Cuma Hutbesi “Bereket Mevsimi Üç Aylar” 1 Mart 2019
1 Mart 2019 tarihli Cuma Hutbesi “Bereket Mevsimi Üç Aylar” konulu Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Diyanet Haftanın Cuma Hutbesi yayımlandı.
1 Mart 2019 tarihli Cuma Hutbesi “Bereket Mevsimi Üç Aylar” konulu Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Diyanet Haftanın Cuma Hutbesi yayımlandı.
Diyanet işleri başkanlığı tarafından 01 Mart 2019 tarihli Cuma Hutbesinin konusunu açıkladı. Diyanet işleri başkanlığı tarafından her hafta yayımlanan cuma hutbesinin bu haftaki konusu “Bereket Mevsimi Üç Aylar” oldu.
01.03.2019 Tarihli Haftanın Cuma Hutbesi yazımızdan okuyabilirsiniz.
CUMA HUTBESİ 1 MART 2019
Hutbeyi indir
01 Mart 2019 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığının yayımladığı Cuma Hutbesi Pdf ve Word formatı olarak indirebilirsiniz.
PDF İçin Tıklayınız
Word İçin Tıklayınız
BEREKET MEVSİMİ: ÜÇ AYLAR
Muhterem Müslümanlar!
Rahmet ve mağfiret iklimi olan üç ayların eşiğindeyiz. Bizleri bu mübarek günlere ulaştıran Cenâb-ı Allah’a hamd ü senâlar olsun. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize salât ve selam olsun.
Recep, Şaban ve Ramazan’ı içinde barındıran üç aylar, Regâib gecesiyle başlar. Miraç ve Berat gecesiyle devam eder. Bin aydan daha hayırlı Kadir gecesiyle zirveye ulaşır. Birlik ve beraberliğimizi güçlendiren, ülfet ve muhabbetimizi artıran Ramazan bayramıyla taçlanır. Üç aylar, hasretle yolunu gözlediğimiz, gönül hanemize konuk ettiğimiz kutlu misafirimizdir. Allah Resûlü (s.a.s), üç ayları karşılarken şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.”[1]
Kıymetli Müminler!
Üç aylar, ilâhî rahmetin oluk oluk aktığı, manevi huzur ve sükûnun gönüllere indiği kıymetli bir zaman dilimidir. Bizler bu mübarek vakitlerde ömrümüzün muhasebesini yapar, yaratılış gayemizi yeniden idrak ederiz. Kulluk ve ibadete, hayır ve hasenata, iyilik ve güzelliklere her zamankinden daha fazla yönelir, gönül dünyamızı imar ederiz. Hayatın karmaşası içinde ihmal ettiğimiz görev ve sorumluluklarımızı hatırlarız.
Değerli Müslümanlar!
Önümüzdeki hafta Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece feyz ve bereketle dolu Regâib gecesidir. Regâib, özlenen, rağbet edilen ve değer verilen demektir. Regâib gecesi, üç ayların müjdecisi, Kur’an ayı Ramazan’ın habercisidir. Bu gece, akıp giden hayatımızda asıl kazancın, Cenâb-ı Hakk’a yönelmek, kulluk sözümüzü tutmak olduğunu bize hatırlatır.
Muhterem Müminler!
Yüce Rabbimiz, hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın! Evet, Allah’a itaatsizlikten sakının; şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizin tamamından haberdardır.”[2]
Bu ilâhî hitaba uygun olarak her mümin, rahmet ve mağfiretle dolu üç aylarda daha fazla iyilik yapmaya vesile aramalıdır. İyiliğin yolları pek çoktur. Bazen yolunu şaşıran birine yol göstermektir iyilik. Bazen insanlara eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Bazen de ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak, onlara infakta bulunmaktır. İnfak ise sadece parayla yapılan bir iyilik değildir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), “Her iyilik sadakadır”[3] buyurarak nice infak çeşidine işaret etmiştir. Şifa bekleyen bir hastanın derdine derman, hastalığına çare olmak da bir infaktır. Dünyevî hiçbir karşılık beklemeden, hastalarımıza umut ışığı olmak, organ, ilik ve kök hücre bağışında bulunmak ne asil bir davranıştır! Şüphesiz dinî ve insanî sorumluluğumuzun gereği olan böylesi davranışlar bereket ve mağfiret iklimi olan üç aylarda Rabbimizin rızasını bize kazandıracak en önemli amellerdendir.
Nitekim Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de “Kim bir canı kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur”[4] buyurur.
Muhterem Müslümanlar!
Üç aylar, müminlere açılmış bir fırsat kapısıdır. Bu gün ve geceleri Rabbimizin rızasını kazanmak için vesile kılalım. Ancak kulluğumuz yalnızca bu gün ve gecelerle sınırlı kalmasın. Hayatımız boyunca rağbetimiz daima Yüce Mevlâ’ya olsun.
Bu vesile ile necip milletimizin ve bütün İslam âleminin Regâib Kandili’ni tebrik ediyorum. Üç ayların rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin insanlığın hidayetine, barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
[1] Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259.
[2] Haşr, 59/18.
[3] Buhârî, Edeb, 33.
4 Mâide, 5/32.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Cuma Namazı’nın Hükmü
Cuma namazının farz olduğu Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Cuma Namazı hutbesi ile birlikte eda edilen iki rekatlı, cemaatle kılınan bir namazdır.
İlk Cuma Namazı
Hz. Peygamber tarafından ilk cuma namazı Kubâ’dan Medine’ye giderken Sâlim b. Avf oğulları yurdunda Rânûnâ vadisinde hicretin 1. yılında kılındı, ilk cuma hutbesi de orada irad edildi.
Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi pdf, cuma hutbeleri, cuma hutbesi bugün, hutbe duaları, diyanet hutbe arşivi, cuma hutbesi konusu, ankara müftülüğü hutbeler, hutbeler i̇stanbul müftülüğü
İlgili Konular
- Diyanet Üç Aylar Takvimi
- Cuma Namazı Nasıl Kılınır?
- Cuma Günü Mesajları
- Cuma Gününün Önemi
- Cuma Günü Okunacak Dualar ve Esmalar
- Cuma Günü Okunan Dilek Duası
- Evden Namaz için çıkarken okunacak Duâ
- 3 Kere Cuma Namazına Gitmemenin Hükmü
- Cuma Günü Okunan Zenginlik Duası