Hz. Peygamber öldükten sonra ne oldu?

Hz. Peygamber öldükten sonra ne oldu? Peygamberimizin vefatından sonra neler yaşandı? Hz. Peygamber öldükten sonraki 3 gün ne oldu? Hz. Muhammed'in cenazesi neden 3 gün bekledi?

2 Aralık 2024

0 8 5 dakika okuma süresi

Hz. Peygamber öldükten sonra ne oldu? Peygamberimizin vefatından sonra neler yaşandı? Hz. Peygamber öldükten sonraki 3 gün ne oldu? Hz. Muhammed’in cenazesi neden 3 gün bekledi? Neden Hemen Defnedilmedi? Hz. Muhammed’in Ölümü ve Halifelik Döneminin Başlangıcı, İslam’ın İlk Günleri”

Hz. Peygamber öldükten sonra ne oldu?

Hz. Peygamber’in (Hz. Muhammed’in) (s.a.v.) vefatı, İslam tarihinde son derece önemli olaylarla dolu bir döneme denk gelir. Hz. Peygamber 8 Haziran 632 (Hicri 11. yıl, Rebiülevvel ayı 12) Pazartesi günü Medine’de vefat etti. Vefatından sonraki üç gün boyunca yaşananlar tarih kitaplarında detaylıca yer almaktadır. İşte o dönemde yaşananlar:

1. Gün: Hz. Peygamber’in Vefatı

Hz. Peygamber, vefat ettiği zaman, sahabeler arasında büyük bir üzüntü ve şaşkınlık hâkim oldu.

Hz. Ömer, bu durumu kabullenmekte zorlandı ve Hz. Peygamber’in vefat etmediğini, Allah tarafından tekrar geri gönderileceğini ifade ederek sert bir şekilde konuştu.

Hz. Ömer’in Sözleri:

Hz. Ömer, Peygamber Efendimizin vefat ettiğini öğrenince şöyle dedi:

“Kim Muhammed öldü derse, onu kılıcımla öldürürüm! O ölmedi, Musa gibi Rabbine gitti. Allah onu geri getirecek ve münafıkları cezalandıracaktır.”

Bu sözler, Hz. Ömer’in Peygamberimize olan derin sevgisini ve onun ölümünü kabullenmekte yaşadığı zorluğu ifade eder. O anlarda duygusal bir hâl içinde olan Hz. Ömer, Peygamber Efendimizin gerçekten vefat ettiğini düşünmek istemedi.

Hz. Ebubekir’in Müdahalesi:

Hz. Ömer’in bu hâli devam ederken, Hz. Ebubekir devreye girdi. Hz. Ebubekir, Peygamber Efendimizin vefatını metanetle kabul etmişti. Hz. Ebubekir, halkı sakinleştirmek, durumu açıklığa kavuşturmak ve Hz. Peygamber’in vefat ettiğini teyit etmek için odasına girdi, onu öptü ve şu ayeti okudu:

“Muhammed yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz gerisin geriye mi döneceksiniz?” (Âl-i İmrân, 3/144)

Bu ayet, sahabelerin durumu anlamasına yardımcı oldu ve Hz. Ömer sakinleşti. Daha sonra Hz. Ömer, bu anı anlatırken, sanki bu ayeti ilk defa duyduğunu ve bu sözlerin kendisi üzerinde derin bir etkisi olduğunu ifade etmiştir.

Sonuç olarak Hz. Ömer’in tepkisi, sahabelerin Peygamber Efendimize duyduğu derin bağlılığın ve sevgisinin bir göstergesidir. Ancak Hz. Ebubekir’in liderliği ve soğukkanlılığı, İslam topluluğunun yeniden toparlanmasını sağlamış ve hilafet sürecine zemin hazırlamıştır.

2. Gün: Hilafet Müzakereleri

Hz. Peygamber’in vefatından sonra Müslüman topluluğun liderliği meselesi gündeme geldi. Ensar (Medineli Müslümanlar) ile Muhacirler (Mekkeli Müslümanlar) arasında liderlik tartışmaları başladı.

Sakife Toplantısı: Ensar, Medine’deki Sa’d b. Ubade’nin liderliğini önermişti. Ancak Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ebu Ubeyde bin Cerrah gibi sahabeler, İslam topluluğunun birliği için Kureyş’ten bir lider seçilmesi gerektiğini savundular.

Tartışmalar sonucunda Hz. Ebubekir (ra), ilk halife olarak seçildi. Bu olay, hilafet sisteminin başlangıcını oluşturdu.

3. Gün: Hz. Peygamber’in Defni

Hz. Peygamber’in naaşı, Medine’deki evinde (bugünkü Mescid-i Nebevi’nin bir parçası olan Hz. Ayşe’nin odası) muhafaza edildi.

Defin, Salı günü akşam saatlerine kadar yapılmadı. Bunun nedeni, hem liderlik meselesinin çözülmesi hem de Müslümanların Hz. Peygamber’e topluca cenaze namazı kılmalarıydı.

Cenaze namazı, toplu bir imamla kılınmadı. Sahabeler gruplar hâlinde gelip namazı bireysel olarak kıldılar.

Hz. Peygamberin cenaze namazı ne zaman kılındı?

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) cenaze namazı, vefatından bir veya iki gün sonra kılınmıştır. Bu konuda tarihçiler arasında bazı farklı görüşler bulunmakla birlikte genel kabul gören bilgilere göre, cenaze namazı Salı günü veya Çarşamba sabahına kadar süren bir süreçte kılınmıştır.

Zamanlama:

Hz. Peygamber Pazartesi günü vefat etti. Defin hazırlıkları ve hilafet meselesinin çözülmesi zaman aldığı için cenaze namazı hemen kılınmadı.

Salı günü, Müslümanlar gruplar hâlinde gelip Peygamber Efendimizin naaşı başında bireysel olarak cenaze namazını kıldılar.

Cenaze Namazı Şekli:

Hz. Peygamber öldükten cenaze namazı, bir imam eşliğinde topluca değil, bireysel olarak kılındı. Herkes sırayla odasına girerek Hz. Peygamber’in naaşı başında namaz kıldı. Bu durum, Hz. Peygamber’e duyulan büyük sevgi ve saygının bir ifadesiydi.

İlk olarak, Hz. Peygamber’in yakın akrabaları ve Ehl-i Beyt (ailesi) namazını kıldı. Ardından diğer sahabeler, gruplar hâlinde cenaze namazına katıldı.

Defin:

Cenaze namazlarının tamamlanmasının ardından Hz. Peygamber, Salı gecesi veya Çarşamba sabaha karşı, vefat ettiği yer olan Hz. Ayşe’nin odasına defnedildi. Bu yer, daha sonra Mescid-i Nebevi’nin bir parçası hâline geldi.

Hz. Peygamber’in naaşı, vefat ettiği yere, yani Hz. Ayşe’nin odasına defnedildi.

Bu olaylar, Müslüman toplumun yeni bir döneme girişini ve liderlik sisteminin temellerinin atılmasını simgeler. Aynı zamanda Hz. Peygamber’in ardından Müslümanların yaşadığı duygusal ve siyasi mücadeleleri ortaya koyar.

Neden Hemen Defnedilmedi?

Hilafet Tartışmaları: Hz. Peygamber’in vefatının ardından İslam toplumunun liderlik meselesi, Sakife toplantısında uzun tartışmalara neden oldu. Bu süreç cenaze işlerini biraz geciktirdi.
Herkesin Katılımı: Tüm sahabelerin cenaze namazına katılabilmesi için bu şekilde bir düzenleme yapılmıştı.

Bu süreç, İslam tarihinde hem derin bir yas dönemi hem de siyasi istikrarın temellerinin atıldığı bir dönem olarak görülmektedir.

Cenaze namazını kaç kişi kıldı?

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) cenaze namazını kılanların sayısıyla ilgili kesin bir rakam verilmemekle birlikte, o dönemde Medine’de bulunan Müslümanların neredeyse tamamının bu namaza katıldığı kabul edilir. Tahminlere göre, bu sayı birkaç bin kişiye ulaşmıştır. İslam tarihindeki bazı önemli noktalar şunlardır:

Cenaze Namazını Kılanların Sayısı:

Gruplar Halinde Namaz: Hz. Peygamber’in cenaze namazı toplu bir şekilde değil, gruplar hâlinde kılındı. Çünkü Peygamber Efendimizin naaşı, Hz. Ayşe’nin odasında bulunuyordu ve bu alan sınırlı bir kapasiteye sahipti. Bu nedenle insanlar sırayla gelip namazlarını kıldılar.
Katılımın Yaygınlığı: Ensar (Medineli Müslümanlar), Muhacirler (Mekkeli Müslümanlar) ve diğer kabilelerden Müslümanlar, sırayla cenaze namazına katıldı.

İlk olarak Hz. Peygamber’in yakın aile üyeleri ve Ehl-i Beyt’i, ardından erkek sahabeler, daha sonra kadınlar ve son olarak çocuklar cenaze namazını kıldı.

Tahmini Sayılar: O dönemde Medine’de yaşayan Müslümanların sayısı yaklaşık 10.000 civarında olarak tahmin edilir. Büyük çoğunluğunun cenaze namazına katıldığı düşünülmektedir.

Toplu İmam Olmaması: Hz. Peygamber’in cenaze namazında imam bulunmadı. Herkes bireysel olarak Allah’a yönelip, Peygamberimize dua etti. Bunun nedeni, İslam Peygamberi’nin makamının eşsizliği ve kimsenin onun üzerinde bir liderlik rolü üstlenmemesi gerektiği düşüncesiydi.

Bu durum, İslam tarihinde benzersiz bir uygulamadır ve Peygamber Efendimiz’e duyulan büyük sevgi ve saygıyı simgeler.

Hz. Ebubekir neden Hz. Muhammed’in cenazesine katılmadı?

Hz. Ebubekir’in (r.a.) Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cenazesine katılmadığı yönünde net bir bilgi bulunmamaktadır. Aksine, Hz. Ebubekir, Hz. Peygamber’in vefatı sonrası hem onun cenaze hazırlıklarında hem de toplumu bir arada tutma sürecinde önemli bir rol oynamıştır.

Ancak bazı kaynaklarda, hilafet meselesinin çözümü için Sakife toplantısında bulunması nedeniyle, cenaze işlerinin bir kısmında doğrudan yer alamadığı belirtilir.

Hz. Ebubekir’in Rolü ve Öncelikleri:

Cenaze Sürecine Katılım: Hz. Ebubekir, Peygamberimizin vefatını duyduktan sonra hemen eve gelmiş, naaşını ziyaret etmiş ve onun gerçekten vefat ettiğini doğrulamıştır.

Cenaze işlemlerinin planlanması sırasında da Hz. Ali ve diğer sahabelerle birlikte hareket etmiştir.

Hilafet Meseleleri: Hz. Peygamber’in vefatı, Müslüman topluluğun liderlik meselesini gündeme getirdi. Ensar ile Muhacirler arasında liderlik tartışmaları yaşandı.

Hz. Ebubekir, Sakife toplantısında bulunarak, Müslümanların birliği için halifenin seçilmesi gerektiğini savundu ve bu süreç sonunda halife seçildi.

Olası Yanlış Anlama

Hz. Ebubekir’in hilafet sürecindeki etkin rolü nedeniyle, bazı kaynaklarda onun cenaze işlemlerine tam olarak katılamadığı şeklinde yorumlar yapılmıştır. Ancak bu, cenazeye hiç katılmadığı anlamına gelmez.

Cenaze namazında sahabeler bireysel olarak dua ettiği için, Hz. Ebubekir’in orada bulunup bulunmadığı tartışmalı bir mesele değildir.

Özetle Hz. Peygamber öldükten Hz. Ebubekir, hem Hz. Peygamber’in naaşını ziyaret etmiş hem de İslam topluluğunun birliğini sağlamak için kritik bir sorumluluk üstlenmiştir. Dolayısıyla, onun cenazeye katılmadığı iddiası doğru değildir; sadece hilafet tartışmalarının çözümü nedeniyle bir süreliğine odak noktası başka bir meseleye kaymıştır.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir;