Vakia Suresi
Vakıa Suresi, Zenginlik Suresi olarak bilinen Kuran-ı Kerim’in 56. suresidir. Mekke’de nazil olmuştur. Meali, Arapça-Türkçe Okunuşu ve Faziletleri
Vakıa Suresi, Zenginlik Suresi olarak bilinen Kuran-ı Kerim’in 56. suresi, Mekke’de nazil olmuştur. Meali, Arapça-Türkçe Okunuşu, Fazileti
Vakia anlamı nedir? Kuran-ı Kerim’de kaçıncı suredir ve kaç ayettir? Hangi cüzde yer alır? Vakia suresinde hangi konulardan bahsedilmektedir? Vakia suresini okumanın fazileti ve faydaları nelerdir? Hangi durumlarda Vakıa suresi okunur?
Vakıa Suresi
Vakıa Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkıa” kelimesinden almıştır. Vâkıa anlamı; gerçekleşen, meydana gelen olay demektir. Kuran-ı Kerim’de 56. suredir.
Sure; 27. Cüzde yer alır. Mekke’de nazil olmuştur. 1692 harften oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’de iniş sırasına göre 46. Suredir.
Adını ilk ayetinde geçen “Vâkıa” kelimesinden almıştır. Hadise, olay gibi anlamlara da gelen bu kelime, Kur’an’da kıyamet anlamında kullanılmıştır. 96 ayetten oluşan sure, Tâ-hâ sûresinden sonra, Mekke’de nazil olmuştur. Sadece 81-82. ayetlerinin Medine’de indiği rivayet edilmiştir. Mushaftaki sıralamada 56., iniş sırasına göre 46. suredir.
Vakıa Suresi’nin Konuları
Surede genel olarak kıyamet hadisesi, cennet nimetleri ve cehennem azabını konu alır. İnsanın yaratılışındaki çeşitli deliller, Kuran-ı Kerim’in temel esasları, salih amel işleyenlerin durumu, amellerin kaydedilmesi gibi konular bahsedilmektedir.
ZENGİNLİK SURESİ – VAKIA SURESİ HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER
Vakıa Suresi, hadis-i şeriflerde Zenginlik Suresi olarak geçmektedir.
Bu konuyla ilgili Hadîs-i serîflerde şöyle buyurulur:
“Her kim, Vâkia sûresini her gece bir defa okumayi âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.”
“Vâkia sûresi zenginlik sûresidir. Onu okuyunuz ve kadınlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz.”
Abdullah b. Mesûd’u, ölüm hastaliginda ziyâret eden Hz. Osman (r.a): “Sana bir bagista bulunulmasini emredeyim mi?” dedi. Abdullah, buna ihtiyacı olmadığını söyledi.
Hz. Osman; “Senden sonra kizlarina kalir” dedi. O zaman Abdullah onu su cevabi verdi: “Sen kizlarimdan korkma. Ben onlara Vâkia sûresini okumalarini emrettim.” Ben, Peygamber (s.a.s)’in söyle dedigini işitmiştim:
“Her kim her gece Vâkia sûresini okursa, ona fakirlik dokunmaz”
(Ibn Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, Beyrut 1969, IV, 282)
Fazileti ve Sırları
- Vakıa suresini düzenli ve aksatmadan okuyan kişiler fakirlikten kurtulur ve zenginlik ayaklarına kadar gelir.
- Vakıa suresi okuyan kişiler yaşamları boyunca sorun ve sıkıntı içine düşmezler.
- Bu surenin her sabah ve her akşam okunması gerekir. Bu şekilde okumaya devam eden kişiler yaşamları boyunca susuzluk ve açlık nedir bilmezler.
- Vakıa suresinin 40 gün boyunca 40 kez okunması fakirliği def etmek için birebirdir.
- 40 gün boyunca aksatmadan 40 kez Vakıa Suresi okuyan kişilere Allah’u Teâla helal rızık nasip eder.
- Vakıa suresi ikindi namazının hemen arkasından ara verilmeden 14 kez okunursa bolluk ve bereket yağmur gibi hanesine yağar.
- Vakıa Suresi okuyan kişilerin işlerini Allah’u Teâla kolaylaştırır.
- Resulullah Efendimiz Vakıa suresinin akşam namazlarından sonra okunmasını tavsiye etmiştir.
- Fakirlikten kurtulmak isteyenler, yoksulluktan bıkanlar, rızık, bolluk ve bereket isteyen kişilerin akşam namazından sonra Vakıa Suresi okunması uygundur ve aksatılmadan devam edilmesi gerekir.
- Ölüm döşeğinde olan kişilere okunacak olan Vakıa suresi Münker ve Nekir meleklerinin yapacakları suallerin kolaylaşmasına olanak sağlar.
- Bazı ulemalar Vakıa Suresi ile alakalı olarak; ölen kişilerin için okunacak olan Vakıa suresinin onun ıstırabını ve çektiği acıyı hafiflettiğini, ölüm ile baş başa olan kişilerin ya da can çekişen kişilerin başında okunduğunda da imanlı şekilde ölmesine yardımcı olduğunu söylemektedir. Ayrıca Azrail’in de bu tarz kişilere karşı daha nazik davrandığını da söylemektedirler.
- Vakıa suresinin abdestli şekilde her sabah ve her akşam aksatmadan okumaya devam eden kişiler tehlikeler ile yüz yüze gelmez.
- Vakıa suresinin abdestli şekilde her sabah ve her akşam aksatmadan okumaya devam eden kişiler fakirliğin acısını çekmeden bolluk ve berekete ulaşırlar.
Tohum Ekerken Vakıa Suresi Okumak
İmam Kurtubi Vakıa Suresi ile alakalı şu şekilde buyurmuştur;
Tohum ekerken Eüzü-Besmele çektikten sonra Vakıa suresinin 63 ile 64. ayetlerini okumak müstehaptır, faydalıdır. Ayrıca bunu okuyan kişilerin ekinine gelebilecek olan tüm zararlarda ortadan kalkacaktır. Mahsul Allah’ın izni ile bereketli ve bol olacaktır.
Vakia Suresi 63. Ayet:
أَفَرَأَيْتُم مَّا تَحْرُثُونَ
Arapça Okunuşu: Eferaeytum mâ tehrusûn.
Türkçe Anlamı: Ektiğinizi gördünüz mü?
Vakia Suresi 64. Ayet
أَأَنتُمْ تَزْرَعُونَهُ أَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ
Arapça Okunuşu: Eentum tezraûnehû em nahnüz-zâriûn.
Türkçe Anlamı: Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
Vakia Suresi Arapça Bilgisayar Hatlı Pdf Formatında indirmek için tıklayın.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Vakıa Suresi Arapça, Türkçe Okunuşu ve Diyanet Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Vakıa 1. Ayet: إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ
Arapça Okunuşu: İzē vegaatil vēgiah.
Türkçe Meali: Olacak vak’a olduğu zaman
Vakıa 2. Ayet: لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Arapça Okunuşu: Leyse liveg atihē kēzibeh.
Türkçe Meali: Onun oluşunu yalanlayacak kimse yoktur.
Vakıa 3. Ayet: خَافِضَةٌ رَّافِعَةٌ
Arapça Okunuşu: hâfidatur-râfiah.
Türkçe Meali:O, alçaltıcıdır, yükselticidir.
Vakıa 4. Ayet: إِذَا رُجَّتِ الْأَرْضُ رَجّاً
Arapça Okunuşu: İzē ruccetil erdu raccē,
Türkçe Meali: Yer şiddetle sarsıldığı,
Vakıa 5. Ayet: وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسّاً
Arapça Okunuşu: Vebussetil cibēlu bessē,
Türkçe Meali: Dağlar serpildikçe serpildiği,
Vakıa 6. Ayet: فَكَانَتْ هَبَاء مُّنبَثّاً
Arapça Okunuşu: Fekēnet hebēen münbessen…
Türkçe Meali: Dağılıp toz duman haline geldiği…
Vakıa 7. Ayet: وَكُنتُمْ أَزْوَاجاً ثَلَاثَةً
Arapça Okunuşu: Veküntüm ezvēcen selēseh.
Türkçe Meali: Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman.
Vakıa 8. Ayet: فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
Arapça Okunuşu: Feeshâbul meymeneti mē eshâbul meymeneh.
Türkçe Meali:Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!
Vakıa 9. Ayet: وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
Arapça Okunuşu: Veeshâbul meş’emeti mē eshâbul meş’emeh.
Türkçe Meali: Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar!
Vakıa 10. Ayet: وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Arapça Okunuşu: Vessēbigûnes-sēbigûn.
Türkçe Meali: Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler.
Vakıa 11. Ayet: أُوْلَئِكَ الْمُقَرَّبُونَ
Arapça Okunuşu: Ulēikel mugarrabûn.
Türkçe Meali: İşte o yaklaştırılanlar,
Vakıa 12. Ayet: فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Arapça Okunuşu: Fî cennētin-naîm.
Türkçe Meali: Nimet cennetlerindedirler.
Vakıa 13. Ayet: ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
Arapça Okunuşu: Sulletum-minel evvelîn.
Türkçe Meali: Çoğu önceki ümmetlerden,
Vakıa 14. Ayet: وَقَلِيلٌ مِّنَ الْآخِرِينَ
Arapça Okunuşu: Vegalîlum-minel â[k]hirîn.
Türkçe Meali: Birazı da sonrakilerden.
Vakıa Suresi 15. Ayet: عَلَى سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ
Arapça Okunuşu: Alē sururim-mevdûnetin…
Türkçe Meali:(Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
Vakıa 16. Ayet: مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ
Arapça Okunuşu: Müttekiîne aleyhē mutegâbilîn.
Türkçe Meali: Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
Vakıa 17. Ayet:يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ
Arapça Okunuşu: Yetûfu aleyhim vildēnum-mmu[k]halledûn.
Türkçe Meali: Çevrelerinde, ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dolaşırlar.
Vakıa 18. Ayet: بِأَكْوَابٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍ
Arapça Okunuşu: Biekvēbiv-veebērîga veke’sim-mim-meînin…
Türkçe Meali: Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle…
Vakıa 19. Ayet: لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Arapça Okunuşu: Lē yusaddeûne anhē velē yunzifûne
Türkçe Meali: Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Vakıa 20. Ayet: وَفَاكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
Arapça Okunuşu: Vefēkihetim-mimmē yete[k]hayyerûn.
Türkçe Meali: Beğendikleri meyveler,
Vakıa 21. Ayet: وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
Arapça Okunuşu: Velehmi tayrim-mimmē yeştehûn.
Türkçe Meali: Canlarının çektiği kuş etleri,
Vakıa 22. Ayet: وَحُورٌ عِينٌ
Arapça Okunuşu: Vehûrun înun…
Türkçe Meali: İri gözlü hûriler…
Vakıa 23. Ayet: كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ
Arapça Okunuşu: Keemsēlil-lu’luil meknûn.
Türkçe Meali: Saklı inciler gibi,
Vakıa 24. Ayet:جَزَاء بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Arapça Okunuşu: Cezēem-bimē kēnû yağmelûn.
Türkçe Meali: Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
Vakıa 25. Ayet: لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْواً وَلَا تَأْثِيماً
Arapça Okunuşu: Lē yesmeûne fîhē leğvev-velē te’sîmen…
Türkçe Meali: Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Vakıa 26. Ayet: إِلَّا قِيلاً سَلَاماً سَلَاماً
Arapça Okunuşu: İllē gîlen selēmen selēmē.
Türkçe Meali: Duydukları söz, yalnız “selam”, “selam” dır.
Vakıa 27. Ayet: وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ
Arapça Okunuşu: Veeshâbul yemîni mē eshâbul yemîn.
Türkçe Meali: Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
Vakıa 28. Ayet: فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ
Arapça Okunuşu: Fî sidrim-me[k]hdûdiv…
Türkçe Meali: Dalbastı kirazlar…
Vakıa Suresi 29. Ayet:وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ
Arapça Okunuşu: Vetalhim-mendûdiv…
Türkçe Meali: Meyve dizili muzlar…
Vakıa 30. Ayet: وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ
Arapça Okunuşu: Vezıllim memdûdiv…
Türkçe Meali: Uzamış gölgeler…
Vakıa 31. Ayet: وَمَاء مَّسْكُوبٍ
Arapça Okunuşu: Vemēim-meskûbiv…
Türkçe Meali: Fışkıran sular.
Vakıa 32. Ayet: وَفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ
Arapça Okunuşu: Vefēkihetin kesîratin…
Türkçe Meali: Pek çok meyve arasında,
Vakıa Suresi 33. Ayet: لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ
Arapça Okunuşu: Lē megtûativ-velē memnûativ…
Türkçe Meali: Tükenmeyen ve yasaklanmayan…
Vakıa 34. Ayet:وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ
Arapça Okunuşu: Vefuruşim-merfûah.
Türkçe Meali: Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.
Vakıa 35. Ayet: إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاء
Arapça Okunuşu: İnnē enşe’nēhunne inşēen…
35. Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).
Vakıa 36. Ayet: فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَاراً
Arapça Okunuşu: Fecealnēhunne ebkēran…
Türkçe Meali:Onları bâkireler yaptık.
Vakıa 37. Ayet: عُرُباً أَتْرَاباً
Arapça Okunuşu: Uruben etrâben…
Türkçe Meali: Hep yaşıt sevgililer,
Vakıa 38. Ayet: لِّأَصْحَابِ الْيَمِينِ
Arapça Okunuşu: Lieshâbil yemîn.
Türkçe Meali: Sağın adamları içindir.
Vakıa 39. Ayet: ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
Arapça Okunuşu: Sülletum-minel evvelîne…
Türkçe Meali: Bir çoğu öncekilerdendir.
Vakıa 40. Ayet: وَثُلَّةٌ مِّنَ الْآخِرِينَ
Arapça Okunuşu:Vesülletum-minel â[k]hirîn.
Türkçe Meali: Bir çoğu da sonrakilerdendir.
Vakıa 41. Ayet: وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ
Arapça Okunuşu: Veeshâbuş-şimēli mē eshâbuş-şimēl.
Türkçe Meali: Solun adamları, nedir o solcular!
Vakıa 42. Ayet: فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ
Arapça Okunuşu: Fî semûmiv-vehamîmiv…
Türkçe Meali: İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde..
Vakıa 43. Ayet: وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ
Arapça Okunuşu: Vezıllim miy-yehmûmin…
Türkçe Meali: Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.
Vakıa 44. Ayet: لَّا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ
Arapça Okunuşu: Lē bēridiv-velē kerîm.
Türkçe Meali: Ki ne serindir, ne de faydalı.
Vakıa Suresi 45. Ayet: إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُتْرَفِينَ
Arapça Okunuşu: İnnehum kēnû gable zelike mutrafîn.
Türkçe Meali: Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde sefâhate dalmışlardı.
Vakıa 46. Ayet: وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنثِ الْعَظِيمِ
Arapça Okunuşu: Vekēnû yusırrûne alel hinsil azîm.
Türkçe Meali: Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
Vakıa 47. Ayet: وَكَانُوا يَقُولُونَ أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَاباً وَعِظَاماً أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ
Arapça Okunuşu: Vekēnû yegûlûne eizē mitnē vekünnē turâbev-veizâmen einnē lemebûsûne…
Türkçe Meali: Ve diyorlardı ki: “Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?”
Vakıa 48. Ayet: أَوَ آبَاؤُنَا الْأَوَّلُونَ
Arapça Okunuşu:Eve âbēunel evvelûn.
Türkçe Meali: “Önceki atalarımızda mı?”
Vakıa 49. Ayet: قُلْ إِنَّ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ
Arapça Okunuşu: Gul innel evvelîne vel â[k]hirîne…
Türkçe Meali: De ki: “Öncekiler ve sonrakiler”
Vakıa 50. Ayet: لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ
Arapça Okunuşu: Lemecmûûne ilē mîgâti yevmim-mağlûm.
Türkçe Meali: “Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”
Vakıa 51. Ayet: ثُمَّ إِنَّكُمْ أَيُّهَا الضَّالُّونَ الْمُكَذِّبُونَ
Arapça Okunuşu: Sümme inneküm eyyuhed-dâllûnel mukezzibûne…
Türkçe Meali: Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar!
Vakıa Suresi 52. Ayet: لَآكِلُونَ مِن شَجَرٍ مِّن زَقُّومٍ
Arapça Okunuşu: Leâkilûne min şecerim-min zakkûmin…
Türkçe Meali: Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Vakıa Suresi 53. Ayet: فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ
Arapça Okunuşu: Femēliûne minhel butûn.
Türkçe Meali: Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız.
Vakıa Suresi 54. Ayet: فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيمِ
Arapça Okunuşu: Feşēribûne aleyhi minel hamîm.
Türkçe Meali: Üstüne de kaynar su içeceksiniz.
Vakıa 55. Ayet: فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ
Arapça Okunuşu: Feşēribûne şurbel hîm.
Türkçe Meali: Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz.
Vakıa 56. Ayet: هَذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّينِ
Arapça Okunuşu:Hēzē nuzuluhum yevmed-dîn.
Türkçe Meali: İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur.
Vakıa 57. Ayet: نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ
Arapça Okunuşu: Nahnü halegnēküm felevlē tusaddigûn.
Türkçe Meali: Biz sizi yarattık; tasdik etmeniz gerekmez mi?
Vakıa 58. Ayet: أَفَرَأَيْتُم مَّا تُمْنُونَ
Arapça Okunuşu: Eferaeytum mē tumnûn.
Türkçe Meali: Attığınız meniyi gördünüz mü?
Vakıa 59. Ayet: أَأَنتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ
Arapça Okunuşu: Eentüm te[k]hlugûnehû em nahnül [k]hâligûn.
Türkçe Meali: Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
Vakıa 60. Ayet: نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ
Arapça Okunuşu: Nahnü gaddernē beynekümul mevte vemē nahnü bimesbûgîn.
Türkçe Meali: Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.
Vakıa Suresi 61. Ayet: عَلَى أَن نُّبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ
Arapça Okunuşu: Alē en nubeddile emsēleküm venunşieküm fî mē lē teğlemûn.
Türkçe Meali: Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
Vakıa Suresi 62. Ayet: وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ النَّشْأَةَ الْأُولَى فَلَوْلَا تَذكَّرُونَ
Arapça Okunuşu: Velegad alimtumun-neşētel ûlē felevlē tezekkerûn.
Türkçe Meali: And olsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
Vakıa 63. Ayet: أَفَرَأَيْتُم مَّا تَحْرُثُونَ
Arapça Okunuşu: Eferaeytum mē tehrusûn.
Türkçe Meali: Ektiğinizi gördünüz mü?
Vakıa 64. Ayet: أَأَنتُمْ تَزْرَعُونَهُ أَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ
Arapça Okunuşu: Eentum tezraûnehû em nahnüz-zēriûn.
Türkçe Meali: Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
Vakıa 65. Ayet:لَوْ نَشَاء لَجَعَلْنَاهُ حُطَاماً فَظَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ
Arapça Okunuşu: Lev neşēu lecealnēhu hutâmen fezaltum tefekkehûn.
Türkçe Meali: Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz.
Vakıa Suresi 66. Ayet:إِنَّا لَمُغْرَمُونَ
Arapça Okunuşu: İnnē lemuğramûn.
Türkçe Meali: “Doğrusu borç altına girdik.”
Vakıa Suresi 67. Ayet: بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ
Arapça Okunuşu: Bel nahnü mehrûmûn.
Türkçe Meali: “Doğrusu, biz yoksul bırakıldık” (derdiniz).
Vakıa 68. Ayet: أَفَرَأَيْتُمُ الْمَاء الَّذِي تَشْرَبُونَ
Arapça Okunuşu: Eferaeytumul mēellezî teşrabûn.
Türkçe Meali: İçtiğiniz suya baktınız mı?
Vakıa 69. Ayet: أَأَنتُمْ أَنزَلْتُمُوهُ مِنَ الْمُزْنِ أَمْ نَحْنُ الْمُنزِلُونَ
Arapça Okunuşu: Eentum enzeltumûhu minel muzni em nahnül munzilûn.
Türkçe Meali: Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Vakıa 70. Ayet: لَوْ نَشَاء جَعَلْنَاهُ أُجَاجاً فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ
Arapça Okunuşu: Lev neşēu cealnēhu ucēcen felevlē teşkürûn.
Türkçe Meali:
Vakıa 71. Ayet:. أَفَرَأَيْتُمُ النَّارَ الَّتِي تُورُونَ
Arapça Okunuşu: Eferaeytumun-nēralletî tûrûn
Türkçe Meali: Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü?
Vakıa Suresi 72. Ayet: أَأَنتُمْ أَنشَأْتُمْ شَجَرَتَهَا أَمْ نَحْنُ الْمُنشِؤُونَ
Arapça Okunuşu: Eentum enşe’tum şeceratehē em nahnül munşiûn.
Türkçe Meali: Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Vakıa Suresi 73. Ayet: نَحْنُ جَعَلْنَاهَا تَذْكِرَةً وَمَتَاعاً لِّلْمُقْوِينَ
Arapça Okunuşu: Nahnü cealnēhē tezkiratev-vemetēal lilmugvîn.
Türkçe Meali: Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
Vakıa Suresi 74. Ayet: فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ
Arapça Okunuşu: Fesebbih biismi rabbikel azîm.
Türkçe Meali: Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.
Vakıa Suresi 75. Ayet: فَلَا أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ
Arapça Okunuşu: Felē ugsimu bimevēgiin-nucûm.
Türkçe Meali: Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim.
Vakıa Suresi 76. Ayet: وَإِنَّهُ لَقَسَمٌ لَّوْ تَعْلَمُونَ عَظِيمٌ
Arapça Okunuşu: Veinnehû legasemul-lev tağlemûne azîm.
Türkçe Meali: Bilirseniz bu büyük bir yemindir.
Vakıa Suresi 77. Ayet: إِنَّهُ لَقُرْآنٌ كَرِيمٌ
Arapça Okunuşu: İnnehû le gur’ânun kerîm.
Türkçe Meali: O, elbette şerefli bir Kurân’dır.
Vakıa Suresi 78. Ayet: فِي كِتَابٍ مَّكْنُونٍ
Arapça Okunuşu: Fî kitēbim-meknûn.
Türkçe Meali: Korunmuş bir kitaptadır.
Vakıa Suresi 79. Ayet: لَّا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ
Arapça Okunuşu: Lē yemessuhû illel mutahherûn.
Türkçe Meali: Ona temizlenenlerden başkası el süremez.
Vakıa 80. Ayet: تَنزِيلٌ مِّن رَّبِّ الْعَالَمِينَ
Arapça Okunuşu: Tenzîlum-mir-rabbil âlemîn.
Türkçe Meali: (O), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.
Vakıa 81. Ayet: أَفَبِهَذَا الْحَدِيثِ أَنتُم مُّدْهِنُونَ
Arapça Okunuşu: Efebihezēl hadîsi entüm mudhinûn.
Türkçe Meali: Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
Vakıa 82. Ayet: وَتَجْعَلُونَ رِزْقَكُمْ أَنَّكُمْ تُكَذِّبُونَ
Arapça Okunuşu: Vetecalûne rizgaküm enneküm tukezzibûn.
Türkçe Meali: Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz?
Vakıa 83. Ayet: فَلَوْلَا إِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ
Arapça Okunuşu: Felevlē izē beleğatil hulgûm.
Türkçe Meali: Can boğaza dayandığı zaman
Vakıa 84. Ayet: وَأَنتُمْ حِينَئِذٍ تَنظُرُونَ
Arapça Okunuşu: Veentüm hîneizin tenzurûn.
Türkçe Meali: Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz.
Vakıa 85. Ayet: وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنكُمْ وَلَكِن لَّا تُبْصِرُونَ
Arapça Okunuşu: Venahnü egrabu ileyhi minküm velekil lē tubsırûn.
Türkçe Meali: Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Vakıa 86. Ayet: فَلَوْلَا إِن كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ
Arapça Okunuşu: Felevlē in küntüm ğayra medînîn.
Türkçe Meali: Eğer cezalandırılmayacak iseniz,
Vakıa 87. Ayet: تَرْجِعُونَهَا إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Arapça Okunuşu: Terciûnehē in küntüm sâdigîn.
Türkçe Meali:Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.
Vakıa 88. Ayet:. فَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ
Arapça Okunuşu: Feemmē in kēne minel mugarrabîn.
Türkçe Meali: Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,
Vakıa 89. Ayet: فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّةُ نَعِيمٍ
Arapça Okunuşu: Feravhuv-verayhânuv-vecennetu naîm.
Türkçe Meali: Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Vakıa 90. Ayet: وَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ أَصْحَابِ الْيَمِينِ
Arapça Okunuşu:Veemmē in kēne mine eshâbil yemîn.
Türkçe Meali:Eğer O, sağın adamlarından ise,
Vakıa 91. Ayet: فَسَلَامٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ
Arapça Okunuşu: Feselēmul leke min eshâbil yemîn.
Türkçe Meali: “(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!”
Vakıa 92. Ayet: وَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُكَذِّبِينَ الضَّالِّينَ
Arapça Okunuşu:Veemmē in kēne minel mukezzibîned-dâllîn.
Türkçe Meali: Ama yalanlayıcı sapıklardan ise;
Vakıa 93. Ayet: فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ
Arapça Okunuşu: Fenuzulum-min hamîm.
Türkçe Meali: İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.
Vakıa 94. Ayet: وَتَصْلِيَةُ جَحِيمٍ
Arapça Okunuşu: Vetesliyetu cehîm.
Türkçe Meali: Ve cehenneme atılma vardır.
Vakıa 95. Ayet: إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ
Arapça Okunuşu: İnne hēzē lehüve haggul yegîn.
Türkçe Meali: Kesin gerçek budur işte.
Vakıa 96. Ayet: فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ
Arapça Okunuşu: Fesebbih biismi rabbikel azîm.
Türkçe Meali: Öyle ise Rabbini o büyük ismiyle tesbih et.
İlgili Diğer Konular
- Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgi
- Kur’ân-ı Kerim Nüzul (İniş) Sırasına göre Sureler
- Nahl Suresi 90. Ayet Tefsiri
- Fâtır Suresi 29 ve 30. Ayetleri
- Fatiha Suresi
- Bakara Suresi
- Bakara Suresi Faziletleri
- Yasin suresi
- Kısa Namaz Sureleri
- Kuran-ı Kerim’de Geçen Şifa Ayetleri
- İslam Dininin İnanç Esaslarını Konu Alan Ayetler
Allah razı olsun yazılarınızı takip ediyorum.. Elinize sağlık
Merhaba çok güzel bir sayfa Kur’an’ı Kerim Arapça yazılışı okunuşu ve meali içeren şekilde tümüyle tek seferde PDF dosya olarak indirmek istiyorum mümkünmü