Kıyamet günü ne zamanmış” diye sorar.
7. فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ
7. Feizē berigal basaru
7. Ama göz ‘kamaşıp da kaydığı,’
8. وَخَسَفَ الْقَمَرُ
8. Ve[k]hasefel gameru
8. Ay karardığı,
9. وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ
9. Vecumiaş-şemsu velgameru
9. Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10. يَقُولُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
10. Yegûlul insēnu yevmeizin eynel meferr.
10. İnsan o gün: “Kaçış nereye?” der.
11. كَلَّا لَا وَزَرَ
11. Kellē lē vezer.
11. Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12. إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ
12. İlē Rabbike yevmeizinil mustegarr.
12. O gün, ‘sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)’ yalnızca Rabbinin katıdır.
13. يُنَبَّأُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ
13. Yunebbeul insēnu yevmeizim-bimē gaddeme vee[k]h[k]har.
13. İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14. بَلِ الْإِنسَانُ عَلَى نَفْسِهِ بَصِيرَةٌ
14. Belil insēnu alē nefsihî besîratuv-
14. Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15. وَلَوْ أَلْقَى مَعَاذِيرَهُ
15. Velev elgâ meâzîrah.
15. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16. لَا تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ
16. Lē tuharrik bihî lisēneke liteğcele bih.
16. Onu (Kurân’ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17. إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ
17. İnne aleynē cem’ahû vegur’ēneh.
17. Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18. فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ
18. Feizē gara’nēhu fēttebiğ gur’ēneh.
18. Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19. ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ
19. Summe inne aleynē beyēneh.
19. Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20. كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ
20. Kellē bel tuhibbûnel âciletuv-
20. Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21. وَتَذَرُونَ الْآخِرَةَ
21. Vetezerûnel ē[k]hirah.
21. Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22. وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ
22. Vucûhuy-yevmeizin-nēdirah.
22. O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23. إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ
23. İlē Rabbihē nēzırah.
23. Rablerine bakıp-durur.
24. وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ
24. Vevucûhuy-yevmeizim-bēsirah.
24. O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25. تَظُنُّ أَن يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ
25. Tezunnu ey-yuf’ale bihē fēgirah.
25. Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26. كَلَّا إِذَا بَلَغَتْ التَّرَاقِيَ
26. Kellē izē beleğatit-terâgî,
26. Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27. وَقِيلَ مَنْ رَاقٍ
27. Vegîle men(r)-râgi.
27. “Son müdahaleyi yapacak kim” denir.
28. وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ
28. Vezanne ennehul firâgu.
28. Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29. وَالْتَفَّتِ السَّاقُ بِالسَّاقِ
29. Vēlteffetisssēgu bis-sēgi;
29. (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30. إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمَسَاقُ
30. İlē Rabbike yevmeizinil mesēg.
30. O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31. فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّى
31. Felē saddega velē sallē.
31. Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32. وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى
32. Velekin kezzebe vetevellē.
32. Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33. ثُمَّ ذَهَبَ إِلَى أَهْلِهِ يَتَمَطَّى
33. Summe zehebe ilē ehlihî yetemettâ.
33. Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34. أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى
34. Evlē leke feevlē.
34. Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35. ثُمَّ أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى
35. Summe evlē leke feevlē.
35. Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36. أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى
36. Eyehsebul insēnu ey-yutrake sudē.
36. İnsan, ‘kendi başına ve sorumsuz’ bırakılacağını mı sanıyor?
37. أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى
37. Elem yeku nutfetem-mim-meniyyiy-yumnē?
37. Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38. ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى
38. Summe kēne alegaten fe[k]halega fesevvē.
38. Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir “düzen içinde biçim verdi.”
39. فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
39. Feceale minhuz-zevceyniz-zekera vel unsē.
39. Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40. أَلَيْسَ ذَلِكَ بِقَادِرٍ عَلَى أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَى
40. Eleyse zēlike bigâdirin alē ey-yuhyiyel mevtē
40. (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
- Kuran-ı Kerim Sıralı Tüm Sureler Listesi
- Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgi
- Kur’ân-ı Kerim Nüzul (İniş) Sırasına göre Sureler
- Fatiha Suresi
- Bakara Suresi
- Kıyamet ile ilgili Hadisler ve Ayetler
- Yasin suresi
- Kısa Namaz Sureleri
Açıklama kısmı çok hoşuma gitti. Allah razı olsun.