AKAŞALAR DOLU… KOLEKTİF BİLİNÇ YERLERDE
Akaşa nedir? bu akaşa nasıl boşalır? İnsanın akaşası, duygularının biriktiği yerdir. Bunu düzenli olarak boşaltmazsanız, en ufak bir duygu dalgalanmasında bomba gibi patlarsınız.
Akaşalar dolu, kollektif bilinç yerlerde.. Peki akaşa nedir? bu akaşa nasıl boşalır? İnsanın akaşası, duygularının biriktiği yerdir. Bunu düzenli olarak boşaltmazsanız, en ufak bir duygu dalgalanmasında bomba gibi patlarsınız.
Akaşalar dolu, kollektif bilinç yerlerde…
Türkiye’nin son 40 yılda düşen eğitim seviyesinin bugünlerde geldiği nokta beni ziyadesiyle üzüyor. Toplumda çoğu konuşulan konular; “akşam hangi bardaydın, dolu muydu? Gs-fener maçı nasıldı?, Benzin zamları nolacak? Akşam nerede balık-rakı yapsak?….” Aynı şekilde, evli/bekar kavramı ile birlikte kimsenin kimseye, kimsenin evliliğine, beraberliğine saygısı kalmadı.
Bir de herkesin birbirine nezaketsizliği, sabırsızlığı, öfkesi had safhada. Herkesin akaşası dopdolu. Herkes, patlamaya hazır bomba gibi dolaşıyor.
Tüm bunların sebebi , eğitim kalitesinin ve ahlakın düşmesi ile birlikte insanların akaşalarını boşaltmak için herhangi bir faaliyette bulunamaması veya bunun için ne yapması gerektiğini bilmemesi.
Çetin Çetintaş’ın ‘hayat sana ne anlatıyor’ kitabında da yazdığı gibi, insanın akaşası, duygularının biriktiği yerdir. Bunu düzenli olarak boşaltmazsanız, en ufak bir duygu dalgalanmasında bomba gibi patlarsınız. Peki bu akaşa nasıl boşalır? Sanat ve spor faaliyetleri ile. Bir kankanızla her gün, o günün kritiğini yapıp olumlu geribildirim almanızla. Veya bir yastığı elinize alıp ona kızdığınız konuları anlatmanızla. Meditasyonla. Enerji çalışmaları ile.
Ancak ilk başta da yazdığım gibi kollektif bilinç tam olarak yerlerde sürünüyor. Kollektif bilinçte enerji çalışmaları,mod yükselten bilgiler edinme gibi faaliyetler olsa, toplum olarak inanılmaz yükselir hem moralimiz hem bilgi düzeyimiz.
Herkes, ben dahil, olumsuz düşünmeye ve konuşmaya o kadar kodlanmışız ki,insanlara enerjik bir sesle ‘günaydın’ dediğinize bir şaşırıyorlar. ’kalbiniz kadar güzel bir hafta dilerim size’ dediğinizde daha da şaşırıyorlar. Çünkü herkes ‘nasılsınız?’ ; ‘eh iyi diyelim iyi olalım’ modunda konuşmalara alışkın.
Halbuki kollektif bilincin değişmesi için büyük bir çaba gerekir. Bunun da formülü, enerjisel çalışma atölyelerine katılmak. Spor yapamayabilirsiniz, bir müzik aleti çalmak için hevesiniz olmayabilir. Ama sadece konuştuğunuz kelimeleri değiştirerek hayatınızı değiştirebileceğinizi bildiğiniz bir eğitime katılmak istersiniz değil mi ? Zaten okumayı sevmeyen bir toplumuz. Daha çok ‘anlatsa da dinlesek’ modundayız. Ben bile bir tanıdığıma bir kitapta okuduğum bilgilerden bahsedip, ’sen de okusana’ desem; ‘sen oku da bana özet geç’ cevabı alıyorum.
Bu sebeple bu tarz atölye çalışmaları tam bizim toplumumuza göre. Eğitmen gelip masal gibi anlatıyor.Akılda kalmaması mümkün değil.Hele bir de iyi bir eğitmenle çalışıyorsanız,o anlatırken huşu içinde dinliyor buluyorsunuz kendinizi.Hem kaliteli zaman geçirmiş oluyorsunuz hem de bir şey öğrenmiş oluyorsunuz.En önemli kısmı da , hayatınızı kolaylaştıracak araç gereçleri elde etmiş oluyorsunuz.
Öyleyse okumuyorsak bu atölye çalışmaları ile hayatımızı renklendirebiliriz. Bu bir meditasyon kampı olabilir. Aile dizimi, theta seansı, Access bars eğitimi olabilir. Numeroloji analizi öğretisi olabilir. Yeter ki zamanımızı ‘eller havaya’ modundan alıp ‘eller kalbe’ deyip kalbimizin gitmek istediği yere doğru bedenimizi yönlendirelim.
Bir tane bile olsa atölye çalışmasını denemenizi tavsiye ederim. İnanın hayatınız çok değişecek. Keyif alma moduna geçiş yapacaksınız.
Benden söylemesi…
Yüksek enerjiyle kalın.
Yazar: Mine KANTUR
Bu yazılar da ilginizi çekebilir;
>