İslam

Peygamber efendimizin ölüm nedeni nedir?

Peygamber efendimizin ölüm nedeni nedir, ne zaman, kaç yaşında vefat etmiştir? Hz. Muhammed (sav) hastalanması ve vefatı hakkında gerçekler

Peygamber efendimizin ölüm nedeni nedir, ne zaman, kaç yaşında vefat etmiştir? Peygamber efendimiz 61 mi 63 mü yaşında öldü? Peygamber efendimiz ölüm hakkında ne demiştir? Hz. Peygamber zehirlendi mi? İşte Peygamber Efendimizin (sas) hastalanması ve vefatı hakkında gerçekler ve Hz. Muhammed (sav)’in ölüm sebebi?

Peygamber efendimiz kaç yaşında öldü?

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), tarih kaynaklarına göre 63 yaşında vefat etmiştir. İslam tarihçilerinin büyük çoğunluğu, miladi 571 yılında doğduğu ve 632 yılında vefat ettiği konusunda hemfikirdir.

  • Kameri yıl, şemsi yıla kıyaslanacak olursa, yaklaşık 33 senede bir yıl fark meydana gelmektedir. Zira kameri yıl, şemsi seneden yaklaşık 10, 11 gün eksiktir.
  • Aradaki bu farkları dikkate alacak olursak, Peygamber Efendimiz Hazretlerinin (asm) yaşı, ay yılına göre 63’ü bulur ve hesap doğru çıkar.
  • Güneş yılına göre ise, Peygamber Efendimiz (s.a.v) 61 yaşında ahirete irtihal buyurmuştur.

Peygamberimiz nasıl vefat etmiştir?

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hastalanması ve vefatı, İslam tarihinde derin etkiler bırakan bir süreçtir. Bu dönemde yaşananlar, hem Hz. Peygamber’in ümmetine olan sevgisini hem de İslam toplumunun karşılaştığı zorlukları ortaya koyar.

Peygamber efendimizin ölüm nedeni nedir?

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatının kesin nedeni, tarih kaynaklarında net bir şekilde belirtilmemiştir. Ancak, İslam tarihçileri ve hadis kaynaklarında, vefat sürecine ilişkin şu bilgiler öne çıkar:

Vefat Süreci ve Rahatsızlığı:

Ağır Hastalık

Hz. Peygamber’in hastalığı, vefatından yaklaşık 10-15 gün önce başlamıştır. Bu süre boyunca yaşananlar:

Hastalığı sırasında şiddetli baş ağrısı, ateş ve halsizlik çektiği, zaman zaman baygınlık geçirdiği belirtilmiştir.

Hz. Peygamber, hastalığının ilk belirtilerini, Uhud Şehitlerini ziyaret ettiği gün hissetmiştir. O gün baş ağrısından ve halsizlikten şikâyet etmiştir. Ardından, ateşi yükselmeye başlamış ve halsizliği artmıştır.

Bu süreçte, eşlerinden Hz. Ayşe’nin evinde kalmış ve orada tedavi edilmeye çalışılmıştır.

  • Ateşli bir hastalık geçirmiştir. Kaynaklar, onun ateşinin o kadar şiddetli olduğunu belirtir ki, üzerine soğuk su dökülerek serinletilmeye çalışılmıştır.
  • Hz. Ayşe (r.a.), onun terlediğini ve sıklıkla dua ettiğini anlatır.
  • Ağrıları zamanla şiddetlenmiş, zaman zaman bilincini kaybetmiştir.

Zehirlenme İddiası

Peygamber efendimizin ölüm sebebi hakkında zehirlenme iddisı dikkat çeker. Rivayetlere göre, Hayber Gazvesi sırasında Yahudi bir kadın tarafından hazırlanan zehirli bir koyun eti, Hz. Peygamber tarafından yenmiştir. Zehrin etkisi, vefatından önceki yıllar boyunca hafif şekilde devam etmiş ve vefatına yakın süreçte artmıştır.

Bazı rivayetlere göre, Hz. Peygamber, Hayber Gazvesi sırasında kendisine sunulan zehirli bir yemeği (zehirli bir koyun eti) yemiş ve bu zehirin etkisi, yıllar sonra sağlığını olumsuz etkilemiştir.

Rivayete göre, o yemeği hazırlayan Yahudi bir kadın, koyun etine zehir koymuş ve Hz. Peygamber eti tattığında zehirlenmiştir. Hz. Peygamber hemen eti ağzından çıkarmış, ancak bir miktar zehir etkili olmuştur.

Bu olayın, birkaç yıl sonra vefatına katkıda bulunduğu düşünülür. Hz. Peygamber’in vefatına yakın söylediği şu söz buna işaret eder:

“Hayber’deki yediğim zehirli etin etkisini hâlâ hissediyorum. Şimdi ölüm anı geldi ve bu zehir, can damarımı koparıyor.” (Ebu Davud, Tıb, 28)

Doğal Sebepler

Bazı kaynaklar, Hz. Peygamber’in yaşadığı hastalığı, ağır bir ateş veya enfeksiyon (muhtemelen sıtma veya başka bir bakteriyel hastalık) olarak değerlendirmiştir. Yaşadığı şiddetli ağrı ve halsizlik, doğal bir hastalığın sonucu da olabilir.

Vefatı ve Sözleri:

Vefatı Pazartesi günü, Miladi 8 Haziran 632 tarihinde (Hicri 11. yıl, Rebiülevvel ayının 12. günü) gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, vefatından önceki son günlerinde, ümmeti için dua etmiş, sahabelerine vasiyetlerde bulunmuş ve özellikle namaza dikkat edilmesini öğütlemiştir.

Vefat etmeden önceki son sözleri arasında şu ifadeler yer alır:

“Allah’ım, beni Refik-i A’lâ’ya (Yüce Dost’a) kavuştur.”

(Bu sözle, Yüce Dost olan Allah’a kavuşmayı arzuladığını ifade etmiştir.)

Vefat Anı:

Hz. Ayşe’nin kucağında vefat etmiştir. Son nefesinde ellerini kaldırarak dua etmiş ve mübarek başı, Hz. Ayşe’nin göğsüne yaslanmıştır.

Defin Yeri:

Hz. Peygamber’in naaşı, vefat ettiği yer olan Hz. Ayşe’nin odasına defnedilmiştir. Bu yer, daha sonra Mescid-i Nebevi’ye dahil edilmiştir.

Hastalığı Sırasında Yaptıkları

Vasiyetleri:

Hz. Peygamber, hastalığı sırasında ümmetine nasihatlerde bulunmuş ve özellikle şu iki konuda vasiyet etmiştir:

  • Namaz: “Namaza dikkat edin, namaza dikkat edin.” diyerek ibadetin önemini vurgulamıştır.
  • Emanet: İnsanların birbirine güvenmesi ve hakların gözetilmesini istemiştir.

Hz. Ayşe’nin Evinde Kalması:

Hastalığı sırasında eşlerinden izin alarak Hz. Ayşe’nin evinde kalmıştır. Tedavisi ve bakımı burada yapılmıştır.

İmamete Hz. Ebubekir’in Geçmesi:

Hastalığı ağırlaşınca namazı kıldıramayacak hâle gelmiştir. Bunun üzerine Hz. Ebubekir’in imamlık yapmasını istemiştir. Bu, Hz. Ebubekir’in hilafete uygunluğuna da işaret olarak görülmüştür.

Sonuç:

Hz. Peygamber’in vefat nedeni, bazı kaynaklara göre Hayber’deki zehirin uzun vadeli etkisi, bazılarına göre ise doğal bir hastalık olarak görülmektedir. Kesin nedeni ne olursa olsun, bu olay Müslümanlar arasında büyük bir yas ve üzüntüye neden olmuş, aynı zamanda İslam toplumu için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

Vefatın Toplum Üzerindeki Etkisi

Hz. Peygamber’in vefatı, sahabeler üzerinde derin bir şok yaratmıştır. Hz. Ömer, bu durumu kabullenmekte zorlanmış ve Peygamberimizin ölmediğini, Allah tarafından geri gönderileceğini söylemiştir.

Hz. Ebubekir ise metanetini korumuş ve şu ayeti okuyarak toplumu teskin etmiştir:

“Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse, siz gerisin geriye mi döneceksiniz?” (Âl-i İmrân, 3/144)

Bu olay, İslam toplumunun yeni bir döneme girişinin başlangıcı olmuştur.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir;

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün