Kim kötü ve çirkin bir iş görürse…
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun
“Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin….” Hadis-i şerifi içerdiği anlam ve açıklaması; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (salllallahu aleyhi vesellem)’den rivayet olunan bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır:
“Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.”
Kaynak : Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.
Açıklama
Kötü ve çirkin işlere karşı Müslüman olarak tepki göstermek, onu düzeltmeye ve doğru olana teşvik etmeye alışmak her birimizin asli görevidir ve görevi olmalıdır.
Peygamber Efendimiz’in bu hadis-i şerifinde imanın derecesi olarak kötülüklere ve çirkin işlere karşı uygulamamız gerek fiiler ve davranışlar ortaya konmuş, elimizden geldiği kadar ise bunu düzeltmemiz gerektiği tavsiye edilmiştir.
Bu söz, İslam’ın sosyal sorumluluk anlayışını yansıtan önemli bir hadistir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.”
Peygamber Efendimizden rivayet olunan sahih hadis-i şerifler
Bu hadis, kötülükle mücadele etmek ve toplumsal iyiliği teşvik etmek konusunda bireyin sorumluluğunu ifade eder. Üç aşamalı bir yaklaşımla ele alınır:
- Eliyle Düzeltmek: Kötülüğü ortadan kaldırma imkânına sahip olan kişi, fiilen müdahale ederek o durumu değiştirmeye çalışmalıdır. Bu, yetki ve güç sahibi kişiler için daha büyük bir sorumluluktur.
- Diliyle Uyarıda Bulunmak: Eğer kişi doğrudan müdahale edemiyorsa, kötülüğe karşı sözlü bir şekilde uyarı yapmalı, insanları bu yanlış davranışlardan uzaklaştırmaya çalışmalıdır.
- Kalbiyle Buğz Etmek: Fiziksel veya sözlü olarak müdahale etme imkânı yoksa, en azından kötülüğe karşı rahatsızlık duymalı ve kalben buna karşı durmalıdır. Bu, iman derecesinin en düşük düzeyini gösterir ama yine de önemli bir duruş sergiler.
Bu hadis, bireyin hem kendisi hem de toplumu için ahlaki sorumluluğunu hatırlatır. Ancak aynı zamanda, her insanın içinde bulunduğu şartlara göre hareket etmesi gerektiğini ve her müdahalenin hikmetle yapılması gerektiğini vurgular.
Hadisin Anlamı
- Kötülüğe karşı mücadele: Mümin, sadece kendi amellerine dikkat etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumdaki kötülükleri görmezden gelemez.
- Eliyle düzeltme: Kötülüğü görürse, öncelikle gücü yettiği ölçüde onu fiziksel olarak engellemeye çalışmalıdır.
- Diliyle uyarı: Eğer fiziksel olarak engel olamazsa, kötülüğü yapan kişiyi sözle uyarmalıdır.
- Kalbiyle nefret etme: Eğer her iki yolu da denemiş ve başarılı olamamışsa, en azından kalben o kötülükten nefret etmelidir.
Hadisin Önemi
- Toplumsal sorumluluk: Bu hadis, müminlere toplumsal bir sorumluluk yükler. Mümin, sadece kendi menfaatlerini değil, toplumun genel iyiliğini de düşünmelidir.
- Kötülüğe karşı duyarlılık: Mümin, çevresindeki kötülüklere karşı duyarlı olmalı ve bunlara karşı sessiz kalmamalıdır.
- İmanın kuvveti: Kalben kötülükten nefret etmek, imanın en zayıf derecesi olarak kabul edilir. Bu da gösterir ki, iman sadece inanmak değil, aynı zamanda amel etmektir.
Günümüzdeki Yansımaları
- Adaletli bir toplum: Bu hadis, adaletli bir toplumun inşası için önemli bir temel teşkil eder.
- Kötülüklerin önlenmesi: Kötülüklerin yayılmasını önlemek için bireysel çabaların yanı sıra toplumsal duyarlılığın da artması gerekir.
- Vicdanlı bireyler: Bu hadis, vicdanlı ve sorumluluk sahibi bireyler yetiştirilmesi için önemli bir rehberdir.
Konu ile alakalı birkaç ayet meali;
“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan ve kâfirlerden, dininizi alay ve eğlence konusu yapanları dost edinmeyin. Eğer (gerçekten) iman ediyorsanız, Allah’dan gereğince korkun.” Maide – 57
“Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür!” Maide – 63
“Âyetlerimiz hakkında münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman hemen onlardan uzaklaş ki, ondan başka söze dalsınlar. Eğer şeytan bunu sana unutturursa hatırladıktan sonra hemen kalk, o zalimler topluluğuyla oturma.” Enam – 68
Sonuç olarak, bu hadis-i şerif, müminlerin sadece kendi amellerine değil, aynı zamanda toplumdaki kötülüklere karşı da duyarlı olmaları gerektiğini vurgular. Müminler, kötülüğü görürlerse, gücü yettiği ölçüde onu engellemeye çalışmalı, sözle uyarmalı veya en azından kalben ondan nefret etmelidir.
İlgili Diğer Konular
- Kalbinde Kuran bulunmayan harap ev gibidir – Hadisi
- “İnsanların hırsızlıkta en ileri olanı… ” Hadisi
- “Dünya, öküz ve balık üzerindedir” Hadisi ve Açıklaması
- Hacamat ile ilgili Hadisler
Nukteler.com’u Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!