En Güzel ve anlamlı, Resimli Şems-i Tebrizi Sözleri
En güzel, en anlamlı, Resimli Şems-i Tebrizi Sözleri, mutasavvıf ve İslam âlimi Şems-i Tebrizi maneviyat ikliminden kopan en güzel ve anlamlı sözleri
En güzel, en anlamlı, Resimli Şems-i Tebrizi Sözleri, mutasavvıf ve İslam âlimi Şems-i Tebrizi maneviyat ikliminden kopan en güzel ve anlamlı sözleri
Şems-i Tebrizî, 12. yüzyılda yaşamış büyük mutasavvıf âlimlerinden ve İsmailiye mezhebi büyüklerinden büyük İslam âlimidir. Tebriz’de dünyaya gelmiş olur asıl adı Mevlânâ Muhammed bin Ali‘dir
En güzel, en anlamlı, Resimli Şems-i Tebrizi Sözleri
‘Anladım ki, İnsanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.. Ama yanılıyorlar.’ Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin Hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını.
Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil…
Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil.
Nefsini bilenlerden ol; Silenlerden değil… Sen ol da; ister ‘yar’ ol, ister ‘yara’; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
Resimli Şems-i Tebrizi Sözleri
Kapımıza değil; Kalbimize vuran buyursun!
Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma…her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yarimden de…
Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır. Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa, ‘kaçırcağın keçilere’ çobanlık yapamazsın…
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar.
Tebrizi Sözleri
Gölgende dinlenen insanlarla değil, gönlünde dinlediğin insanlarla yola çık… Şems-î Tebrizi
Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli.
Diyorlar ki dost acı söyler? Acıyı söyleyene dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden.
İnsanoğlunun edepten nasibi yoksa, insan değildir. İnsan ile hayvan arasını ayıran edeptir.
Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok.
Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.
Sözler hakikat değildir, ağızdan çıkan seslerdir. Hakikati öğrenmek için söze değil yaşamaya ihtiyaç vardır.
Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım. Sanmayasın ki; aşk akıl işidir.
Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder. Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Kalp ruha der ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeterki sev.
Hayatta her şey olabilirsin; Fakat önemli olan hayatın içinde “İNSAN” olabilmektir. Hüzün ki en çok yakışandır aşıklara. Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz? Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yarimden de.
Kır kalemin ucunu. Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur. Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın.
Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; Bi muma ateş olmak mı, Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Anladım ki: İnsanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar… Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar…
Elalem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz.
Bazısı gelirken, bazısı da giderken gönül açıklığı verir. Dikkat et ve iyi bak ki, sendeki bu gönül açıklığı giderken mi yoksa gelirken mi beliriyor?
Hüzün taze tutar Aşk yarasını Yaramdan da hoşum, Yarimden de… (Şemsi Tebrizi)
Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? O zaman güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü; Her insan ölecek yaşta…
Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.
Gamzelendi gönül yine devası ah’tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.
Sana affedilemeyecek kadar büyük hata yapan birine, akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan; bütün samimiyetinle affet. Hissedilen her şeyi arşivleyen kader, kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir.
Söylediklerimin hepsinden vazgeçtim, pişman oldum. Çünkü ne sözde mana, ne de mana da söz kaldı.
Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun. Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa Allah da onu başkasına muhtaç etmez.
Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu.
Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.
,
Mühim olan yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak değildir; Mühim olan ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir.
Her yolun bir adabı vardır. Allahı sevmenin de bir adabı vardır…
Derviş sadece gönlü geniş ve ruhu gezgin bir sufi demek değildir ki. Yaşarım mutlu olurum, yaşarım mutlu ederim, Tabiki mutsuzda olurum ama yaşadığım… sürece Umutsuz, şükürsüz olmam.
Aldatmaya çalışanlar aldanırlar, Güvenim kaybedilir hep ama ben hep kazanırım.
Her şey çok olunca ucuzlar; Edep bunun aksinedir, o çoğaldıkça değeri artar.
Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın. Gel bakalım ateşle nasıl oynanır göstereyim…
Gör bakalım ateş mi seni yakar, sen mi ateşi? Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok.
Alimken arif oldun peki aşık olmaya namzet misin? Kuralların olsun, ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma.
Bilhaba putlardan uzak dur, dost Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma!
İnancın büyük olsun, ama inancınla büyüklük taslama! Dürüstlük bir şehirdir, ben de o şehrin sultanıyım, Onda kendim yaşayayım, kendim öleyim, kendim korunayım…
Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.
Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.
Bil ki güneşe bakmaya cesareti olmayan gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkumdur.
Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın; Nerden geldiğini unutmaması için.
Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet Aşktır…
Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır. Senin gönlün değişirse dünya değişir. Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa , o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum dersin? Sende o var bu var , falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var Mevlana?
Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca.
Dağı bile taşır insan aşık olup, inanınca.
- Şems-i Tebrizi Kimdir, Kısaca Hayatı, Eserleri
- Ünlülerden Hazır Cevaplar ve Nükteler
- Bu kelimelerin anlamlarını biliyor musunuz?
- İmam-ı Gazali Sözleri
- Risale-i Nur’dan Vecizeler – Kısa Nükteler, Anlamlı Sözler
- Necip Fazıl’dan Nükteler
Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!
>