Amme (Nebe) Suresi Arapça-Türkçe Okunuşu, Anlamı
Kuran-ı Kerim'in 78. suresi Nebe yada Amme Suresi Arapça Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali
Kuran-ı Kerim’in 78. suresi Nebe yada Amme Suresi Arapça Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali. İkindi namazından sonra okunması faziletli olan Nebe Suresi
Amme yada Nebe Suresi Kuran-ı Kerim’in 78. suresidir. Mekke döneminde nazil olmuştur. İkindi namazından sonra okunması faziletli olan Amme Suresi Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Türkçe Meali
Nebe (Amme) Suresi Hakkında Bilgi
Mekke döneminde inmiştir. 40 ayetten oluşmaktadır. Nebe Sûresi, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe” kelimesinden almıştır. Nebe, haber anlamına gelmektedir. Kuran-ı Kerimde sure sıralamasına göre 78. suredir. İkindi namazından sonra okunmasında oldukça faziletleri vardır.
İkindi namazından sonra Amme Suresi 31. ayet ve sonrası okunur.
Amme Suresi Arapça Türkçe Okunuşu
Diyanet Kuran Meali ve Arapça Yazılışı ile Amme Oku
1.Ayet – Arapça Okunuşu: Amme yetesâelûn(yetesâelûne).
1.Ayet Meali: Birbirlerine neyi soruyorlar?
2.Ayet – Arapça Okunuşu: Anin nebeil azîm(azîmi).
2.Ayet Meali: Büyük haberden.
3.Ayet – Arapça Okunuşu: Ellezî hum fîhi muhtelifûn(muhtelifûne).
3.Ayet Meali: Ki onlar, onun hakkında ihtilâf içindeler.
4.Ayet – Arapça Okunuşu: Kellâ se ya’lemûn(ya’lemûne).
4.Ayet Meali: Hayır, yakında bilecekler.
5.Ayet – Arapça Okunuşu: Summe kellâ se ya’lemûn(ya’lemûne).
5.Ayet Sonra, hayır yakında bilecekler.
6.Ayet – Arapça Okunuşu: E lem nec’alil arda mihâdâ(mihâden).
6.Ayet Meali: Arzı döşek kılmadık mı?
7.Ayet – Arapça Okunuşu: Vel cibâle evtâdâ(evtâden).
7.Ayet Meali: Ve dağları (yeri sabit tutan) kazıklar (yapmadık mı?)
8.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve halaknâkum ezvâcâ(ezvacen).
8.Ayet Meali: Ve Biz, sizi çift olarak yarattık.
9.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve cealnâ nevmekum subâtâ(subâten).
9.Ayet Meali: Ve uykunuzu dinlenme zamanı kıldık.
10.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve cealnâl leyle libâsâ(libâsen).
10.Ayet Meali: Ve geceyi libas (örtü) kıldık.
11.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve cealnân nehâre meâşâ(meâşen).
11.Ayet Meali: Ve gündüzü maişet (geçim) zamanı kıldık.
12.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve beneynâ fevkakum seb’an şidâdâ(şidâden).
12.Ayet Meali: Ve sizin üstünüzde sağlam (kuvvetli) yedi kat bina ettik.
13.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ(vehhâcen).
13.Ayet Meali: Ve (orada) pırıl pırıl ışık saçan bir kandil yaptık.
14.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve enzelnâ minel mu’sırâti mâen seccâcâ(seccâcen).
14.Ayet Meali: Ve yağmur bulutlarından şarıl şarıl akan su indirdik.
15.Ayet – Arapça Okunuşu: Li nuhrice bihî habben ve nebâtâ(nebâten).
15.Ayet Meali: Onunla taneler ve nebatlar çıkaralım diye.
16.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve cennâtin elfâfâ(elfâfen).
16.Ayet Meali: Sarmaş dolaş olmuş (içiçe) bağlar ve bahçeler (oluşsun diye).
17.Ayet – Arapça Okunuşu: İnne yevmel faslı kâne mîkâtâ(mîkâten).
17.Ayet Meali: Muhakkak ki fasıl (ayrılma) günü, (önceden) tayin edilmiş bir vakitti.
18.Ayet – Arapça Okunuşu: Yevme yunfehu fîs sûri fe te’tûne efvâcâ(efvâcen).
18.Ayet Meali: Sur’a üflendiği gün artık siz bölük bölük geleceksiniz.
19.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve futihatis semâu fe kânet ebvâbâ(ebvâben).
19.Ayet Meali: Ve sema açılmış, böylece kapılar oluşmuştur.
20.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve suyyiratil cibâlu fe kânet serâbâ(serâben).
20.Ayet Meali: Ve dağlar yürütülmüş, böylece serap olmuştur.
21.Ayet – Arapça Okunuşu: İnne cehenneme kânet mirsâdâ(mirsâden).
21.Ayet Muhakkak ki cehennem mirsad olmuştur.
22.Ayet – Arapça Okunuşu: Lit tâgîne meâbâ(meâben).
22.Ayet Meali: Azgınlar için meab (sığınılacak yer) olarak.
23.Ayet – Arapça Okunuşu: Lâbisîne fîhâ ahkâbâ(ahkâben).
23.Ayet Meali: (Onlar) orada bütün zamanlar boyunca kalacak olanlardır.
24.Ayet – Arapça Okunuşu: Lâ yezûkûne fîhâ berden ve lâ şerâbâ(şerâben).
24.Ayet Meali: Orada bir serinlik ve bir içecek tatmazlar.
25.Ayet – Arapça Okunuşu: İllâ hamîmen ve gassâkâ(gassâkan).
25.Ayet Meali: Gassak (irin) ve hamimden (kaynar su) başka.
26.Ayet – Arapça Okunuşu: Cezâen vifâkâ(vifâkan).
26.Ayet Meali: Uygun bir ceza (karşılık) olarak.
27.Ayet – Arapça Okunuşu: İnnehum kânû lâ yercûne hısâbâ(hısâben).
27.Ayet Meali: Muhakkak ki onlar bir hesap ummuyorlardı.
Nebe (Amme) Suresi 28.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ(kizzâben).
Nebe (Amme) Suresi 28.Ayet Meali: Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.
29.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve kulle şey’in ahsaynâhu kitâbâ(kitâben).
29.Ayet Meali: Ve Biz, herşeyi yazarak saydık (tespit ettik).
30.Ayet – Arapça Okunuşu: Fe zûkû fe len nezîdekum illâ azâbâ(azâben).
30.Ayet Meali: Haydi (azabı) tadın! Size artık azaptan başkasını artırmayacağız.
31.Ayet – Arapça Okunuşu: İnne lil muttakîne mefâzâ(mefâzen).
31.Ayet Meali: Muhakkak ki, muttakiler (takva sahipleri) için kurtuluş (ve kazanç) vardır.
32.Ayet – Arapça Okunuşu: Hadâika ve a’nâbâ(a’nâben).
32.Ayet Meali: Bahçeler ve üzüm bağları vardır.
33.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve kevâıbe etrâbâ(etrâben).
33.Ayet Meali: Ve aynı yaşta, şahane endamlı genç kızlar.
34.Ayet – Arapça Okunuşu: Ve ke’sen dihâkâ(dihâkan).
34.Ayet Meali:Ve içi dolu kadehler vardır.
35.Ayet – Arapça Okunuşu: Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ kizzâbâ(kizzâben).
35.Ayet Meali: Orada boş söz ve yalan işitmezler.
36.Ayet – Arapça Okunuşu: Cezâen min rabbike atâen hısâbâ(hısâben).
36.Ayet Meali: (Bunlar) Rabbin tarafından, hesaba karşılık verilen mükâfattır (ihsanlardır).
37.Ayet – Arapça Okunuşu: Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâr rahmâni lâ yemlikûne minhu hitâbâ(hitâben).
37.Ayet Meali: (Allah) göklerin ve yerin ve onların arasında bulunanların Rahmân olan Rabbidir. (Hiç kimse) ondan bir hitaba mâlik değildir.
38.Ayet – Arapça Okunuşu: Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ(saffen), lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ(sevâben).
38.Ayet Meali: O gün, ruh (devrin imamının ruhu) ve (arşı tutan) melekler, saf saf hazır bulunurlar. Rahmân’ın kendisine izin verdiği kişiden başka kimse konuşamaz. Ve (izin verilen) sadece sevap söylemiştir.
39.Ayet – Arapça Okunuşu: Zâlikel yevmul hakku, fe men şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben).
39.Ayet Meali: İşte o gün (mürşidin eli Hakk’a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah’a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm’i) yol ittihaz eder. (Allah’a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur.
40.Ayet – Arapça Okunuşu: İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yanzurul mer’u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ(turâben).
40.Ayet Meali: Muhakkak ki, sizi yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, elleri ile takdim ettiği şeye bakacak. Ve kâfir olan: “Keşke ben toprak olsaydım.” diyecek.
Amme Suresi Arapça Türkçe
BİLGİSAYAR HATLI ARAPÇA YAZILIŞI
- Kuran-ı Kerim Tüm Sureler Sıralı Listesi
- Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgi
- Kur’ân-ı Kerim Nüzul (İniş) Sırasına göre Sureler
- Nahl Suresi 90. Ayet Tefsiri
- Fatır Suresi 1. Ayet Tefsiri
- Fâtır Suresi 29 ve 30. Ayetleri
- Fatiha Suresi
- Bakara Suresi
- Bakara Suresi Faziletleri
- Yasin suresi
- Kısa Namaz Sureleri
Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!