Hadis

“Her ümmetin mecusisi vardır..” Hadisi Açıklaması

"Her ümmetin mecusisi vardır. Benim ümmetimin Mecusileri “Kader yoktur.” diyenlerdir." kader hakkındaki hadisi, açıklaması ve anlamı

“Her ümmetin mecusisi vardır. Benim ümmetimin Mecusileri ‘Kader yoktur.’ diyenlerdir.” kader hakkındaki hadisi, açıklaması ve anlamı

Mecusi ne demek?

Mecusi kelimesi Arapça: مجوس veya Farsça: مگوش, yazılışıyla aslında Zerdüştler için kullanılan ve özellikle Zerdüşt rahipleri anlamına gelen bir terimdir.

Müslüman Endülüs Devleti’nde mecusî sözcüğü mecazî olarak pagan anlamında kullanılmaktaydı. Zamanla sözcüğün “pagan” anlamında kullanımı yaygınlaştı. Pek çok Arap tarihçi, Müslüman topraklarına saldıran Vikinglerden mecusî diye söz etmekteydi.

Ateşperestlik olarak da adlandırılan Mecusilik, Eski İran kökenli bir dinsel gelenektir. Mecusilik bugün hala yaşayan bir din olarak varlığını devam ettirmektedir.

Her ümmetin mecusisi vardır…

Ebu Davud’un Hz. Huzeyfe’den naklettiğine göre, Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:

“Her ümmetin mecusisi vardır. Benim ümmetimin mecusileri ise ‘Kader yoktur.’ diyenlerdir. Onlardan biri ölürse, cenazesine katılmayın, hasta olursa ziyaretine gitmeyin. Onlar deccal taifesidir. Allah’ın onları deccale ilhak ettirmesi (ona katılmış bir grup olarak değerlendirmesi) hakkıdır.”

Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 16; bk. Tirmîzi, kader 13: İbn Mace. Mukaddime 10; Ahmed b. Hanbel, 86, 125Ebu Davud, Sünnet; 17

Hattabî’nin belirttiğine göre, Kaderiyecilerin Mecusîlere benzetilmesinin sebebi, düalist (ikici) inançlardır:

Mecusilere göre, bütün işlerin iki temel kaynağı vardır; nur ve karanlık. Bütün hayırların kaynağı nur / ışık, bütün şerlerin kaynağı ise karanlıktır. Kaderiyecilere göre de, bütün işlerin iki kaynağı vardır: Hayırların hepsi Allah’tandır, şerlerin faili ise insanlardır.

Halbuki Kur’an ve sünnete dayanan Ehl-i sünnetin itikadına göre, Allah hem hayrın hem de şerrin yaratıcısıdır. İnsan ise, kendi çapında yapacağı kesp/kazancın sahibidir. İsteyen insandır, yaratan Allah’tır.

Kader Hakkındaki Kütüb-i Sitte Hadisleri 

Resulullah (sav) buyurdular ki:

“Her ümmetin Mecusileri vardır. Bu ümmetin Mecusileri “kader yoktur!” diyenlerdir. Bunlardan kim ölürse cenazelerinde hazır bulunmayın. Onlardan kim hastalanırsa ona ziyarette bulunmayın. Onlar Deccal bölüğüdür. Onları Deccal’e ilhak etmek Allah üzerine bir haktır.”
Ravi: Huzeyfe
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 17, (4692)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kaderiye fırkası, bu ümmetin Mecusileridir. Eğer hastalanırlarsa ziyaret etmeyin, ölürlerse cenazelerine katılmayın.”
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 17, (4691)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kader ehli ile düşüp kalkmayın, onlara dava açmayın.”
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 17, (4720)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ümmetimde iki sınıf vardır ki, onların islam’dan nasipleri yoktur: Mürcie ve Kaderiye.”
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Tirmizi, Kader 13, (2150)

Kader ile ilgili başka hadis-i şerifler

Bir adam İbnu Ömer (ra)’e gelerek:

“Falan kimse sana selam ediyor!” diyerek, Şamlı birisinden selam getirdi.

İbnu Ömer (ra):

“Bana ulaştığına göre, o kimse kaderi inkar ediyormuş. Eğer o böyle bir bid’a fikre saplandı ise, sakın ona benden selam söyleme! Zira ben, Resulullah (sav)’ı işittim: “Bu ümmette hasf (yere batırma), mesh (suret değişmesi) [ve kazf = taş yağması)] olacak. Bu musibetler kaderi inkar edenlere gelecek.”
Ravi: Nafi
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 7, (4613); Tirmizi, Kader 7, (2153, 2154)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah mahlukatın miktarlarını, semavat ve arzı yaratmazdan elli bin sene evvel, arşı da su üzerinde iken yazdı.”
Ravi: İbnu Amr İbni’l-As
Kaynak: Müslim, Kader 16, (2663); Tirmizi, Kader 18, (2157)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah bir kulunun bir memlekette ölmesini takdir etti mi, onu oraya -veya orada bulunan bir şeye dedi- muhtaç kılar.”
Ravi: Ebu Azze
Kaynak: Tirmizi, Kader 11, (2148)

İmam Malik’e ulaştığına göre, İyas İbnu Muaviye’ye, “Kader hakkında fikrin nedir?” diye sorulmuş da o şu cevabı vermiştir: “(Benim fikrim) kızımın fikridir!” Bu sözle, onun sırrını ancak Allah’ın bildiğini söylemek istemiştir, İyas, anlayışta darb-ı mesel olmuştu.

Bir gün bir adam ona kader hakkında sordu: “Kadere inanmıyor musun?” dedi. Adam: “Elbette inanıyorum!” deyince: “Bu kadarı sana yeter! (Fazlası senin için malayanidir).

Zira Ali İbnu Hüseyin, babası (Hz. Ali İbnu Ebi Talib) (ra)’dan bana nakletti ki, Resulullah (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Kişinin malayani şeyleri terketmesi, onun Müslümanlığının güzelliğindendir!”

Yine ona ulaştığına göre Lokman’a: “Sende gördüğümüz (bu fazilet)in sebebi nedir?” diye sorulunca şu cevabı vermiştir:

“Emaneti eda, doğru söz ve beni ilgilendirmeyen şeyleri terketmem!”

Rezin tahric etmiştir. Rivayette geçen “Kişinin malayaniyi terketmesi İslam’ının güzelliğindendir”

Resulullah (sav)’ın bu sözü şu kaynaklarda geçer: Muvatta, Hüsnü Hulk 3, (2, 903); Tirmizi, Zühd 11, (2318, 2319); İbnu Mace, Fiten 12, (2976); Rivayetin sonundaki “Yine ona ulaştığına göre Lokman’a…” kısmı da, Muvatta’da gelmiştir (Kelam 17, 2, 990] Kaynak: Rezin

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün