Cuma Hutbesi 2 Ekim 2020 | Murakabe ve Muhasebe Bilinci
Diyanet İşleri Başkanlığı 2 Ekim 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu "Murakabe ve Muhasebe Bilinci" oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı 2 Ekim 2020 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Haftanın Cuma Hutbesi konusu “Murakabe ve Muhasebe Bilinci“ oldu.
Cuma Hutbesi 2 Ekim 2020
02.10.2020 tarihli Cuma Hutbesi Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir
Türkçe Hutbeyi PDF indir
Türkçe Hutbeyi Word indir
Almanca için Tıkla indir
Arapça için TIKLAYINIZ
İngilizce PDF için TIKLAYINIZ
Cuma Hutbesi Diyanet tarafından paylaşıldı. İşte 2 Ekim Cuma Hutbesi Konusu
Diyanet Cuma Hutbesi
Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة / Freitag Predigt
Tarih: 02.10.2020
MURAKABE VE MUHASEBE BİLİNCİ
﷽
وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
اَلْإِحْسَانُ أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ .
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. ”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İhsan, sanki O’nu görüyormuş gibi Allah’a kulluk etmendir. Sen O’nu göremesen de O seni görmektedir.”[2]
Aziz Müminler!
Yüce Allah, kâinatın gözbebeği olarak yarattığı insanı başıboş bırakmamış, kendi haline terk etmemiştir. İnsan, daima ilahi bir denetim ve gözetim altındadır. Vakti geldiğinde muhasebe edilmek üzere bütün yapıp ettiklerimiz kaydedilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçek şöyle ifade edilir: “İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın.”[3]
Kıymetli Müslümanlar!
Dünya ahiretin tarlasıdır. Her gelen göçer ve her kul ektiğini biçer. Kim dünyada zerre miktarı iyilik yaparsa, onun karşılığını görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa, ahirette bununla yüzleşecektir.[4] Rabbimiz, “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın!”[5] buyurarak ahiret için hazırlıklı olmamızı emreder. Bizleri murakabeye yani iç dünyamıza dönerek bir muhasebe yapmaya davet eder.
Murakabe, niçin yaratıldığımızı, nereden gelip nereye koşmakta olduğumuzu kendimize sormaktır. Hatalarımızın ve günahlarımızın hesabını tutarak telafi etmek için uğraşmaktır. Allah’ın her an bizimle beraber olduğu bilinciyle yaşamaktır. İmanımızdan güç alıp aklımızı kullanarak nefsimize hâkim olmaktır. Şeytanın tuzaklarına ve dünyanın bitmek bilmez arzularına kapılmamak için daima uyanık olmaktır. Murakabe, gönlünü Allah’a bağlayarak samimiyetle ibadet etmek, hayırda ve takvada yarışmaktır.
Değerli Müminler!
Kendini bilerek ve Rabbine güvenerek yaşamak, bir Müslüman’ın hayat sermayesidir. Geçmişinden ders alarak bugünün değerini bilen, geleceğini iman ve ihsan üzerine planlayan kişi, kemale erer. Nitekim Peygamberimiz de bizleri böyle bir iç denetime çağırmaktadır: “Kıyamet günü insan şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe, Rabbinin huzurundan bir yere kıpırdayamaz: Ömrünü ne uğruna tükettiğinden, gençliğini nasıl geçirdiğinden, malını nereden kazandığından, nereye harcadığından ve bildiği ile amel edip etmediğinden.”[6]
Aziz Müslümanlar!
Hutbemi bitirirken, salgın hastalıkla mücadele hususunda da kendimizi muhasebe etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bu mücadelede üzerimize düşen bilinçli davranmaktır. Zira alınan tedbirler kadar, bu tedbirlere uyma konusundaki hassasiyetimiz de son derece önemlidir. Rehavete ve ihmalkârlığa kapılmayalım. Uyarılara kulak verelim ki kul hakkına girmeyelim. Hastalığın başlangıcından bugüne kadar gösterilen gayretleri boşa çıkarmayalım. Bu vesileyle salgınla mücadele sürecinde vefat eden başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kardeşlerimizi şehâdet mertebesine eriştirmesini, hastalarımıza acil şifalar ihsan etmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
[1] Hadîd, 57/4.
[2] Buhârî, Tefsir, Lokman, 2.
[3] Kâf, 50/18.
[4] Zilzâl, 99/7,8.
[5] Haşr, 59/18.
[6] Tirmizî, Sıfatu’l-kıyâme, 1.
Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
İlk Cuma namazı ne zaman kılınmıştır?
İlk Cuma namazı 12 Rebiülevvel 622 yılında kılınmıştır. Peygamber Efendimiz Kuba’ya geldikten sonra Ranuna adı verilen noktada öğle namazı vakti girmişti. Efendimiz de tam bu noktada iki kez hutbe verdikten sonra cemaatine Cuma namazını kıldırdı. Verilen hutbelerde yine toplumsal konular işlendi.
Bu gün, alimlerimiz tarafından Cuma suresinin “Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah’ı zikretmeye koşun.” ayetinde yer alan zikir ifadesi hutbe olarak tabir edilmektedir. Böylece hutbenin farz olduğuna dair bir fikir birliği sağlanmıştır.
2 Ekim 2020 Cuma Namazı Saati Kaçta?
Bu hafta kılınacak olan il il Türkiye geneli Cuma Namazı vakti, namaz saatleri için tıklayın…
İlgili Konular
- Cuma Namazı Nasıl Kılınır?
- En Yeni ve Güzel Cuma Mesajları
- Cuma Gününün Önemi
- Cuma Günü Okunacak Dualar ve Esmalar
- Cuma Günü Okunan Dilek Duası
- İslam’da Temizlik ve Temizliğe Verilen Önem
- 3 Kere Cuma Namazına Gitmemenin Hükmü
- Cuma Namazından Sonra Okunacak Zenginlik Duası
- Peygamberimizin (s.a.v)’in Veda Hutbesi (Tam Metni)
Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!