Çanakkale Kahramanı Koca Seyyid Kimdir?
Çanakkale muharebeleri sırasında kaldırdığı 250 okka (276 Kg)’lık top mermisini kaldırıp taşımasıyla ünlenen ve tarihe geçen Koca Seyyid kimdir?
Çanakkale savaşı sırasında kaldırdığı 250 okka (276 Kg)’lık top mermisini kaldırıp taşımasıyla ünlenen ve tarihe geçen Koca Seyyid kimdir? Kısaca hayatı, biyografisi
Çanakkale Cephesi’nde sırtına aldığı büyük top mermisinin İngiliz zırhlısı “Ocean”ı batırmasıyla Osmanlı ordusunun savaşları kazanmasında büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı 18 Mart Çanakkale Destanı’nın 108. yılında bir kez daha anılıyor. Peki Koca Seyit nereli, memleketi neresi? Seyit Onbaşı nasıl öldü? Çanakkale savaşında kahramanlığı ile tarihe nam salan Koca seyit hikayesi…
Koca Seyyid Kimdir?
Çanakkale muharebeleri sırasında kaldırdığı 250 okka (276 Kg)’lık top mermisini kaldırıp taşımasıyla ünlenen ve tarihe geçen Koca Seyyit 1889 yılında Havran ilçesinin Çamlık (eski adı Manastır’dır) köyünde dünyaya gelmiştir.
Babası Cuburoğulları ailesinden Abdurrahman annesi ise aynı köyden Emine Kadın’dır. Aynı köyden Şakir kızı Emine ile evlenerek beş çocuğu dünyaya gelmiştir. Cumhuriyet döneminde “Çabuk” soyadını almıştır.
Balıkesir’in Havran beldesinin Çamlık Köyü’nde Seyyid Onbaşı boğazı geçmeye çalışan düşman gemilerine vazifeli bulunduğu Kilidülbahir Mecidiyesi’ndeki topu ateşleyerek Çanakkale’de destan yazmıştır.
Koca Seyid’in Kısa Hikayesi:
Koca Seyid, 1889 yılında Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Çamlık köyünde doğdu. 1912 yılında Balkan Savaşı’na katıldı ve daha sonra I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’nde görev aldı. Seyid Onbaşı, Mecidiye Tabyası’nda topçu eri olarak görev yapıyordu.
18 Mart 1915’te, itilaf devletlerinin Çanakkale Boğazı’nı geçmek için başlattığı büyük saldırı sırasında, Mecidiye Tabyası’ndaki topun vinci hasar gördü. Bu nedenle, 275 kilogram ağırlığındaki top mermilerini kaldırmak imkansız hale geldi. Ancak Koca Seyid, bu zorlu durum karşısında yılmadı ve insanüstü bir çabayla tek başına top mermisini kaldırarak topa yerleştirdi. Bu mermi, düşman gemisi HMS Ocean’a isabet ederek geminin hasar almasına ve geri çekilmesine neden oldu.
Seyyid Onbaşı’nın Destanı
Seyyid Onbaşı’nın destanını Havran’da yaşayan Hüseyin dede şöyle anlatıyor; “İşte Allah bir nimet vermiş ona, o vazifeyi yapmak için, bir de ganimet kazansın maneviyattan diye Allah yardım etmiş ona. Başka türlü bu açıklanamaz. Çünkü kendi anlatıverirdi. Mermi 250 okka, vinç bozuk. ‘Ne duruyorsun Seyyid!’ diye bir ses geldi diyor. Fakat baktım insan minsan yok. ‘Bismillah’ dedim aldım, topun ağzına koydum diyor. O İngiliz’in amirallik gemisi, bando çalıyor, İstanbul’a geçecek…
Taşıdığı 215 kg mermi ile “Çanakkale Geçilmez” dedirten, Çanakkale Destanımızın büyük kahramanı, koca yürekli Seyyid Onbaşı topu ateşlemesiyle, bacadan içeri koyduruyor mermiyi. Bir kara duman beliriyor. Büyük amirallik gemisi batıyor. Daha sonra diğeri. Sonra kaçıyor İngilizler. Eh işte bu adamcık böyle yapıyor. Allah yardım ediyor ona.”
Seyyid Onbaşının bu muvaffakiyetinden sonra kendisine bir madalya takılır. Sırtında mermi olan meşhur resmini de hadiseden bir hafta sonra bir zabit gelerek çekmiştir. Bu fotoğraf, Çanakkale Cephesi’nden geriye kalan belki de en meşhur fotoğraflardan biridir. Önde Havran’lı Mehmet oğlu Seyyid ve arkasında cephe arkadaşı Niğdeli Ali…
Seyid Onbaşı, 1915 tarihli Harp Mecmuasının ikinci sayısının kapağında neşredilen fotoğrafın hikayesini sonradan şöyle anlatmaktadır;
“Aradan birkaç gün geçti, bir gün beni kumandanımız çağırmış, gittim. ‘Bunu sana Alman Generali göndermiş’ dediler. Göğsüme bir nişan taktılar, aha şu duvarda durur. Bir hafta sonra da paşalarla beraber bizim tabyaya bir resim zabiti geldi. Alaman Zabitiymiş. Benim resmimi çekecekmiş. Dolu mermiyi sırtıma kaldıramadım. Hırsım geçmiş, boşalttılar da öyle yüklendim. Sonradan kumandanımız bir kitap gösterdi. ‘Bak Seyyid, bu kitapta senin resmin var’, dedi. Baktım utandım doğrusu. Aslan gibi kumandanlarımız dururken, benim resmimi almışlar diye. Kitabın içine baktım, ferahladım. Orada benden başka arkadaşların resimleri de var.”
Çanakkale’de kahramanlaşarak adını tarihe yazdıran Havran’lı Seyit Onbaşı savaştan sonra köyünde odunculuğa devam etti ve 1939’da öldü.
Koca Seyid’in Kahramanlığının Önemi:
- Moral ve Motivasyon: Koca Seyid’in bu fedakarlığı, Türk askerlerinin moralini yükseltti ve düşmana karşı direnme azmini artırdı.
- Savaşın Seyri: Seyid Onbaşı’nın attığı mermi, itilaf devletlerinin boğazı geçme planlarını sekteye uğrattı ve Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren olaylardan biri oldu.
- Türk Milletinin Ruhu: Koca Seyid’in hikayesi, Türk milletinin vatan savunması uğruna neleri göze alabileceğini gösteren bir örnektir.
Koca Seyid’in Savaş Sonrası Hayatı:
Çanakkale Savaşı’ndan sonra Koca Seyid, köyüne döndü ve sakin bir hayat yaşadı. Ancak, savaş sırasında gösterdiği kahramanlık, onu Türk tarihinin unutulmaz isimlerinden biri yaptı. Koca Seyid, 1939 yılında vefat etti.
Koca Seyid’in Mirası:
- Anıt ve Heykeller: Koca Seyid’in anısını yaşatmak için Çanakkale’de ve Balıkesir’de heykelleri dikilmiştir.
- Edebiyat ve Sanat: Koca Seyid’in hikayesi, şiirlerde, kitaplarda ve belgesellerde sıkça işlenmiştir.
- Milli Bilinç: Koca Seyid, Türk gençlerine vatan sevgisi, fedakarlık ve azim konusunda ilham vermeye devam etmektedir.
— X (@twodotsX) March 17, 2025
Koca Seyid’in Sözleri:
Koca Seyid, yaptığı kahramanlık için şu sözleri söylemiştir:
“Benim yaptığımı, bu vatanın her evladı yapar. Vatanımız uğruna canımız feda olsun.”
Koca Seyid’in hikayesi, Çanakkale Savaşı’nın ruhunu ve Türk milletinin direniş azmini en iyi şekilde yansıtan örneklerden biridir. Onun fedakarlığı, bugün bile milli bilincimizi güçlendirmekte ve vatan sevgisini pekiştirmektedir.
>