Dualar

“Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûh” Anlamı ve Fazileti

"Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûh" duası, Anlamı ve meali, Arapça-Türkçe okunuşu ve Fazileti

Sübbûhun kuddûsün ile başlayan Allâh-ü Teâlâ bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddestir. Mealindeki Dua, kelime Anlamı ve meali, Fazileti ve Arapça-Türkçe yazılışı ve okunuşu

“Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûh”

Allahu Teala’yı noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddes olduğunu zikrettiğimiz ve sübhan kelimesi ve Kuddûs esması ile tazim ve tesbih ettiğimiz gayet kıymettar ve etkili, tesirli ve sevaplı bir zikirdir.

Cenab-ı Hakk’ın El-Kuddûs ism-i şerifi; Her türlü eksiklik ve acizlikten, hatadan, kusurdan münezzeh, temiz, pak ve müberra, mukaddes ve münezzeh demektir. Bütün mahlukatı maddi ve manevi kirlerden, ayıplardan temizleyip arındıran anlamına gelmektedir.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) bazı namazların rüku ve secdesinde bu duayı okuduğu hadislerde rivayet edilmiştir.

Arapça Yazılışı:

سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّ الْمَلاَئِكَةِ وَالرُّوحِ

Okunuşu: 

Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûhi

Meali, Anlamı: 

Allâh-ü Teâlâ bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddestir. Meleklerin ve Rûh (Cebrâil)’in Rabbidir.

Bir hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Allah’a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua ediniz. Biliniz ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.” (Tirmizî, Deavât, 65)

Dua; insanın Rabbine doğrudan niyazda bulunduğu, insanı Rabbine en fazla yakınlaştıran ibadetlerin başında gelir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz “İbadetin özü duadır” (Tirmizî, Daavât, 1) buyurmuşlardır.

Hz. Aişe’den rivayet edildiğine göre;

Resulullah (s.a.v.) rüku ve secdesinde şöyle derdi: “Subbuhun, kuddusün, Rabbul melâiketihî ve’r-rûh.” 

Kaynak: Müslim 487/223, Ebu Avane 2/167, Ebu Davud 872, Nesei 1/234, Abdurrezzak 2884, Beyhaki 2/87109, İbni Huzeyme 606

Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûh – Arapça

Fazileti ve Sırları

‘Sübbûhun kuddûsün…’ Fazileti nedir? Ne zaman ve nasıl okunur? 

Bir hadis-i şerifte;

“Resulullah (a.s.m), vitir namazından ayrılmak isteyince ‘Sübhanel-meliki’l-kuddûsi’ tesbihini üç kere söylerdi. Sonra üçüncüde sesini yükseltirdi.” (Ebu Davud, Salat, 1430)

El Kuddus ism-i şerifini vird edinen kimsenin yüzünde nur ve sevimlilik olur.

Her gören tarafından muhabbet ve sevgi görür. Elinden ve dilinden herkes emin olur.

Hatır ve hayaline gelmeyen yerlerden yardım ve menfaat gelir. Bolluğa kavuşur. Ömrü huzurlu olur ve daime ilerler.

Bu ism-i şerifin ruhlarla bağlantı kurmakta büyük yardımı vardır.

Devamlı zikir edenler üç, beş veya yedide bir “Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver rûh” (Allâh-ü Teâlâ bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddestir. Meleklerin ve Rûh (Cebrâil)’in Rabbidir) diye okuduklarında kısa bir zamanda bir takım fevkalade haller zuhur etmeye başlar. Işıklar, nurlar görmeye başlarlar.

Sadık rüyalardan sonra aşikar şekilde görme başlar. Altıncı his çok kuvvetlenir.

Hariçte ve kalpler üzerinde tesiri kuvvetlenir ve artar. Bu fevkalade halleri kesinlikle kötüye kullanmamak ve herkese söylememek lazımdır.

“Ey Rabbimiz! Bizi ve soyumuzdan gelecekleri namazı kılanlardan eyle. Dualarımızı kabul eyle! Hesap Günü’nde beni, annemi, babamı ve bütün müminleri bağışla!” (İbrahim Suresi 14/40-41)

İlgili Diğer Konular

Nukteler.com Facebook’ta!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün