EğitimOsmanlı Tarihi

Aynalıkavak Antlaşması: Osmanlı-Rus Uzlaşması

Aynalıkavak Antlaşması nedir, ne zaman ve kim tarafından imzalandı? Aynalıkavak Tenkihnamesi’nin maddeleri, nedenleri ve sonuçları nelerdir?

Aynalıkavak Antlaşması nedir, ne zaman ve kim tarafından imzalandı? Aynalıkavak Tenkihnamesi’nin maddeleri, nedenleri, önemi ve sonuçları nelerdir? Aynalıkavak Antlaşması ile ilgili tarihsel gelişmeler? Hangi padişah döneminde imzalandı? Anlaşmanın önemli noktaları ve Rus-Osmanlı ilişkilerine etkileri nelerdir?

1779 Aynalıkavak Tenkihnamesi’nin Kırım üzerindeki son Osmanlı nüfuzunu nasıl şekillendirdiğini keşfedin. Anlaşmanın detayları, sonuçları ve Osmanlı İmparatorluğu ile Kırım Hanlığı arasındaki ilişkilerdeki rolü hakkında bilgi edinin.

 İşte Tarihi yönleriyle Aynalıkavak Tenkihnamesi: Osmanlı-Rus İlişkilerinde Bir Dönüm Noktası

1779 Aynalıkavak Antlaşması

Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 21 Mart 1779 tarihinde imzalanan önemli bir diplomatik belgedir.

1774 Küçük Kaynarca Antlaşması sonrasında Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki gerginlik devam etmekteydi. Kırım Hanlığı üzerindeki nüfuz mücadelesi, bu yeni antlaşmanın imzalanmasını zorunlu hale getirmiştir. Osmanlı Devleti için Karadeniz ve Kırım üzerindeki kontrolü kaybetme sürecinin hızlandığı bir dönemi simgeleyen Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı-Rus ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Antlaşma, İstanbul’da Haliç kıyısındaki Aynalıkavak Kasrı’nda imzalandığı için bu adı almıştır.

Aynalıkavak Antlaşması ve Aynalıkavak Tenkihnamesi aynı belgedir.

“Tenkihname” Osmanlıca bir terim olup düzeltme, tashih veya açıklama içeren resmi belge anlamına gelir. Bu nedenle Aynalıkavak Tenkihnamesi, 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması’nın bazı maddelerinin yeniden düzenlenmesi ve açıklığa kavuşturulması amacıyla imzalanmış bir antlaşmadır.

Özetle:

  • Resmi adı: Aynalıkavak Tenkihnamesi
  • İmza tarihi: 21 Mart 1779
  • Taraflar: Osmanlı Devleti ve Rusya
  • Amaç: Küçük Kaynarca Antlaşması’nın Kırım Hanlığı ile ilgili maddelerini netleştirmek ve Osmanlı-Rus gerilimini azaltmak.

Fransa ve İngiltere’nin Arabuluculuğu

Aynalıkavak Antlaşması (Tenkihnamesi) Fransa ve İngiltere’nin arabuluculuğunda yapılmıştır.

Neden Arabulucu Oldular?

  • Osmanlı Devleti, Rusya ile yeni bir savaşa girmek istemediği için diplomatik yolları tercih etti.
  • Fransa ve İngiltere, Osmanlı ile Rusya arasında doğrudan bir savaş çıkmasını istemiyordu.
  • Özellikle İngiltere, Karadeniz’de Rusya’nın daha fazla güçlenmesini engellemek amacıyla Osmanlı’nın yanında yer aldı.
  • Fransa ise Osmanlı ile geleneksel dostane ilişkilerini sürdürmek ve Avrupa’daki güç dengesini korumak için arabulucu rol üstlendi.

Antlaşmaya Giden Süreç

18. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları ve siyasi gerileme dönemi olarak bilinir. Bu yüzyılda Rusya, güneye doğru genişleme politikası izleyerek Karadeniz ve Kafkaslar bölgesinde nüfuzunu artırmaya başlamıştı.

1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devleti’nin ağır bir yenilgisiyle sonuçlanmış ve Küçük Kaynarca Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet olarak kabul edilmiş, ancak Osmanlı Devleti’nin dinî koruyuculuğu devam etmiştir. Bununla birlikte, Osmanlı Devleti Kırım üzerindeki siyasi etkisini korumaya çalışırken, Rusya Kırım’ı kendi nüfuzu altına almak için girişimlerini artırmıştır.

Ancak, Küçük Kaynarca Antlaşması’nın bazı maddeleri belirsizlik taşıyordu ve iki devlet arasında yeni gerilimlere yol açtı. Özellikle Kırım’ın statüsü ve Rusya’nın bölgedeki artan nüfuzu, Osmanlı Devleti’ni rahatsız ediyordu.

1777 yılında Kırım Hanı III. Selim Giray’ın Osmanlı tarafından desteklenmesi, Rusya’nın tepkisine yol açmış ve bunun sonucunda Tatarlar arasında ayaklanmalar çıkmıştır Ruslar Şahin Giray’ı tahta çıkarmak için Osmanlı’ya baskı yapmıştır. Osmanlı Devleti, olası bir savaş riskini göze almak istemediği için müzakerelere başlamış ve 1779 yılında bu belirsizlikleri gidermek ve yeni bir çatışmayı önlemek amacıyla Aynalıkavak Antlaşması imzalanmıştır.

Selim Giray ve Şahin Giray Kimdir?

  • III. Selim Giray, 18. yüzyılda Osmanlı tahtına çıkmış bir Kırım hanıdır. Mısır valisi değildir, ancak Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti’ne bağlı olduğu dönemde üç kez Kırım Hanı olarak görev yapmıştır (1787, 1787-1788 ve 1792-1793).
  • Şahin Giray, Kırım Hanlığı’nın son hanıdır. Osmanlı Devleti’ne bağlı olarak Kırım tahtına çıkmış ancak daha sonra Rusya’nın desteğiyle hanlık yapmıştır. Kırım Hanlığı’nın son hanıdır, onun devrilmesiyle Kırım tamamen Rusya’nın kontrolüne geçmiştir.

Soy Bağlantıları:

  • III. Selim Giray, Kırım hanlarından biri olan I. Selim Giray’ın soyundan gelmektedir.
  • Şahin Giray ise I. Devlet Giray’ın soyundan gelir.

Kırım Hanları genellikle Giray Hanedanı’na mensup oldukları için soy isimleri benzer olsa da, doğrudan kardeş değillerdir.

Aynalıkavak Antlaşması’nın Maddeleri

  • Kırım’ın Bağımsızlığı:
    • Osmanlı Devleti, Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığını resmen tanımıştır. Kırım Hanı’nın seçiminde Rusya’nın etkisi artırıldı.
    • 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’nda Kırım’ın bağımsız olduğu belirtilmişti, ancak Osmanlı’nın dini koruyuculuğu devam ediyordu. Bu antlaşmayla Osmanlı, Kırım üzerindeki siyasi etkisini daha da kaybetmiştir.
  • Şahin Giray’ın Han Olarak Tanınması:
    • Rusya’nın desteklediği Şahin Giray’ın Kırım Hanı olduğu Osmanlı tarafından kabul edilmiştir.
    • Osmanlı, Kırım halkının desteklediği Osmanlı yanlısı adayları desteklemeyeceğini taahhüt etmiştir.
    • Kırım’ın yönetimi konusunda Osmanlı Devleti herhangi bir müdahalede bulunmayacağını kabul etmiştir.
  • Rusya’nın Kırım’a Asker Göndermemesi:
    • Osmanlı Devleti, Rusya’nın Kırım’a asker göndermemesi gerektiğini antlaşmaya eklemiştir.
    • Rusya, Kırım Hanlığı’nın iç işlerine doğrudan karışmama taahhüdünde bulunmuştur.
  • Osmanlı ile Rusya Arasındaki Sınır Durumu:
    • Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki sınırların Küçük Kaynarca Antlaşması’nda belirlenen şekilde korunmasına karar verilmiştir.
    • Eflak ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliği tanınmış, Rusya’nın bu bölgelere müdahale etmeyeceği belirtilmiştir.
  • Ticari İmtiyazlar:
    • Rus tüccarlara Osmanlı topraklarında ticaret yapma imkanı tanındı. Bu madde, Rusya’nın ekonomik nüfuzunu artırmasına yardımcı oldu.
  • Rusya’nın Osmanlı İç İşlerine Karışmaması:
    • Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etmeyeceğini beyan etmiştir.
    • Osmanlı ise Kırım üzerindeki hâkimiyet iddiasından resmen vazgeçmiş ve Kırım’ın yönetimine doğrudan müdahale etmeyeceğini kabul etmiştir.
  • Kırım’da Osmanlı Yanlısı Politikaların Sonlandırılması:
    • Osmanlı Devleti, Kırım’da Osmanlı’ya sadık han adaylarını desteklememeyi taahhüt etmiştir.
    • Kırım Hanlığı’nın iç yönetimi konusunda Osmanlı’nın hiçbir rolü olmayacağı belirtilmiştir.
  • Eflak ve Boğdan’ın Durumu:
    • Eflak ve Boğdan (bugünkü Romanya) bölgelerinde Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti korundu, ancak Rusya’nın bölgedeki etkisi kabul edildi.

Sonuçları

  • Osmanlı Devleti Kırım üzerindeki siyasi etkisini kaybetmeye başladı.
  • Şahin Giray, Rusların desteğiyle tahta geçmesine rağmen, Kırım halkı Osmanlı yanlısı olmaya devam etti ve huzursuzluklar yaşandı.
  • Rusya, Kırım Hanlığı’ndaki etkinliğini artırdı ve Osmanlı’nın bölgedeki gücü azalmaya başladı.
  • Nihayetinde 1783 yılında Rusya, Kırım’ı resmen ilhak etti ve Osmanlı Devleti bu durumu kabullenmek zorunda kaldı. Bu, Osmanlı Devleti için büyük bir toprak kaybı ve prestij kaybı anlamına geliyordu.
  • Rusya, Karadeniz ve Balkanlar’daki nüfuzunu artırdı. Bu durum, Rusya’nın güneye doğru genişleme politikasını hızlandırdı.
  • Antlaşma, Osmanlı Devleti’nin uluslararası arenada zayıfladığını ve toprak kayıplarının devam edeceğini gösterdi. Bu süreç, Osmanlı’nın 19. yüzyılda “Hasta Adam” olarak adlandırılmasına yol açtı.

Antlaşmanın Önemli Noktaları

  • Osmanlı Devleti, Kırım üzerindeki siyasi etkisini kaybetti ve Kırım’ın bağımsızlığı kesinleşti.
  • Şahin Giray’ın hanlığı resmen tanındı, ancak halk Osmanlı yanlısı olduğu için iç karışıklıklar devam etti.
  • Rusya, Kırım üzerindeki etkisini artırdı, böylece Osmanlı’nın bölgedeki gücü azaldı.
  • Antlaşmanın sağladığı geçici barışa rağmen, 1783’te Rusya Kırım’ı tamamen ilhak etti.

Aynalıkavak Antlaşması’nın Osmanlı-Rus İlişkilerine Etkisi

Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin Kırım üzerindeki kontrolünü tamamen kaybetmeye yaklaştığı bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu antlaşmadan sonra Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki baskısı artarak devam etmiştir. Osmanlı açısından, Karadeniz’in güvenliği tehlikeye girmiş, Rusya’nın bölgedeki genişlemesi hız kazanmıştır.

1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Yaş Antlaşması (1792) ile Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu resmen kabul etmek zorunda kalmıştır. Böylece Osmanlı Devleti, Karadeniz’in kuzeyindeki en önemli topraklarından birini kaybetmiştir ve Rusya bölgedeki en güçlü aktör haline gelmiştir.

Antlaşmanın Tarihsel Önemi

Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda yaşadığı gerileme döneminin önemli bir aşamasını temsil eder. Bu antlaşma, Osmanlı’nın Karadeniz’deki hakimiyetini kaybetmesine ve Rusya’nın güneye doğru genişlemesine yol açan sürecin bir parçasıdır. Aynı zamanda, Osmanlı Devleti’nin uluslararası dengelerde giderek zayıfladığını ve toprak kayıplarının hızlandığını gösteren bir dönüm noktasıdır.

Aynalıkavak Antlaşması’nın Diplomatik Süreci

Aynalıkavak Antlaşması, I. Abdülhamit döneminde gerçekleştirilen yoğun diplomatik müzakerelerin bir ürünüdür. Bu süreçte Osmanlı Devleti, Rusya’nın Kırım üzerindeki artan nüfuzunu sınırlamaya çalışmış, ancak uluslararası dengeler ve iç siyasi koşullar nedeniyle tam anlamıyla başarılı olamamıştır. Antlaşmanın imzalanması, Osmanlı Devleti’nin Rusya karşısında zayıflığını kabul etmesi anlamına geliyordu.

I. Abdülhamit’in Dış Politika Stratejisi

I. Abdülhamit, dış politikada genellikle barışçıl bir tutum benimsemiş ve savaşlardan kaçınmaya çalışmıştır. Ancak, Rusya’nın agresif genişleme politikası karşısında Osmanlı Devleti’nin eli zayıftı. Aynalıkavak Antlaşması, I. Abdülhamit’in bu zorlu koşullarda diplomasi yoluyla kazanımlar elde etme çabasının bir örneğidir. Ancak, antlaşmanın uzun vadeli sonuçları, Osmanlı Devleti’nin aleyhine olmuştur.

Sonuç

Aynalıkavak Antlaşması, I. Abdülhamit döneminde gerçekleştirilen önemli bir diplomatik girişimdir. Ancak, antlaşmanın sonuçları, Osmanlı Devleti’nin aleyhine olmuş ve devletin gerileme sürecini hızlandırmıştır.

Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin zayıflayan diplomatik ve askeri gücünü gözler önüne seren bir belge olmuştur. Kırım’ın Osmanlı’dan kopuş sürecini hızlandıran bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin Karadeniz’deki hâkimiyetini kaybetme sürecinin başlangıcı olarak değerlendirilmektedir. Aynalıkavak Antlaşması, Osmanlı-Rus mücadelesinin yalnızca bir ara durağı olmuş, Osmanlı Devleti ilerleyen yıllarda Rusya karşısında daha büyük kayıplar yaşamıştır.

Aynalıkavak Antlaşmasından sonra yapılan üç anlaşma

1779 Aynalıkavak Antlaşması’ndan sonra Osmanlı ile diğer devletler arasında yapılan üç önemli anlaşma:

  • Yaş Antlaşması (1792) – Osmanlı-Rusya
    • Sebep: 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı
    • Sonuç: Osmanlı, Kırım’ı Rusya’ya bırakmayı resmen kabul etti. Dinyester Nehri Osmanlı-Rus sınırı oldu.
  • Ziştovi Antlaşması (1791) – Osmanlı-Avusturya
    • Sebep: 1787-1791 Osmanlı-Avusturya Savaşı
    • Sonuç: Avusturya, Osmanlı’dan aldığı yerleri geri verdi ve savaş sonlandı.
  • Bükreş Antlaşması (1812) – Osmanlı-Rusya
    • Sebep: 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı
    • Sonuç: Osmanlı, Besarabya’yı Rusya’ya bıraktı, ancak Eflak ve Boğdan Osmanlı’da kaldı.

Bu anlaşmalar, Osmanlı’nın Rusya ve Avrupa devletleri karşısında güç kaybettiğini gösteren önemli gelişmelerdir. Özellikle Yaş Antlaşması, Kırım’ın tamamen kaybedildiğini tescillemiştir.

Kaynakça:

  • Ortaylı, İ. (2006). Osmanlı İmparatorluğu’nda Kırım ve Karadeniz Politikaları.
  • İnalcık, H. (1993). Osmanlı ve Rusya İlişkileri Üzerine.
  • Uzunçarşılı, İ. H. (1983). Osmanlı Tarihi.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir;

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün