Esmaül Hüsna Anlamı Allah’ın 99 İsmi
Taha Suresinde geçen ifadesi ile “Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler ona mahsustur.” Kelime anlamı olarak Esmaül Hüsna, en güzel isimler manasına gelmektedir.
Taha Suresinde geçen ifadesi ile Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler ona mahsustur. Esmaül Hüsna Anlamı ve Allah’ın 99 ismi
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadislerinde, Yüce Allah’ın 99 isimlerinden bahsetmektedir. Peki, Allah’ın 99 ismi nedir, anlamları nelerdir?
Esmaül Hüsna Anlamı
Taha Suresinde geçen ifadesi ile “Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler ona mahsustur.” Kelime anlamı olarak Esmaül Hüsna, en güzel isimler manasına gelmektedir. Rabbimizin bütün isimlerini ifade etmek amacı ile bu tamlama kullanılmaktadır.
Ayet ve hadislerde geçen şekli ile Allah’ın en güzel 99 ismi Esmaül Hüsna olarak tabir edilmektedir. Ancak ayetlerden öğrendiğimiz kadarı ile Allah’ın ismi 99 sayısı ile sınırlı değildir. Daha pek çok ismi bulunmakla birlikte manası en güzel isimler bu şekilde bir araya getirilmiştir.
En büyük hadis kitaplarından olan Müslim ve Buhari’de Allah’ın 99 isminin ezberlenmesinin çok faydalı olduğu, hatta Cennet’e girmeye vesile olduğu vurgulanmaktadır. Allah’a dua ederken bu isimleri kullanmak oldukça önemlidir. Hatta anlamlarını bilerek dua etmenin daha etkili olduğu söylenmektedir. Örneğin hastalıktan kurtulmak için “Şafi” ismi ile şifa talebinde bulunulmaktadır.
Ayrıca bu isimlerin hadis ve ayetlerde geçmesi de çok önemlidir. Allah’a bu isimler dışında hitap etmek doğru değildir. Esmaül Hüsna olarak tabir edilen isimlerle hitap etmenin cennet vesile olduğu vurgulanırken aynı zamanda hiçbir Müslüman’ın bu isimleri dilinden düşürmemesi de önemlidir. Her olayda esmanın tecellileri olduğu vurgulanmaktadır. İnsanın yaratılışından ahiret hayatına kadar bu isimlerin tecelli etmeye devam edeceği bilinmektedir.
Celal e Cemal isimlerinin cennet ve cehennemde tecelli edeceği bilinirken insanların girmiş oldukları günahlardan ötürü başlarına gelen vahim olayların da yine bu isimlerden ötürü olduğu bilinmektedir. Örneğin Nuh ya da Semud kavminin başına gelen olaylar Allah’ın isimlerinin tecellilerindedir. Ayrıca tefekkür edebilmek için bu isimlerin öğrenilmesi gerekir. Gözle görebildiğimiz ya da göremesek de idrak edebildiğimiz ve Allah’ın varlığı ile bağdaştırdığımız tüm olaylar aslında onun en güzel isimlerinin yansımasıdır.
Bir ayet-i kerimede: “En güzel isimler O`nundur (Allah’ındır)” (el-Haşr, 24) buyrulmaktadır. Diğer bir ayette de; en güzel isimlerin Allah’a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır. En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin, O’nun isimleri hakkında doğru inançtan sapanları kendi başlarına bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekecekler! (el-A`râf, 180).
Esmaül Hüsna En Güzel İsimler
“En güzel isimler” diye çevirdiğimiz esmâ-i hüsnâ (el-esmâü’lhüsnâ), “Allah Teâlâ’nın hepsi de en güzel ve en mükemmel olan niteliklerine, özelliklerine delâlet eden isimleri” anlamına gelir.
Buna göre Allah’ın sıfatlarını ifade eden kelimeler de esmâ-i hüsnâ içine girmektedir. Bu anlamda sadece Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın 100’den fazla ismi yer almakta; ayrıca hadislerde O’na başka isimler de nisbet edilmektedir.
Esmâ-i hüsnâ deyimi geniş anlamıyla bütün bu isimleri ve sıfatları içine almakla birlikte terim olarak daha çok –bir hadiste topluca zikredilen– doksan dokuz ismi kapsadığı kabul edilir (Buhârî, “Tevhîd”, 12; Müslim, “Zikir”, 5).
Allah’ın 99 İsmi ve Esmaül Hüsna Anlamı
Aşağıda Allahu Teala’nın Esmaül Hüsna isimlerinden 99 ism-i şerifi sırasıyla ve yanında zikir adedi ile birlikte bulabilirsiniz. Her bir ismin detaylı anlamı ve fazileti hakkında bilgi için linkleri tıklayabilirsiniz.
-
- Allah (Zikir Adesi: 66) – Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı.
- Er-Rahmân (Zikir Adedi: 298) – Esirgeyici, bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden
- Er-Rahîm (Zikir Adedi: 258) – Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden
- El-Melik (Zikir Adedi: 90) – Kainatın ve Tek Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan
- El-Kuddûs (Zikir Adesi: 170) – Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan
- Es-Selâm (Zikir Adedi: 131) – Kullarını selamete çıkaran, Her çeşit afet ve kederlerden emin olan
- El-Mü’min (Zikir Adedi: 137) – Kullarına emniyet veren. Kendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı vadinde sadık olan
- El-Muheymin (Zikir Adedi: 145) – Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi gözetip koruyan
- El-Aziz (Zikir Adedi: 94) – İzzet sahibi, mağlup edilmesi mümkün olmayan ve her şeye galip, aziz olan
- El-Cebbâr (Zikir Adedi: 206) – Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan
- El-Mütekebbir (Zikir Adedi: 662) – Ululuk sahibi, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren
- El-Hâlık (Zikir Adedi: 731) – Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan var eden büyüklükte eşi olmayan
- El-Bâri (Zikir Adedi: 214) – Her şeyin aza ve cihazını birbirine uygun yaratan
- El-Musavvir (Zikir Adedi: 336) – Tasvir eden, her şeye bir şekil, özellik ve hususiyet veren
- El-Gaffâr (Zikir Adedi: 1.281) – Kullarının günahını örten, mağfireti çok, günahları bağışlayıcı olan
- El-Kahhâr (Zikir Adedi: 306) – Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hâkim olan
- El-Vehhâb (Zikir Adedi: 14) – Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan
- Er-Rezzâk (Zikir Adedi: 308) – Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan
- El-Fettâh (Zikir Adedi: 489) – Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran
- El-Alim (Zikir Adedi: 150) – Her şeyi en ince noktasına kadar iyi bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan
- El-Kâbid (Zikir Adedi: 903) – Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan
- El-Bâsit (Zikir Adedi: 72) – Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten
- El-Hafid (Zikir Adedi: 1.481) – Dilediğini yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren
- Er-Rafi’ (Zikir Adedi: 351) – Dilediğini yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten
- El-Muiz (Zikir Adedi: 117) – İzzet veren, aziz kılan
- El-Muzil (Zikir Adedi: 770) – Zillete düşüren, zelil, hor ve hakir eden
- Es-Semi’ (Zikir Adedi: 180) – Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden
- El-Basir (Zikir Adedi: 302-112) – Her şeyi gören
- El-Hakem (Zikir Adedi: 68) – Hükmeden ve Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten
- El-Adl (Zikir Adedi: 104) – Son derece adaletli olan
- El-Latîf (Zikir Adedi: 129) – En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, lütuf ve ihsan sahibi olan
- El-Habîr (Zikir Adedi: 812) – Her şeyi iç yüzünden, gizli tarafından haberdar olan.
- El-Halîm (Zikir Adedi: 88) – Hemen ceza vermeyen, Yumuşak davranan, hilmi çok olan
- El-Azîm (Zikir Adedi: 1.020) – Pek azametli olan, yüce olan
- El-Gafûr (Zikir Adedi: 1.286) – Affı ve mağfireti pek çok olan, çok bağışlayan, mağfireti çok olan
- Eş-Şekûr (Zikir Adedi: 526) – Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan
- El-Aliyy (Zikir Adedi: 110) – Pek yüce ve yüksek olan
- El-Kebîr (Zikir Adedi: 232) – En büyük olan
- El-Hafîz (Zikir Adedi: 998) – Yapılan işleri bütün tafsilatıyla hıfzeden, her şeyi afat ve beladan koruyan, muhafaza eden
- El-Mukît (Zikir Adedi: 550) – Bilen, tayin eden. Her yaratılmışın rızkını veren
- El-Hasîb (Zikir Adedi: 80) – Herkesin ve her şeyin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen. Mahlukatına kafi olan
- El-Celîl (Zikir Adedi: 73-5.329) – Azamet sahibi olan, Celil ve ululuk sahibi olan
- El-Kerîm (Zikir Adedi: 270) – Lûtfu ve Keremi çok geniş olan, Çok ikram edici olan
- Er-Rakîb (Zikir Adedi: 312) – Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan
- El-Mücîb (Zikir Adedi: 55-3.025) – Kendine yalvaranların isteklerini veren, duaları kabul eden
- El-Vâsi’ (Zikir Adedi: 137) – Lütfu bol, geniş olan
- El-Hakîm (Zikir Adedi: 78-6.084) – Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sahibi olan
- El-Vedûd (Zikir Adedi: 20-400) – İyi kullarını seven, rızasına indiren ve sevilmeye layık olan
- El-Mecîd (Zikir Adedi: 57-3.249) – Şanı, şerefi çok üstün, yüce olan
- El-Bâis (Zikir Adedi: 573) – Ölüleri dirilten, kabirlerden yeniden çıkaran
- Eş-Şehîd (Zikir Adedi: 319) – Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan
- El-Hakk (Zikir Adedi: 108) – Hakk, varlığı hakikî bulunan, Ahirette hakkı batıldan ayıran, hak sahiplerine haklarını veren
- El-Vekîl (Zikir Adedi: 66) – Tevekkül sahiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden
- El-Kavî (Zikir Adedi: 116) – Pek kuvvetli
- El-Metîn (Zikir Adedi: 500) – Pek güçlü
- El-Veliyy (Zikir Adedi: 46-2.116) – Sevdiği kullarının, seçkin kullarının dostu olan
- El-Hamîd (Zikir Adedi: 62-3.844) – Ancak kendine hamd edilen, bütün varlığın diliyle övülen
- El-Muhsî (Zikir Adedi: 148) – Sonsuz varlığının, bir bir her şeyin sayısını bilen
- El-Mübdi (Zikir Adedi: 57) – Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan
- El-Muîd (Zikir Adedi: 124) – Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan
- El-Muhyî (Zikir Adedi: 68) – İhya eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık ve hayat veren
- El-Mumît (Zikir Adedi: 490) – Canlı bir mahlukatın ölümünü yaratan, öldüren
- El-Hayy (Zikir Adedi: 18-324) – Ezeli ve Ebedi Diri olan, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi olan
- El-Kayyûm (Zikir Adedi: 156) – Gökleri ve yeri her şeyi tutan, Yarattıklarının işini çeviren her işleneni bilen, evveli olmayan
- El-Vâcid (Zikir Adedi: 14-196) – İstediğini, istediği vakit bulan
- El-Mâcid (Zikir Adedi: 48) – Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol
- El-Vâhid / El-Ehad (Zikir Adedi: 19-3.669) – Tek. Zatında, sıfatlarında, isimlerinde ortağı ve benzeri olmayan, Asla ortağı ve benzeri olmayan
- Es-Samed (Zikir Adedi: 134) – Her şey Ona muhtaç, fakat O hiçbir şeye muhtaç olmayan, İhtiyaçları gideren
- El-Kâdir (Zikir Adedi: 305) – Dilediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan
- El-Muktedir (Zikir Adedi: 744) – Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden
- El-Mukaddim (Zikir Adedi: 184) – Dilediğini ileri geçiren, öne getiren, öne alan
- El-Muahhir (Zikir Adedi: 847) – Dilediğini erteleyen, geri koyan, arkaya bırakan
- El-Evvel (Zikir Adedi: 37) – Başlangıcı olmayan, Her şeyden önce var olan
- El-Âhir (Zikir Adedi: 801) – Sonu olmayan, Her şey helak olduktan sonra geri kalan
- Ez Zâhir (Zikir Adedi: 1.106) – Her şeyde görünen, Varlığı sayısız delillerle açık olan
- El-Müteâlî (Zikir Adedi: 551) – Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her halden pek yüce olan, Yüceliği tasavvur edilemeyen
- El-Bâtın (Zikir Adedi: 62) – Akılların idrak edemeyeceği yüceliği gizli olan
- El-Vâlî (Zikir Adedi: 47) – Bu muazzam kainatı ve bütün hadisatı tek başına idare eden
- El-Berr (Zikir Adedi: 202) – Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan
- Et-Tevvâb (Zikir Adedi: 409) – Tevbeleri kabul eden, günahları bağışlayan
- El-Müntekim (Zikir Adedi: 630) – Günahkarlara, adaletiyle, müstahak oldukları cezayı veren
- El-Afuvv (Zikir Adedi: 156) – Çokça Affeden, mağfiret eden
- Er-Raûf (Zikir Adedi: 287) – Merhamet edici, Pek şefkatli olan
- Mâlikü’l-Mülk (Zikir Adedi: 212) – Mülkün ebedi ezeli ve asıl sahibi olan
- Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm (Zikir Adedi: 1.100) – Hem azamet sahibi, hem fazl-ı kerem sahibi olan
- El-Muksit (Zikir Adedi: 209) – Hükmünde ve işlerinde adaletli olan
- El-Câmi (Zikir Adedi: 114) – Dilediğini istediği zaman istediği yerde toplayan
- El-Ganî (Zikir Adedi: 1.060) – Çok zengin, hiç bir şeye muhtaç olmayan
- El-Muğnî (Zikir Adedi: 1.100) – Dilediğine zenginlik veren, müstağni kılan
- El-Mâni’ (Zikir Adedi: 161) – Dilediği şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen
- Ed-Dârr (Zikir Adedi: 1.001) – Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan
- En-Nâfi’ (Zikir Adedi: 201) – Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran
- En-Nûr (Zikir Adedi: 256) – Alemleri aydınlatan, nurlandıran dilediğine nur eden, nur olan
- El-Hâdî (Zikir Adedi: 20-400) – Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan
- El-Bedî’ (Zikir Adedi: 86) – Örneksiz, misalsiz, acayip ve hayret verici alemler yaratan, Benzersiz, hayret verici alemler yaratan
- El-Bâkî (Zikir Adedi: 113) – Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan
- El-Vâris (Zikir Adedi: 707) – Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi
- Er-Reşîd (Zikir Adedi: 514) – Bütün alemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran
- Es-Sabûr (Zikir Adedi: 298) – Çok sabırlı olan, isyankarlardan acele intikam almayan
İlgili Diğer Konular