Diyanet Cuma Hutbesi 10 Ocak 2025 “Fıtratı Korumak”
Diyanet 10 Ocak 2025 Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 10 Ocak tarihli Cuma hutbesinin konusu "Fıtratı Korumak, Aileyi Korumaktır" oldu.
Diyanet 10 Ocak 2025 Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 10 Ocak tarihli Cuma hutbesinin konusu “Fıtratı Korumak, Aileyi Korumaktır” oldu.
Cuma hutbesi ne zaman okunuyor? Bu haftaki 10 Ocak 2024 Cuma hutbesi yayınlandı mı, hutbenin tam metni nedir? Peki bu hafta hutbe ne zaman yayımlanacak? Bugünkü Cuma Hutbesinin konusu nedir, belli oldu mu? Hangi konu ve konulardan bahsedilecek? Cuma hutbeleri her camide aynı mı? Diyanet Hutbe ne demek!
Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 10 Ocak Cuma hutbesi Perşembe günü yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi Cuma Hutbeleri ve konusu Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye genelinde tüm il ve ilçelerinde, yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftaki hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…
Cuma Hutbesi 10 Ocak 2025
10 Ocak tarihli (yarınki) Türkiye genelinde camilerde okunacak hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Fıtratı Korumak, Aileyi Korumaktır” konulu Cuma hutbesi ve tam metni
Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة / Freitag Predigt
FITRATI KORUMAK, AİLEYİ KORUMAKTIR
بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, insanı bir kadın ve bir erkek olarak aynı özden yaratmış, her birini de farklı ruhsal ve fiziksel özelliklerle donatmıştır. Fıtrat olarak adlandırılan bu özellikler, kadın ve erkek için ne bir üstünlük ne de bir eksiklik sebebidir. Zira kadın veya erkek olarak yaratılmak, insanın tercihine bırakılmamıştır; Cenâb-ı Hakk’ın takdiridir, hikmetinin gereğidir. Kadın, kadın olarak; erkek de erkek olarak önemlidir, değerlidir, özeldir. Her iki cins de birbirinin rakibi veya alternatifi değil, tamamlayıcısı ve destekleyicisidir. Adeta bir elmanın iki yarısıdır.
Aziz Müminler!
Bugün, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri de, kadın ve erkeğin tabii fıtratını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalardır. Bu çalışmalardan biri olan cinsiyetsizleştirme, insanın ruhsal ve bedensel özelliklerini ifsat etme; kadını erkeğe, erkeği kadına dönüştürme girişimidir. İlahi iradeyi yok sayarak insanı kimliksiz bir varlık haline indirgeme çabasıdır. Alkolü, uyuşturucu maddeleri ve gayr-i meşru ilişkileri özendirme, çocukları istismar ederek nesilleri felakete sürükleme, insanlığın geleceğini karartma hareketidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de şeytanın insanı doğru yoldan saptırmak için uğraş verdiği işlerden bahsedilirken, وَلَاٰمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّٰهِۜ “Onlara Allah’ın yarattığı fıtratı değiştirmelerini emredeceğim.”[1] dediğine işaret edilerek konuya dikkat çekilmiştir.
Evet, cinsiyetsizleştirme adıyla yürütülen faaliyetlerin tamamı hayâsızlıktır, sapkınlıktır. Allah’ın koyduğu sınırları aşmak, O’na isyan etmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere, “Allah, kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara lanet etmiştir.”[2]
Dolayısıyla Allah’ın haram kıldığı ve yaratılışımıza müdahale eden hiçbir batıl ideoloji, özgürlük adı altında meşrulaştırılamaz. Aklı ve vicdanı saf dışı bırakan, birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olan sapkın akımlar insan hakları bahanesiyle doğal karşılanamaz. İnsanlığın geleceğini tehdit eden bu tür sapkınlıklara; sinemalar, televizyon dizileri, çizgi filmler, sosyal medya paylaşımları, dijital oyunlar, reklamlar, müzik, sanat ve kültürel etkinliklerle destek vermek de büyük bir günah, ağır bir vebaldir.
Değerli Müminler!
Cinsiyetsizleştirme, sadece fertlerin kimliğini hedef almakla kalmayıp toplumların da geleceğini karartan büyük bir tehdittir. Bu tehdide karşı elimizdeki en büyük güç ise ailedir. Aile; dinimizin meşru, kanunlarımızın uygun gördüğü ruhsal ve fiziksel olgunluğa sahip bir kadın ve bir erkeğin, şahitler huzurunda nikâhla kurduğu rahmet ve merhamet yuvasıdır. Aile, sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için sahip olabileceğimiz en değerli hazinedir. Çocuklarımız için ilim, irfan ve hikmet mektebidir. Nesillerimizi yanlış yönelişlerden ve kötülüklerden koruyan muhkem bir kale, sağlam bir sığınaktır.
Aziz Müslümanlar!
Ailenin kurulması, korunması ve çocuklarla zenginleştirilip güçlendirilmesi İslam’ın emridir. Aileyi tehdit eden zararlı akımlar karşısında gerekli önlemleri almak hepimizin ortak görevidir. O halde, aile kurumunu ortadan kaldırmak ve toplumu ifsat etmek isteyenlere karşı dikkatli olalım. Ailemizi şefkat ve muhabbet ocağı kılalım.
Çocuklarımıza zaman ayırarak onlardan ilgi ve sevgimizi eksik etmeyelim. Onları, milli ve manevi değerlerimize bağlı, fıtrî kimliklerine uygun bir şekilde yetiştirmeye devam edelim. Çocuklarımızın cinsiyetlerine ve yaşlarına uygun kıyafet ve oyuncaklar seçelim. Onlara, İslam’ın emrettiği mahremiyet bilincini hassasiyetle öğretelim. Onları sanal ortamlarda zehirli ağların insafına bırakmayalım. Yanlış arkadaş kurbanı olmamaları için onlara rehberlik edelim.
Evlenecek yaş ve olgunluğa eriştiklerinde ise aile yuvaları kurmalarına destek olalım. Gençlerimizi evlilikten korkutan söz, davranış ve uygulamalardan kaçınalım. Nişan, nikâh ve düğün merasimlerini zorlaştırmayalım.
Unutmayalım ki nikâhsız birlikteliklerin tamamı zinadır, haramdır. Allah’ın gazabına sebep olan büyük bir günahtır.
Hutbemi Nûr sûresinin yirmi birinci ayetinin mealiyle bitiriyorum: “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, bilsin ki şeytan, ancak hayâsızlığı ve kötülüğü emreder…”[3]
[1] Nisâ, 4/119.
[2] İbn Hanbel, V, 243.
[3] Nûr, 24/21.
Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Hutbeyi indir
10.01.2025 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir
- Diyanet Hutbeler
- Cuma Hutbesini Mp3 olarak indir, dinle
Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün, cuma hutbesi nasıl yapılır, nasıl okunur?
Hutbe nedir, ne zaman okunur?
Hutbe, İslam dininde cuma ve bayram namazlarından önce camide okunan bir vaaz ve öğüt konuşmasıdır. Hutbe, genellikle imam tarafından minberde yapılır ve dini içerikli konuları içerir. Müslümanları bilgilendirmek, öğüt vermek ve İslamî konular hakkında farkındalık yaratmak amacı taşır.
Hutbenin Özellikleri:
Cuma Namazında:
- Cuma Hutbesi, cuma namazı için farz olan bir ibadettir.
- İmam, hutbede genellikle Allah’a hamd eder, peygambere salât ve selam getirir, takvayı öğütler ve topluma faydalı bilgiler paylaşır.
Bayram Namazlarında:
- Ramazan ve Kurban bayramlarında bayram namazından sonra hutbe okunur.
- Bu hutbeler, bayramın anlam ve önemi ile ilgili konulara odaklanır.
Dil ve Yapı:
- Hutbe genellikle Arapça dua bölümüyle başlar, ardından yerel dilde vaaz kısmı devam edebilir.
- Hem topluma hitap eder hem de bireysel bilgilendirme ve öğüt sunar.
Hutbenin Ne Zaman Okunduğu:
- Cuma Günleri: Öğle namazı vaktinde cuma namazı kılınmadan hemen önce okunur.
- Bayram Günleri: Bayram namazının hemen ardından okunur.
Hutbeler, genellikle toplumsal meseleler, dini bilgi ve nasihat gibi çeşitli konuları içerir. Önemli dini bayramlarda ve olaylarda hutbelerin özel bir önemi vardır.
Cuma Namazı Kaç Rekattır? Farz mı?
Cuma namazı; 4 rekât sünneti, 2 rekât farz ve 4 rekât da son sünnet olmak üzere toplamda 10 rekâttır. Her hafta Cuma günü cami ve mescitlerde kılınır ve erkeklere farz olan bir namazdır.
Cuma namazı farz-ı ayındır. İslam âleminde Cuma günleri Müminlerin bayramı olarak sayılmaktadır ve erkeklere farz olarak kılınmıştır. Kadınlar için Cuma namazı farz değildir.
Cumanın farzından önce, imam tarafından minberde hutbe okunur. Cuma hutbesi farzdır ve Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.
Bu yazılar da ilginizi çekebilir;
- Fıtrat ne demek, kelime alamı nedir?
- Umutsuzluğun Anatomisi: Neden ve Çözümler
- Neden ‘Eylem’ Hayatımızdaki En Önemli Şey?
- Hz. Âdem (Aleyhisselâm)’ın Tevbesi