Cuma HutbesiGündem

Cuma Hutbesi 14 Ağustos 2020 “Şükreden Huzur Bulur”

Diyanet İşleri Başkanlığı 14 Ağustos 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu "Şükreden Huzur Bulur" oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı 14 Ağustos 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu “Şükreden Huzur Bulur” oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 14 Ağustos tarihli Cuma Hutbesi açıklandı mı? Hutbe konusu belli oldu mu? 14 Ağustos 2020 Cuma hutbesi nedir? Bu ve buna benzer soruları merak edilirken, arama motorlarında araştırılırken Diyanet tarafından Türkiye genelinde okunacak olan Cuma Hutbesi’nin konusu belli oldu. İşte tüm detaylar…

Cuma Hutbesi 14 Ağustos 2020

Diyanet İşleri Başkanlığı, koronavirüs normalleşme sürecinin ardından sosyal mesafe kurallarına uyularak kılınacak cuma namazı için cuma hutbesini yayınladı. Türkiye geneli il müftülüklerine gönderildi.

Bu Hafta konusu “Şükreden Huzur Bulur” olan Cuma Hutbesini sitemiz üzerinden Hutbeler bölümünde bulabilirsiniz

14.08.2020 tarihli Cuma Hutbesi Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir

rkçe Hutbeyi PDF indir
Türkçe Hutbeyi Word indir
Arapça İçin TIKLAYINIZ
İngilizce İçin TIKLAYINIZ

Cuma Hutbesi Mp3 indir

Cuma Hutbesi Diyanet tarafından paylaşıldı. İşte 14 Ağustos Cuma Hutbesi Konusu

Diyanet Cuma Hutbesi

Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة​​​​​​​​​​ / Freitag Predigt
Tarih: 14.08.2020

ŞÜKREDEN HUZUR BULUR

فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا ل۪ي وَلَا تَكْفُرُونِ۟ .

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :

مَنْ لاَ يَشْكُرِ النَّاسَ لاَ يَشْكُرِ اللَّهَ .

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz bir gece namaz kılarken o kadar çok ağladı ki, sakalından süzülen gözyaşları göğsüne hatta yere damladı. Bu hali gören Hz. Âişe hayret ederek, “Yâ Resûlallah! Yüce Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affettiği halde niçin ağlıyorsun?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.s) şöyle cevap verdi: “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?”[1]

Aziz Müminler!

Peygamberimizin gözyaşlarında saklı olan şükür, yapılan iyiliğin değerini bilmek ve iyiliğe iyilikle karşılık vermektir. Namazın anlamında var olan şükür, maddi ve manevi bütün nimetlerin asıl sahibinin Allah Teâlâ olduğunu idrak etmektir. Kulun dilinde daim olan şükür, Allah’a gönülden itaat edip günahlardan uzak durmak suretiyle, nimete minnettar olmaktır.

Kıymetli Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:

“Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!”[2]

Rabbimiz Vehhâb’dır, Rezzâk’tır, Melik’tir, Kerîm’dir. Küçük-büyük, zengin-fakir, güçlü-zayıf her insan, hayatını ancak O’nun verdiği imkân ve ikram sayesinde sürdürebilir. Bu gerçeğin farkında olmak, kadir kıymet bilmek ve Nimetin Sahibi’ne şükretmek, mümin bir kul olmanın vazgeçilmez gereğidir.

Mümin, Rabbine olan minnettarlığını bütün varlığıyla hisseder, dile getirir ve gösterir. Kalbiyle şükreder; Rabbini daima gönlünde taşıyarak O’na karşı borçlu olduğunu bilir. Diliyle şükreder; Rabbini her an övgüyle anar. Bedeniyle şükreder; elini, dilini, gözünü, kulağını iyi işlerde kullanarak her türlü çirkinlikten uzak tutar.

Mümin bilir ki aklın şükrü iman etmek ve faydalı bilgi üretmek, ilmin şükrü bildiğini öğretmek ve uygulamak, malın şükrü ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, sağlığın şükrü ise hayırlı bir insan olmak için çalışıp çabalamaktır.

Değerli Müminler!

Peygamber Efendimiz buyurur ki, “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.”[3] O halde, mümin, kendisine yapılan hiçbir iyiliği küçük görmez; nankörlük ve kibir göstermez. Anne babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere, iyilik gördüğü herkese teşekkür etmekle mutlu olur.

Aziz Müslümanlar!

Rabbimiz, Şekûr’dur; yaptığımız faydalı işleri ödüllendirir. Hırslı ve açgözlü davranmayan, aksine kanaatkâr ve nimete razı olan kullarını sever. Hutbemi bu hakikati anlatan bir ayetle bitiriyorum:

“Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: ‘Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.

Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.’”[4]

[1] Buhârî, Teheccüd, 6; Müslim, Sıfâtü’l-münâfikîn, 79; İbn Hibbân, Sahîh, II, 386.

[2] Bakara, 2/152.

[3] Tirmizî, Birr, 35.

[4] İbrahim, 14/7.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


İlk Cuma namazı ne zaman kılınmıştır?

İlk Cuma namazı 12 Rebiülevvel 622 yılında kılınmıştır. Peygamber Efendimiz Kuba’ya geldikten sonra Ranuna adı verilen noktada öğle namazı vakti girmişti. Efendimiz de tam bu noktada iki kez hutbe verdikten sonra cemaatine Cuma namazını kıldırdı. Verilen hutbelerde yine toplumsal konular işlendi.

Bu gün, alimlerimiz tarafından Cuma suresinin “Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah’ı zikretmeye koşun.” ayetinde yer alan zikir ifadesi hutbe olarak tabir edilmektedir. Böylece hutbenin farz olduğuna dair bir fikir birliği sağlanmıştır.

14 Ağustos 2020 Cuma Namazı Saati Kaçta?

Bu hafta kılınacak olan il il Türkiye geneli Cuma Namazı vakti, namaz saatleri için tıklayın…

İlgili Konular

Nukteler.com Facebook’ta!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün