Cuma Hutbesi 11 Eylül 2020 Din İstismarı Vurgusu
Diyanet İşleri Başkanlığı 11 Eylül 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu "Din İstismarına Karşı Ferasetli ve Basiretli Olalım" oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı 11 Eylül 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu “Din İstismarına Karşı Ferasetli ve Basiretli Olalım” oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 11 Eylül tarihli Cuma Hutbesi açıklandı mı? Hutbe konusu belli oldu mu? 11 Eylül 2020 Cuma hutbesi nedir? Bu ve buna benzer soruları merak edilirken, arama motorlarında araştırılırken Diyanet tarafından Türkiye genelinde okunacak olan Cuma Hutbesi’nin konusu belli oldu. İşte tüm detaylar…
Cuma Hutbesi 11 Eylül 2020
Diyanet İşleri Başkanlığı, koronavirüs normalleşme sürecinin ardından sosyal mesafe kurallarına uyularak kılınacak cuma namazı için cuma hutbesini yayınladı. Türkiye geneli il müftülüklerine gönderildi.
Son günlerde medyada yansıyan Din istismarı haberleri üzerine Bu Hafta konusu “Din İstismarına Karşı Ferasetli ve Basiretli Olalım” olan Cuma Hutbesini sitemiz üzerinden Hutbeler bölümünde bulabilirsiniz
11.09.2020 tarihli Cuma Hutbesi Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir
Türkçe Hutbeyi PDF indir
Türkçe Hutbeyi Word indir
Almanca için Tıkla indir
Arapça için TIKLAYINIZ
İngilizce PDF için TIKLAYINIZ
Cuma Hutbesi Diyanet tarafından paylaşıldı. İşte 11 Eylül Cuma Hutbesi Konusu
Diyanet Cuma Hutbesi
Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة / Freitag Predigt
Tarih: 11.09.2020
DİN İSTİSMARINA KARŞI FERASETLİ VE BASİRETLİ OLALIM
﷽
وَاَنَّ هٰذَا صِرَاط۪ي مُسْتَق۪يمًا فَاتَّبِعُوهُۚ وَلَا تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَب۪يلِه۪ۜ ذٰلِكُمْ وَصّٰيكُمْ بِه۪ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
إِنَّ أَصْدَقَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْىِ هَدْىُ مُحَمَّدٍ.
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; başka yollara sapmayın. Sonra onlar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınasınız diye Allah bunları size emretti. ”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın kitabıdır. Rehberliğin en güzeli, Muhammed’in rehberliğidir.”[2]
Aziz Müminler!
Yüce Dinimiz İslam; insana Rabbini tanıtmak, var oluş gayesini bildirmek, dünya ve ahiret saadetini temin etmek için gönderilmiştir. İslam, Kur’an’ın rehberliğinde, Peygamberimizin örnekliğinde şekillenmiş değerler ve kurallar bütünüdür. Müminler öteden beri bu değerlere sımsıkı sarılmış, bu kurallara uyarak İslam’ı doğru anlamak, doğru anlatmak ve doğru yaşamak için gayret göstermiştir. Ne var ki hak, hakikat ve istikamet dini olan İslam’ı, dünyevi çıkarları uğruna istismar etmeye çalışanlar da dünden bugüne var olagelmiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Din istismarı, dinin manevi otoritesini kullanarak maddi kazanç, güç, şöhret ve makam elde etmektir. Dini istismar edenler, Allah’la ve Peygamberimizle görüştüklerini iddia ederek insanların iradelerini teslim almaya yeltenir. Hatasız ve masum oldukları yalanıyla kendilerini hakikatin yegâne temsilcisi gibi göstermeye çalışır.
Sözde keramet ve rüyalarla, bidat ve hurafelerle saf Müslümanları yönetmek ister. Şifa dağıtma, kısmet açma vaadiyle insanların çaresizliklerinden menfaat devşirir. Bilhassa gençleri hedef alarak toplumun heyecanını, hayal ve ideallerini, dinî inanç ve duygularını sömürür.
Din istismarcıları, kendileri gibi düşünmeyenleri dışlar, mutlak itaat göstermeyenleri ötekileştirir hatta tekfir eder. Kendilerine kayıtsız şartsız bağlılığı şart koşarak aile, millet, kültür ve kimlik bağlarını zayıflatır. Menfaati uğruna yalanı, ikiyüzlülüğü, hırsızlığı, şantajı, şiddeti meşru görür. Sonuçta hem kendisi sırat-ı müstakimden sapar, hem de başkalarını saptırır.
Değerli Müminler!
Din istismarı karşısında her birimize düşen, ferasetli ve basiretli davranmaktır. İstismar hareketleriyle samimi gayretleri birbirinden ayırt etmek için teyakkuzda olmaktır. Yüzyıllardır bu topraklarda dinî hayatımızı besleyen güçlü ve güvenilir maneviyat damarlarımızı tanımaktır. İslam’ı tahrif ve istismar etmek isteyenlerin bir amacının da köklü Anadolu irfanına zarar vermek olduğunu unutmamaktır.
Şu da bir gerçektir ki inancı ve dinî değerleri üzerinden insanları aldatmak nasıl din istismarı ise iftira, hakaret ve ithamlarla Müslümanların tamamını zan altında bırakmak, İslâm hakkında korku ve nefret oluşturmak da aynı şekilde din istismarıdır.
Değerli Müminler!
Son ve mükemmel dinin mensupları olarak, Cenab-ı Hak bize akıl ve irade ihsan etmiştir. Dinimizin değişmez ilkeleri, kültürümüzün değerleri ve 14 asırlık sağlam bir ilim geleneğimiz vardır. Bunların kıymetini bilelim ve hazinelerimizi heba etmeyelim. İstismara fırsat vermemek için dinimizi uzman kişilerden, iyi niyetli ve sağlam kaynaklardan öğrenelim. Ölçümüz daima Kur’an-ı Kerim’in değişmez hakikatleri ve Peygamberimizin sünnet-i seniyyesi olsun.
[1] En’am, 6/153.
[2] Nesâî, Îdeyn, 22.
Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
İlk Cuma namazı ne zaman kılınmıştır?
İlk Cuma namazı 12 Rebiülevvel 622 yılında kılınmıştır. Peygamber Efendimiz Kuba’ya geldikten sonra Ranuna adı verilen noktada öğle namazı vakti girmişti. Efendimiz de tam bu noktada iki kez hutbe verdikten sonra cemaatine Cuma namazını kıldırdı. Verilen hutbelerde yine toplumsal konular işlendi.
Bu gün, alimlerimiz tarafından Cuma suresinin “Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah’ı zikretmeye koşun.” ayetinde yer alan zikir ifadesi hutbe olarak tabir edilmektedir. Böylece hutbenin farz olduğuna dair bir fikir birliği sağlanmıştır.
11 Eylül 2020 Cuma Namazı Saati Kaçta?
Bu hafta kılınacak olan il il Türkiye geneli Cuma Namazı vakti, namaz saatleri için tıklayın…
İlgili Konular
- Cuma Namazı Nasıl Kılınır?
- En Yeni ve Güzel Cuma Mesajları
- Cuma Gününün Önemi
- Cuma Günü Okunacak Dualar ve Esmalar
- Cuma Günü Okunan Dilek Duası
- İslam’da Temizlik ve Temizliğe Verilen Önem
- 3 Kere Cuma Namazına Gitmemenin Hükmü
- Cuma Namazından Sonra Okunacak Zenginlik Duası
- Peygamberimizin (s.a.v)’in Veda Hutbesi (Tam Metni)