Nükteler

Hz. Süleyman ve Kanadı Kırık Kuş

Hz. Süleyman ve Kanadı Kırık Kuş Hikayesi. Ders veren dini hikayeler bölümünde Hz. Süleyman ve yaralı bir kuş arasında geçen ibretlik hikaye, nükteli vecizeler

Hz. Süleyman ve Kanadı Kırık Kuş Hikayesi. Ders veren dini hikayeler bölümünde Hz. Süleyman ve yaralı bir kuş arasında geçen ibretlik hikaye, nükteli vecizeler

Hz. Süleyman kimdir? (Kısaca)

Tarihi kaynaklara göre İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden Hz. Süleyman’ın MÖ 970–931 yıllarında kral olarak hükümdar olduğu kabul edilmektedir. Hz. Süleyman, Yakub aleyhisselamın neslindendir ve Hz. Davud aleyhisselamın oğludur, Gazze şehrinde doğmuştur. İsrail bölgesinde hem peygamber hem de kral olarak yaşamıştır.

Hz. Süleyman aleyhisselam, 13 yaşında tahta çıkmış, zenginlik içerisinde ve dillere destan zekâsıyla bir hükümdar olarak yaşamıştı. Muhteşem ve gösterişli sarayı, büyük ve kudretli ordusu ile birlikte ülkesini yönetmişti.

İslamî kaynaklara göre Hz. Süleyman kuş diline, rüzgâra, hayvanlara ve cinlere hakîm olduğu bilinmektedir. Babası gibi günü geldiğinde hem hükümdar hem de peygamberlik makamına erişmiştir. Kur’an’da Neml ve Sebe surelerinde de kıssası anlatılır.

İşte sırrı hala çözülemeyen, bu üstün yetenekli, hükümdar peygamber Hz. Süleyman aleyhisselam ile kanadı kırık bir kuş arasında geçen, ders çıkarılması gereken ibretli bir hikayesi…

Hz. Süleyman ve Kanadı Kırık Kuş

M.Ö 900’lü yıllarda zengin mi zengin, muhteşem sarayı, çok büyük ve güçlü bir ordusu, dillere destan zekâsıyla bir hükümdar yaşarmış. Hem peygamber hem de hükümdar olan Hz. Süleyman’a hayvanlarla, özellikle de kuşlarla konuşabilme yeteneği bahşedilmişti…

Kanadı Derviş tarafından kırılan Kuş’a, Hz. Süleyman sorar, Neden kaçmadın?

Kuş; Dervişlik hırkası giymişti, zarar vermez diye kaçmadım.

Hz. Süleyman, kısas ile dervişin kolunun kırılmasına karar verir.

Kuş itiraz eder… Kolunu Kırmayın Hırkasını Çıkartın!… Onunla Kandırıyor.

Menkıbenin uzun şekli

Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman dervişi hemen çağırtır ve ona sorar:

Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?

Derviş kendini şöyle savunur:

“Sultanım, kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yaklaştım yine kaçmadı. Teslim olacağını düşünüp atladım. Yakalayacağım sırada kanadı kırıldı”

Hz. Süleyman: “Bak, bu adam haklı, niye kaçmadın? O sinsice yaklaşmamış, hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kırıldı diye şikâyet ediyorsun”

Kuş kendini savunur : “Onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsa hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez diye düşündüm.” der.

Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.

“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.

Ancak bu emre kuş itiraz eder: “Efendim, sakın böyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.

“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.

Kuş sebebini şöyle açıklar: “Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar.

Siz en iyisi bunun üzerindeki derviş elbisesini çıkarın. Çıkarın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın !!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün