Cuma HutbesiNamaz

Cuma Hutbesi 22 Eylül 2017 “Bismillahirrahmanirrahim”

22 Eylül 2017 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma Hutbesi konusu "Bismillahirrahmanirrahim" oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 22 Eylül 2017 tarihli Cuma Hutbesi yayımlandı. Tüm camilerde okunacak Diyanet Cuma Hutbesi konusu “Bismillahirrahmanirrahim” oldu. İşte Bu haftanın hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye geneli tüm camilerde Cuma günü, Cuma Namazında okunacak olan 22 Eylül 2017 tarihli Cuma hutbesi ve konusu belli oldu.

Bu Hafta konusu “Bismillahirrahmanirrahim” olan Cuma Hutbesini sitemiz üzerinden Hutbeler bölümünde bulabilir, pdf ve Word formatı olarak indirebilirsiniz.

Diyanet Cuma Hutbesi 22 Eylül 2017

HAFTANIN HUTBESİ 
Tarih: 22.09.2017

 

22_eylul_cuma_namazi_saatleri

22 Eylül 2017 Cuma namazı Saatlerini öğrenmek için TIKLAYINIZ

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM: 

RAHMÂN VE RAHÎM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bizlere kendisine sadakatimizin ifadesi olan bir cümle öğretmiştir. Bu cümle, “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla” anlamındaki besmeledir.

Aziz Müminler!

Besmele, tıpkı kelime-i şehadet gibi, kelime-i tevhid gibi Din-i Mübin-i İslam’ın sembollerinden biridir. Besmele, Rabbimizin, bizleri her an gördüğü, murakabe ettiği bilinciyle yaşamanın tezahürüdür. O’nun bize şah damarımızdan daha yakın olduğu gerçeğinin ilanıdır. Allah’a dayanıp güvenmenin, teslimiyetin, O’nun engin rahmeti ve merhametine sığınmanın adıdır besmele.

Kıymetli Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’i “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak, 96/1.) buyurarak göndermiştir insanlığa. Bu ilahi emir, aslında bütün ömrümüzü Allah’ın adıyla yaşamamız gerektiğine dair önemli bir mesajdır. İşte bu yüzdendir ki; söz ve işlerimizin evvelinde “Bismillâhirrahmânirrahîm” diyerek Rabbimizden istikamet üzere olmayı ve kalmayı niyaz ederiz. O’nu zihnimizle, kalbimizle, dilimizle zikretmiş oluruz. Hâsılı Allah’ın rızasına Allah’ın adıyla yol alırız.

Muhterem Müslümanlar!

Besmelenin müminin hayatındaki anlamını idrak edebilmek için Peygamberimizin yaşantısına bakmak gerekir. Resûl-i Ekrem (s.a.s),   “Allah’ım! İsminle yaşar, isminle can veririm.” (Müslim, Zikir, 59.) duasını kendisine şiar edinmiştir. Her yeni güne Allah’ın adıyla başlamış, Allah’ın adıyla gününü tamamlamıştır.   “Rabbim! Senin isminle sana tevekkül ettim. Güç ve kuvvet sadece Allah’tandır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103.) diyerek evine besmeleyle girmiş, evinden besmeleyle çıkmıştır. Peygamberimiz, her bir işi ve kısacık ömrü için besmeleyi bereket vesilesi kılmıştır.

Kardeşlerim!

Kaynağını Resûlullah Efendimizin örnekliğinden alan medeniyetimiz, besmeleyle ilmek ilmek örülmüştür. Bu medeniyette gözler, dünyaya besmeleler eşliğinde açılır. Anne-babalar, çocuklarına öncelikle Allah’ın adını öğretir. İbadetlerimiz, besmele çekilerek eda edilir. Kitaplar, onunla açılıp okunur. Eller, duaya onunla kaldırılır. Hastalıklardan Allah’ın ismiyle şifa niyaz edilir. Hayatın türlü dert ve sıkıntıları karşısında Allah’ın adına sığınılır. Hâsılı besmele, her hayrın anahtarıdır. Resul-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz, bu hususu şu hadisiyle ifade etmiştir: “Allah’ın adıyla başlanmayan her söz ve iş bereketsizdir, sonuçsuzdur.” (İbn Hanbel, II, 360.)

İlhamını bu hadisten alan Süleyman Çelebi de Besmelenin hayatımızdaki önemini şu dizeleriyle dile getirmiştir:

Allâh adın zikredelim evvela

Vacib oldu cümle işte her kula

Allâh adın her kim ol evvel anâ

Her işi âsan eder Allâh anâ

Kıymetli Kardeşlerim!

Besmelenin kuşattığı bir beden, lisan-ı hal ile adeta şunu terennüm eder: Ya Rabbi! Sığınağım, dayanağım, ümidim yalnız sensin. Niyaz ve ilticam yalnız sanadır. Senden başka mabudum yoktur. Kula kulluk etmem. Senden başkasına asla boyun eğmem. Kalbimde senin sevginden daha fazla bir sevgiye yer vermem. Bu hayatı, bunca nimeti bana sen lütfettin. Ben de hayatımı senin adınla yaşıyorum. Sadece senin rızanı istiyorum. Senin adınla bu dünyadan göçmeye beni muvaffak eyle Ya Rabbi!

Aziz Kardeşlerim!

Öyleyse geliniz! Besmeleyle başlayalım her söz ve işimize. Dillerimizin bağını besmeleyle çözelim. Gönüllerimizin pasını besmeleyle silelim. Zihnimizi kötülüklere karşı besmeleyle koruyalım. Günahlara karşı bir kalkan, bir mağfiret limanı olsun Rahman ve Rahim olanın adı. Bereket vesilesi kılalım besmeleyi kazancımıza. Kalplerimiz, Allah’ın adıyla ülfet bulsun. Amellerimizin özüne giydirdiğimiz iyi niyet elbisesi olsun besmelemiz. Günlük hayatın sıkıntılarıyla bunalan yüreklerimize bir teselli, bir nefes olsun Rabbimizin ismi. Bismillahirrahmanirrahim ile açılsın iyilik ve güzelliklerin tüm kapıları. Şerre kilit olsun besmelemiz.

Değerli Müminler!

Hutbemi şu duayla bitirmek istiyorum: Ya Rabbi! Bizleri, senin isminle yaşayan, hayatına senin isminle anlam katan, emanetini senin isminle teslim edenlerden eyle!

 Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


İlk Cuma namazı ne zaman kılınmıştır?

İlk Cuma namazı 12 Rebiülevvel 622 yılında kılınmıştır. Peygamber Efendimiz Kuba’ya geldikten sonra Ranuna adı verilen noktada öğle namazı vakti girmişti. Efendimiz de tam bu noktada iki kez hutbe verdikten sonra cemaatine Cuma namazını kıldırdı. Verilen hutbelerde yine toplumsal konular işlendi.

Bu gün, alimlerimiz tarafından Cuma suresinin “Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah’ı zikretmeye koşun.” ayetinde yer alan zikir ifadesi hutbe olarak tabir edilmektedir. Böylece hutbenin farz olduğuna dair bir fikir birliği sağlanmıştır.

İlgili Konular

[display-posts]

Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün