Cuma Hutbesi

Diyanet Cuma Hutbesi 14 Şubat 2025 “MAHREMİYET”

Diyanet 14 Şubat 2025 Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 14 Şubat tarihli Cuma hutbesinin konusu "Mahremiyet, İnsanı Saygın Kılar" oldu.

Diyanet 14 Şubat 2025 Cuma hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 14 Şubat tarihli Cuma hutbesinin konusu Mahremiyet, İnsanı Saygın Kılar” oldu.

Cuma hutbesi ne zaman okunur? Bu haftaki 14 Şubat 2025 Cuma hutbesi yayınlandı mı, hutbenin tam metni nedir? Peki bu hafta hutbe ne zaman yayımlanacak? Bugünkü Cuma Hutbesinin konusu nedir, belli oldu mu? Hangi konu ve konulardan bahsedilecek? Cuma hutbeleri her camide aynı mı? Diyanet Hutbe ne demek!

Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 14 Şubat Cuma hutbesi Perşembe günü yayımlandı. Her hafta olduğu gibi Cuma Hutbeleri ve konusu Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye genelinde tüm il ve ilçelerinde, yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftaki hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…

Cuma Hutbesi 14 Şubat 2025

14 Şubat tarihli (yarınki) Türkiye genelinde camilerde okunacak hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Mahremiyet, İnsanı Saygın Kılar” konulu Cuma hutbesi ve tam metni

Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة​​​​​​​​​​ / Freitag Predigt

MAHREMİYET, İNSANI SAYGIN KILAR

بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Muhterem Müslümanlar!

Her insanın doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez temel hakları vardır. Bunlardan biri de mahremiyettir. Yüce Allah’ın temiz bir fıtratla yarattığı beden, insanın mahremidir; dokunulmazdır. Ev ve işyeri, kişinin mahremidir; izni olmadığı ve hukukî bir gerekçe bulunmadığı müddetçe hiç kimsenin giremeyeceği özel alanıdır. Kişisel bilgiler, her bireyin mahremidir; hiç kimse bir başkasının bilgilerini rızası dışında elde edemez ve hiçbir ortamda paylaşamaz. İyiliğe dair bütün değerlerin öğrenildiği aile, her şahsın ve her toplumun mahremidir; saygınlığına halel getirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.

Aziz Müminler!

Mahremiyet dinin sâbitelerindendir. Kişiye, zamana, mekâna veya şartlara göre değişiklik göstermez. İslam’a göre mahremiyetin sınırları, Kur’an ve sünnet tarafından belirlenmiştir. Hiç kimse dünya görüşüne göre bu alanı şekillendiremez. Müslüman, öncelikle kendisinin beden mahremiyetini korumakla yükümlüdür. Zira bedenimiz, üzerinde istediğimiz gibi tasarruf edebileceğimiz mülk değildir. Allah’ın bizlere verdiği büyük bir nimet ve emanettir.

Kıymetli Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, eşler arasındaki mahremiyeti anlatırken, هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ “Eşleriniz, elbisenin bedeni koruduğu gibi sizleri haramdan koruyan bir örtüdür; sizler de aynı şekilde eşleriniz için bir örtüsünüz.”[1] buyurmaktadır.

Evet, ailede kadın ve erkek; birbirlerinin kusurlarını örten, sırlarını saklayan iki sırdaştır. Dolayısıyla Müslüman, gerekçesi ne olursa olsun eşinin özel hallerini ve çocuklarının mahremiyetini dijital mecralar dâhil hiçbir ortamda paylaşmamalıdır. Şu hususu asla unutmayalım ki, ailemizin mahrem bilgileri kahvehane ve çay sohbetlerine, magazin, eğlence veya yemek programlarına konu olacak bir alan değildir. Bu durum hem kul hakkı ihlali hem de Allah’ın haram kıldığı çirkin bir davranıştır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in uyarısı gayet açıktır: “Kıyamet günü Allah katında hesabı sorulacak en büyük ihanetlerden biri, kişinin, eşinin mahremiyetini ifşa etmesidir.”[2]

Değerli Müminler!

Milli ve manevi değerlerimizi koruması ve yarınlara taşıması gereken televizyon, radyo, gazete ve sosyal medya gibi iletişim araçlarının bir kısmı maalesef, kötülüğün yaygınlaşmasına, zina, alkol ve kumar gibi haramların normalleşmesine zemin hazırlamaktadır. Bazı diziler, çizgi filmler ve reklamlar aracılığıyla bedenin teşhiri teşvik edilmekte, ahlakî sapkınlıklar ve cinsiyetsizleştirme özendirilmektedir.

Ekranlardaki gündüz programları ise mahremiyet sınırlarının ihlal edildiği, tartışma ve kavgalarla aile bağlarının zayıflatıldığı, aile içinde kalması gereken bilgilerin toplumun önünde günlerce konuşulduğu bir mecraya dönüşmektedir.

Bütün bu durumlar; en kıymetli hazinemiz olan aile kurumuna zarar vermekte, özellikle de gençlerimizi yuva kurmaktan korkar hale getirmektedir. Aile üyeleri arasında yeni tartışmalara, toplumda güven duygusunun azalmasına zemin hazırlamaktadır. Hayâ, iffet ve edep gibi bizi biz yapan ahlakî ve insanî değerlerin aşınmasına yol açmaktadır.

Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “İnananlar arasında hayâsızlığın, ahlaksızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette acıklı bir azap vardır…”[3]

Aziz Müslümanlar!

Evlerin kapılarının kilitli, perdelerinin örtülü olduğu zamanlardan; insanların, ailesinin veya tanımadığı kimselerin mahremlerini rahatlıkla paylaştığı bir döneme geldik maalesef. Böylesi bir çağda herkesin daha fazla duyarlı olma ve sorumluluklarını yerine getirme mecburiyeti vardır. Ekranlar, daha fazla izlenme ve daha fazla reyting alma uğruna kötülüklerin yayılmasına sebebiyet vermemelidir.

Herkes, gelişim seviyelerine uygun bir üslup ve örnek davranışlarla çocuklarına mahremiyet bilinci kazandırmalıdır. Sosyal medyada beğeni almak, takipçi artırmak ve maddi kazanç elde etmek uğruna mahremiyeti ihlal eden paylaşımlar yapmaktan sakınmalıdır. Herkes, insanların özel hayatlarını araştırmaktan, onlarla ilgili yorum yapmaktan kaçınmalıdır. Dijital mecralarda mahremiyeti dikkate almadan geçirdiği vakitlerin, dünyasına ve ahiretine zarar verdiğini unutmamalıdır.

Sözümüzün sonu Allah Resûlü (s.a.s)’in şu hadis-i şerifi olsun: “…Müslümanların gıybetini yapmayın ve onların gizli hâllerini araştırmayın. Müslüman kardeşinin ayıbını ortaya dökenin, Allah da ayıbını ortaya döker…”[4]


[1] Bakara, 2/187.

[2] Müslim, Nikâh, 124.

[3] Nûr, 24/19.

[4] Tirmizî, Birr, 85.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Hutbeyi indir

14.02.2025 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir

Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün, cuma hutbesi nasıl yapılır, nasıl okunur?

Cuma Hutbesi nedir, ne zaman okunur?

Cuma Hutbesi, İslam dininde Cuma namazı öncesinde okunan ve Müslümanlar için önemli bir dini ve sosyal mesaj içeren konuşmadır. Cuma namazı, İslam’ın beş şartından biri olan namaz ibadetinin bir parçası olup, Cuma günü öğle vakti cemaatle kılınır. Cuma Hutbesi, bu namazın ayrılmaz bir parçasıdır ve namazdan önce okunur.

Cuma Hutbesi’nin Özellikleri:

  • İçerik: Hutbe, genellikle Kur’an-ı Kerim’den ayetler, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hadisleri ve güncel konularla ilgili dini, ahlaki ve toplumsal mesajlar içerir. Hutbe, Müslümanlara yol gösterici bilgiler sunar ve onları dini ve sosyal konularda bilinçlendirmeyi amaçlar.
  • İki Bölüm: Hutbe, geleneksel olarak iki bölümden oluşur. İlk bölümde imam, cemaate hitap eder ve dini konuları anlatır. İkinci bölümde ise genellikle dua edilir ve cemaatle birlikte Allah’a yönelik niyazlarda bulunulur.
  • Arapça ve Yerel Dil: Hutbenin bazı kısımları Arapça okunurken, özellikle güncel mesajlar ve öğütler yerel dilde (Türkçe, Arapça, Farsça, Urduca vb.) verilir. Bu, cemaatin hutbeden daha iyi istifade etmesini sağlar.
  • Cemaatle İlişkisi: Hutbe, cemaatin dikkatle dinlemesi gereken bir konuşmadır. Hutbe esnasında konuşmak veya başka şeylerle meşgul olmak uygun görülmez.

Cuma Hutbesi Ne Zaman Okunur?

Cuma Hutbesi, Cuma günü öğle vaktinde, Cuma namazından hemen önce okunur. İmam, minberde hutbeyi okurken cemaat sessizce dinler. Hutbe bittikten sonra cemaatle birlikte Cuma namazı kılınır.

Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı, hutbelerde okunacak içerikleri hazırlayıp camilere ulaştırır. Bu nedenle hutbe konuları genellikle belirli bir standarda göre hazırlanır ve güncel toplumsal meselelere değinir.

Hutbede Neler Anlatılır?

  • Hutbede şu konulara değinilir:
  • Allah’a iman ve ibadet.
  • Peygamberimizin örnek ahlâkı.
  • İnsan ilişkileri, komşuluk ve aile bağları.
  • Toplumu ilgilendiren ahlâki veya sosyal meseleler.
  • Günün veya haftanın önemli dinî ya da toplumsal olayları.

Cuma Namazı Kaç Rekattır? Farz mı?

Cuma namazı; 4 rekât sünneti, 2 rekât farz ve 4 rekât da son sünnet olmak üzere toplamda 10 rekâttır. Her hafta Cuma günü cami ve mescitlerde kılınır ve erkeklere farz olan bir namazdır.

Cuma namazı farz-ı ayındır. İslam âleminde Cuma günleri Müminlerin bayramı olarak sayılmaktadır ve erkeklere farz olarak kılınmıştır. Kadınlar için Cuma namazı farz değildir.

Cumanın farzından önce, imam tarafından minberde hutbe okunur. Cuma hutbesi farzdır ve Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir;

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün