Cuma Hutbesi

Diyanet Cuma Hutbesi 13 Aralık 2024

Diyanet 13 Aralık 2024 Cuma hutbesi yayımlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 13 Aralık tarihli Cuma hutbesinin konusu "Her Zorluktan Sonra Kolaylık Vardır" oldu.

Diyanet 13 Aralık 2024 Cuma hutbesi yayımlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 13 Aralık tarihli Cuma hutbesinin konusu Her Zorluktan Sonra Kolaylık Vardır” oldu.

Cuma hutbesi ne zaman okunuyor? Bu haftaki 13 Aralık 2024 Cuma hutbesi yayınlandı mı, hutbenin tam metni nedir? Peki bu hafta hutbe ne zaman yayımlanacak? Bugünkü Cuma Hutbesinin konusu nedir, belli oldu mu? Hangi konu ve konulardan bahsedilecek? Cuma hutbeleri her camide aynı mı? Diyanet Hutbe ne demek!

Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 13 Aralık Cuma hutbesi Perşembe günü yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi Cuma Hutbeleri ve konusu Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye genelinde tüm il ve ilçelerinde, yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftaki hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…

Cuma Hutbesi 13 Aralık 2024

13 Aralık tarihli (yarınki) Türkiye genelinde camilerde okunacak hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Her Zorluktan Sonra Kolaylık Vardır” konulu Cuma hutbesi ve tam metni

Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة​​​​​​​​​​ / Freitag Predigt

HER ZORLUKTAN SONRA KOLAYLIK VARDIR

بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Muhterem Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s) ve güzide ashabının Mekke’nin fethi için hazırlıklara başladığı günlerdeyiz. Geliniz bu haftaki Cuma hutbemizde içinde nice ibretler ve hikmetler barındıran Mekke’nin fethini yeniden hatırlayalım. O gün yaşananları bir kez daha tefekkür edelim. Hayatımıza olumlu katkılar sunacak gerekli dersleri çıkaralım.

Aziz Müminler!

Hicretin sekizinci yılıydı. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ve sahâbe-i kirâm, hüzünle ayrılmak zorunda kaldıkları vatanlarına kavuşmak ve Kâbe’yi putlardan arındırmak amacıyla Mekke’ye doğru sefere çıktılar. Fetih hazırlıklarının ardından İslam ordusu Mekke’ye girdi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), büyük bir tevazu içinde Rabbine hamdederek Kâbe’ye yöneldi; Beytullah’ı tavaf etti, iki rekât namaz kıldı. Sonra da Kâbe’nin merdivenlerine çıkarak, “Hamd Mekke’nin fethine dair vaadini yerine getiren, kuluna yardım eden ve düşman topluluklarını tek başına yenilgiye uğratan Allah’a mahsustur.”[1] dedi. Mekke halkı ise Kâbe’nin etrafında toplanmış, endişe ve korkuyla Allah Resûlü (s.a.s)’in kendileri için vereceği kararı beklemekteydi.

Rahmet Elçisi (s.a.s), kendisini bekleyen kalabalığa doğru şefkat ve merhametle şöyle seslendi: “Tıpkı Hz. Yûsuf gibi ben de sizlere, لَا تَثْر۪يبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَۜ يَغْفِرُ اللّٰهُ لَكُمْۘ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ ‘Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.’ diyorum. Gidebilirsiniz, hepiniz serbestsiniz.”[2]

Kıymetli Müslümanlar!

Mekke’nin fethi; her zorluktan sonra bir kolaylığın, her sıkıntının ardından bir ferahlığın, her hüznün peşinden bir sevincin olduğunu bizlere öğretmektedir. Nitekim Yüce Rabbimiz İnşirâh sûresinde, اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ  .فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.”[3] buyurmaktadır.Mekke’nin fethi; hakkın batıla, adaletin zulme, iyiliğin kötülüğe mutlaka galip geleceğini haber vermektedir. Toprakları fethetmeden önce gönülleri fethetmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bizlere anlatmaktadır. Kaybederken Allah’ın yardımından ümidimizi kesmemeyi; kazanırken de adaleti, merhameti ve hakkaniyeti esas almamız gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır.

Değerli Müminler!

Tarih bize göstermektedir ki zulüm asla pâyidar olamamıştır, olamayacaktır. Tarih boyunca zalimler hain emellerine asla ulaşamamıştır, ulaşamayacaktır. Yüce Rabbimizin, وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”[4] vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Zulümle âbâd olmaya çalışanın sonu berbat olmuştur, berbat olacaktır. Zulme yardımcı olanlar, zalime kol kanat gerenler ise tıpkı zalimler gibi Allah’ın gazabından asla kurtulamayacaktır. Mazlumların âhı hiçbir zaman yerde kalmamıştır, kalmayacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır:

اِتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ، فَإِنَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ للّٰهِ حِجَابٌ Mazlumun bedduasından sakın! Çünkü onunla Allah arasında hiçbir perde yoktur.”[5]

Aziz Müslümanlar!

Dünyanın neresinde olursa olsun; dinine, ırkına ve rengine bakmadan mazlumların yanında yer almaya devam edelim. Mekke’nin fethinde olduğu gibi Kur’an ve sünnetin rehberliğinde birbirimize kenetlenelim. Kardeşlik hukukunu ve ahlakını gözeterek geleceğe dair umutlarımızı diri tutalım. Aramıza fitne ve fesat tohumu ekmek isteyenlere karşı uyanık olalım.

Kıymetli Müminler!

Ecdadımıza, Endülüs’ten Balkanlar’a, Kırım’dan Kafkaslar’a, Asya’dan Afrika’ya kadar mazlumlara kol kanat germeyi nasip ettiği gibi torunları olarak bizlere de aynı yolu benimseyip mazlumların duasını almayı lütfeden Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamdüsenalar olsun. Zalimlere karşı hak ve hakikat mücadelesi veren, iyiliğin yeryüzünde hâkim olması için gayret gösteren, bütün insanların onurlu, güvenli ve özgürce yaşamaları için çabalayan kardeşlerimizi muvaffak kılmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Hutbemi Nasr sûresinin mealiyle bitiriyorum: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde; insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan bağışlanma dile. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir.”[6]


[1] İbn Mâce, Diyât, 5.

[2] Yûsuf, 12/92; Vâkıdî, Meğâzî, II, 835; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 195.

[3] İnşirâh, 94/5,6.

[4] Saff, 61/8.

[5] Buhârî, Zekât, 63.

[6] Nasr, 110/1-3.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Hutbeyi indir

13.12.2024 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir

Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün, cuma hutbesi nasıl yapılır, nasıl okunur?

Hutbe ne zaman okunur?

Hutbe, Cumanın farzından önce, bayram namazlarından sonra okunur. Cuma hutbesi farz, bayram hutbeleri sünnettir. Hutbenin bir rüknü vardır. O da Allah’ı zikirdir.

Cuma namazının geçerlilik şartlarından biri de, cuma namazının öncesinde iki hutbenin bulunmasıdır. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır gibi birçok ülkede, hükümet tarafından denetlenen ve yetkisi altındaki tüm camilerde okunmak üzere haftalık vaaz veren merkezi bir dini otorite bulunmaktadır. Vaazlar ve hutbeler Türkiye’de Diyanet tarafından, Suudi Arabistan’da ise İslam İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanmaktadır.

Cuma Namazı Kaç Rekattır? Farz mı?

Cuma namazı; 4 rekât sünneti, 2 rekât farz ve 4 rekât da son sünnet olmak üzere toplamda 10 rekâttır. Her hafta Cuma günü cami ve mescitlerde kılınır ve erkeklere farz olan bir namazdır.

Cuma namazı farz-ı ayındır. İslam âleminde Cuma günleri Müminlerin bayramı olarak sayılmaktadır ve erkeklere farz olarak kılınmıştır. Kadınlar için Cuma namazı farz değildir.

Cumanın farzından önce, imam tarafından minberde hutbe okunur. Cuma hutbesi farzdır ve Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir;

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün